"Biziz biz, saf saf duranlar."
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | ve inna | ve elbette biziz | |
2 | lenehnu | muhakkak biz | |
3 | s-saffune | o saf saf dizilenler | صفف |
"Biz saf tutarız."
Şüphesiz ki biz (orada) sıra sıra dururuz.
Biz, (O'nun emrinde) sıra sıra dizenleriz,
"Biziz biz, saf saf duranlar."
Hepimiz aynı çizgideyiz.
"Kuşkusuz, sıralananlarız!"
evet biziz (emre amade olup) saf saf duranlar, elbette biz;
O saf saf dizilenler elbette biziz.
"Biziz, o saflar halinde dizilmiş olanlar, gerçekten biziz."
Elbette biziz o saf saf dizilenler, biziz;
biz de (ibadetlerimizde O'nun önünde) saf tutarız;
"Şüphesiz biz (orada) saf duranlarız."
Ve biz elbette biz o saf dizenleriz
"Biziz, o saf saf dizilenler, biz."
"Biziz, o saflar halinde dizilmiş olanlar, gerçekten biziz."
Biziz o saf saf dizilenler mutlak biz.
Ve muhakkak ki biz; saf bağlayıp duranlarız.
Biz, elbette biz dizi dizi olanlarız.
Saf saf dizilenler biziz.
"Muhakkak ki biz, evet biziz o saf saf dizilenler (varlıkta boyutları ve içindekileri meydana getirenler). "
Biz, dizenleriz,
Biziz biz, saf saf duranlar.
And we are the ones who are in columns.
“And we are those lined up;
We are those drawn up in ranks.
We are the arrangers.
"And we are the ones who are in columns."
We are the ones who are in columns.