Eğer size Allah'tan bir lütuf erişse, bu sefer de sanki sizinle onun arasında bir bağlılık/yakınlık yokmuş gibi: "Keşke ben de onlarla beraber olsaydım da büyük bir başarı elde etseydim." der.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | velein | ve eğer | |
2 | esabekum | size erişirse | صوب |
3 | fedlun | bir ni'met | فضل |
4 | mine | -tan | |
5 | llahi | Allah- | |
6 | leyekulenne | der | قول |
7 | keen | sanki | |
8 | lem | ||
9 | tekun | yokmuş gibi | كون |
10 | beynekum | sizinle | بين |
11 | ve beynehu | kendisi arasında | بين |
12 | meveddetun | hiç sevgi | ودد |
13 | ya leyteni | keşke ben de | |
14 | kuntu | olsaydım | كون |
15 | meahum | onlarla beraber | |
16 | feefuze | kazansaydım | فوز |
17 | fevzen | bir başarı | فوز |
18 | azimen | büyük | عظم |
Ama Allah'tan size bir zafer ihsan edildiğinde, bu kimseler şüphesiz sizinle kendileri arasında bir sevgi, yani bağlılık sorunu olmamış gibi, "Keşke onlarla birlikte olsaydık da o büyük başarıdan kapsaydık" diyecekler.
Allah'tan size herhangi bir lütuf gelirse, sanki sizinle onun arasında (görünüşte) bir sevgi (problemi) yokmuş gibi "Ah, keşke onlarla birlikte olsaydım da büyük bir başarı elde etseydim." der.
ALLAH'tan size bir lütuf erişirse sanki önce aranızda hiçbir dostluk yokmuş gibi, "Keşke ben de onlarla birlikte olsaydım da büyük bir başarı kazansaydım" der.
Eğer size Allah'tan bir lütuf erişse, bu sefer de sanki sizinle onun arasında bir bağlılık/yakınlık yokmuş gibi: "Keşke ben de onlarla beraber olsaydım da büyük bir başarı elde etseydim." der.
Allah'ın size bir ikramı olsa, bu defa sanki aranızda bir teklif olmamış gibi "Ah keşke ben de onlarla beraber olsaydım da büyük bir başarı gösterseydim."diyeceklerdir.
Allah tarafından size bir lütuf erişirse, aranızda bir görüşme olmamış gibi, şöyle der: "Keşke onlarla birlikte olsaydım da büyük bir başarı kazansaydım!"
Fakat Allah'tan size bir zafer ihsan edildiğinde, bu kez de o kimseler sanki sizinle kendi aralarında hiçbir sevgi problemi yokmuş gibi "Keşke onlarla birlikte olsaydım da o muhteşem başarıya konsaydım!" diyecek.
Eğer size Allah'tan bir lütuf erişirse o -sizinle kendisi arasında hiçbir sevgi yokmuş gibi- şöyle diyecektir: "Keşke ben de onlarla olsaydım da büyük bir başarı kazansaydım!"
Eğer size Allah'tan bir fazl (zafer) isabet ederse, o zaman da, sanki onunla aranızda hiç bir yakınlık yokmuş gibi kuşkusuz şöyle der; "Keşke onlarla birlikte olsaydım, böylece ben de büyük 'kurtuluş ve mutluluğa' erseydim."
Ve eğer size Allah'tan bir lütuf erişirse -sanki kendisiyle aranızda hiç bir dostluk yokmuş gibi- mutlaka: "Ah! Keşke onlarla beraber olsaydım da büyük bir murada ereydim!" diyecekti.
Ama Allahtan size bir zafer ihsan edildiğinde, bu kimseler, -kuşkusuz sizinle kendileri arasında bir sevgi/bağlılık sorunu olmamış gibi- "Keşke onlarla birlikte olsaydık da o büyük başarıdan (bir pay) kapsaydık!" diyeceklerdir.
Eğer Allah'tan size bir lütuf (zafer) erişse, bu sefer de; sizinle kendisi arasında hiç tanışıklık yokmuş gibi şöyle der: "Keşke ben de onlarla beraber olsaydım da büyük bir başarıya (ganimete) ulaşsaydım."
Ve eğer size Allahdan bir fazl nasib olursa sanki kendisiyle aranızda hiç bir ülfet olmamış gibi mutlak diyecektir ki "ah, nolaydım onlarla beraber olaydım da büyük bir murada ireydim!"
Eğer Allah'tan size bir ni'met erişirse, sizinle kendisi arasında hiç sevgi yokmuş gibi: "Keşke ben de onlarla beraber olsaydım da büyük bir başarı kazansaydım!" der.
Eğer size Tanrı'dan bir fazl (zafer) isabet ederse, o zaman da, sanki onunla aranızda hiç bir yakınlık yokmuş gibi kuşkusuz şöyle der; "Keşke onlarla birlikte olsaydım, böylece ben de büyük 'kurtuluş ve mutluluğa' erseydim."
Eğer size Allahdan bir lutf-ü inayet gelirse (o vakit da), sanki sizinle kendisi arasında hiç bir tanışıklık olmamış gibi, muhakkak şöyle diyecekdir: "Keşki ben de onlarla beraber olaydım da büyük bir muraada (ganimete) ereydim"!
Şayet Allah'ın büyük bir nimetine mazhar olursanız; andolsun ki, sizinle bir dostluk ve tanışıklığı yokmuş gibi: Keşki onlarla beraber olsaydım da ben de büyük bir başarıya erişseydim, der.
Eğer size Allah'tan bir zafer gelirse, o zaman da, sanki onunla sizin aranızda hiç bir yakınlık yokmuş gibi şöyle der. - Keşke, onlarla birlikte olsaydım da bu büyük mutluluğa erişseydim.
Ama Allah'tan size nimet ve inayet erişirse -sanki daha önce kendisiyle sizin aranızda hiç tanışıklık yokmuş gibi-"Ah! n'olurdu, der, ben de onlarla beraber olaydım da büyük ganimete konaydım!"
Eğer size Allah'tan bir lütuf (ile başarı) erişir ise, sanki sizinle arasında beraberliği getirecek yakınlık yokmuşçasına, "Keşke onlarla beraber olsaydım da o büyük başarıdan hisse alsaydım" der.
ALLAH'tan size bir lütuf erişirse sanki önce aranızda hiç bir dostluk yokmuş gibi, 'Keşke ben de onlarla birlikte olsaydım da büyük bir başarı kazansaydım,' der.
Eğer size Allah'tan bir lütuf erişse, bu sefer de sanki sizinle onun arasında bir bağlılık/yakınlık yokmuş gibi: "Keşke ben de onlarla beraber olsaydım da büyük bir başarı elde etseydim." der.
And if favour from God benefits you, he will speak as if there had been affection between you and him: "Oh, I wish I had been with them so I would win a great prize. "
But if there reaches you bounty from God, he will say as if there had never been any affection between you and him: “Would that I had been with them, so I could have achieved a great achievement!”
But if you meet with favour from Allah they say – as if there were no friendship between you and them – ‘Oh! If only I had been with them so that I too might have won a great victory. ’
But if you attain a blessing from GOD, they would say, as if no friendship ever existed between you and them, "I wish I was with them, so I could share in such a great victory."
And if grace from God benefits you, he will speak as if there had not been affection between you and him: "Oh, I wish I had been with them so I would have triumphed a great triumph."
If favor from God benefits you, he will speak as if there had been affection between you and him, "Oh, I wish I had been with them so I would win a great prize."