Ha-Ta-Ta: Bir yükü indirmek, bırakmak, alçaltmak. Bir şeyi yüksek bir yerden alçak bir yere koymak, konmak veya bir yere konup yerleşmek, bir şeyi aşağı atmak, parayı peşin ödemek, bir şeyin yukarıdan aşağıya/aşağı doğru/bir eğimden aşağı inmesini veya gitmesini sağlamak, bir kişiyi alçaltmak veya rütbesini düşürmek, bir şeyden çok indirim yapmak, büyük bir indirim yapmak, birinin borcundan indirim yapmak, bir şeyden uzaklaştırmak veya üstünü almak, indirilmek, düşük veya ucuz olmak (fiyat), tempoda hızlı olmak, şiddetli koşma, bir şeye atılmak, içine dalmak, cildi ve şekli parlatmak veya düzeltmek veya süslemek, bir şeyin üzerine çizgi çekmek veya çizgi yapmak, indirilmek, inmek, aşağı inmek veya aşağıya doğru gitmek, yukarıdan aşağıya gitmek, alçaltılmak veya rütbesi düşürülmek, geri gitmek, uzaklaşmak, yok olmak, bir kişiden indirim istemek/talep etmek/arzu etmek.