Bu, yalanladığınız Fasıl Günü'dür.
"Bu, yalanlamakta olduğunuz hüküm günüdür."
İşte bu, yalanlamış olduğunuz ayrılma günüdür.
Bu, sizin yalanlamış olduğunuz karar günüdür.
Bu, yalanladığınız Fasıl Günü'dür.
"İşte bu, sizin yalan saydığınız yargı günüdür" denir.
"İşte bu, yalanladığınız Ayrım Günü'dür!"
İşte bu, yalanlayıp durduğunuz (iyi ile kötünün) arasını ayırma günüdür:
O yalanlayıp durduğunuz ayrım günüdür bu.
"Bu, sizin yalanladığınız (mü'mini kafirden, haklıyı haksızdan) ayırma günüdür."
İşte bu, o sizin yalan dediğiniz ayırt etme günüdür.
(Ve onlara şöyle denilecek:) "Bu, yalanlamış olduğunuz (gündür, şaşmaz hakikat ile sahte ve yalan arasında) ayrım günüdür!"
Onlara, "İşte bu, yalanlamakta olduğunuz hüküm ve ayırım günüdür" denilir.
Bu işte o sizin yalan dediğiniz fasıl günü
"Bu, yalanlamakta olduğunuz hüküm günüdür!"
"Bu, sizin yalanladığınız (mümini kafirden, haklıyı haksızdan) ayırma günüdür."
(Evet), bu, sizin tekzib eder olduğunuz ayırdetme günüdür.
Bu, ayırdetme günüdür ki siz, onu yalanlamıştınız.
İşte sizin yalanladığınız ayırt etme günü!
Melekler de: "Evet, evet bu, sizin yalan saydığınız hüküm günüdür!" derler.
"Bu, kendisini yalanladığınız ayırt etme sürecidir!"
Bu, sizin yalanlamış olduğunuz karar günüdür.
"Bu, yalanladığınız Fasıl Günü'dür.
This is the Day of decisiveness that you used to deny.
“This is the Day of Decision which you denied!
This is the Day of Decision you used to deny.
This is the day of decision that you used to disbelieve in.
This is the Day of decisiveness that you used to deny.
This is the day of decisiveness that you used to deny.