Dedi ki: "Hepiniz oradan ayrılın." Bir kısmınız bir kısmınıza düşmansınız. Benden size bir yol gösterici geldiği zaman, kim yol göstericime uyarsa; işte o sapkınlığa düşmez ve mutsuz olmaz." dedi.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | kale | dedi ki | قول |
2 | hbita | inin | هبط |
3 | minha | oradan | |
4 | cemian | hepiniz | جمع |
5 | bea'dukum | bir kısmınız | بعض |
6 | libea'din | diğerinize | بعض |
7 | aduvvun | düşmansınız | عدو |
8 | feimma | artık | |
9 | ye'tiyennekum | size geldiği zaman | اتي |
10 | minni | benden | |
11 | huden | bir hidayet | هدي |
12 | femeni | sonra kim | |
13 | ttebea | uyarsa | تبع |
14 | hudaye | benim hidayetime | هدي |
15 | fela | yoktur (ona) | |
16 | yedillu | sapkınlık | ضلل |
17 | ve la | ve yoktur | |
18 | yeşka | bir sıkıntı | شقو |
Allah onlara şöyle dedi, "Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan ininiz. Elbet size benden bir yol gösteren gelir. Benim yoluma uyan ne sapar ne de mutsuz olur."
(Allah) şöyle demişti: "Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan (bahçeden) inin! Artık benden size bir hidayet geldiğinde, kim hidayetime uyarsa sapmayacak ve sıkıntı çekmeyecektir.
Dedi ki, "Birbirinize düşmanlar olarak oradan aşağı inin. Size benden bir yol gösterici geldiğinde, kim benim yoluma uyarsa o sapmaz ve perişan olmaz."
Dedi ki: "Hepiniz oradan ayrılın." Bir kısmınız bir kısmınıza düşmansınız. Benden size bir yol gösterici geldiği zaman, kim yol göstericime uyarsa; işte o sapkınlığa düşmez ve mutsuz olmaz." dedi.
Allah:"Her ikiniz de biri birinize düşman olarak o bahçeden inin!" dedi. "Benim tarafımdan size doğru yolu gösteren bir rehber gelirde kim o rehbere uyarsa artık o ne sapar, ne de mutsuz olur."
"Birbirinize düşman olarak, ikiniz de oradan inin!" dedi; "Bundan böyle, Benden size bir yol gösteren geldiğinde, Benim yoluma kim bağlı kalırsa, artık sapmaz ve mutsuz olmaz!"
dedi ki: "O makamdan hep birlikte birbirinize düşman olarak inin! Bundan böyle de, Benim katımdan size doğru yol bilgisi gelecektir: artık kim benim gösterdiğim yolu izlerse, işte o ne sapacak ne de kendini yitirecektir.
Allah dedi: "İkiniz birlikte inin oradan! Birbirinize düşmansınız. Benden size bir hidayet geldiğinde, benim o hidayetime uyan artık ne sapar ne de bedbaht olur."
Dedi ki: "Kiminiz kiminize düşman olarak, hepiniz ordan inin. Artık size benden bir yol gösterici gelecektir; kim benim hidayetime uyarsa artık o şaşırıp sapmaz ve mutsuz olmaz."
Allah: "İkiniz de oradan birlikte inin, kiminiz kiminize düşman olarak! Sonra ne zaman size Benden bir doğru yolu gösterici gelir de her kim Benim kılavuzuma uyarsa, işte o, sapıklığa düşmez ve mutsuz olmaz.
(yani onlara şöyle) dedi: "Birbirinize düşman olarak hepiniz topluca inin bu (safiyet/arınmışlık) makamından! Bununla birlikte, muhakkak ki, size Benden doğru yol bilgisi gelecektir: kim ki Benim doğru yol öğretimi izlerse yoldan sapmayacak ve bedbaht olmayacaktır.
Allah, şöyle dedi: "Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan inin. Eğer tarafımdan size bir yol gösterici (kitap) gelir de, kim benim yol göstericime uyarsa artık o, ne (dünyada) sapar ne de (ahirette) sıkıntı çeker."
Buyurdu ki; ininiz ikiniz de oradan hepiniz, ba'zınız ba'zınıza düşman olarak, sonra ne zaman size benden bir hidayetçi gelir de her kim hidayetçime uyarsa işte o dalalete düşmez ve bedbaht olmaz
Dedi ki: "Hepiniz oradan inin, birbirinize düşmansınız. İmdi benden size bir hidayet geldiği zaman kim benim hidayetime uyarsa o, sapmaz ve sıkıntıya düşmez."
Dedi ki: "Kiminiz kiminize düşman olarak, hepiniz ordan inin. Artık size benden bir yol gösterici gelecektir; kim benim hidayetime uyarsa artık o şaşırıp sapmaz ve mutsuz olmaz."
(Şöyle) buyurdu: "Kiminiz kiminize düşman olarak hepiniz oradan inin. Artık ne zaman benden size hidayet gelir de kim benim hidayetime uyarsa o (dünyada) sapmaz, (ahiretde de) bedbaht olmaz".
Buyurdu ki: Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan inin. Benden size bir yol gösteren gelir de kim, benim yoluma uyarsa; ne sapar, ne de bedbaht olur.
-Hepiniz, oradan inin, birbirinize düşman olarak. Benden size bir yol gösterici gelir de kim benim rehberime uyarsa o sapmaz ve bedbaht olmaz.
Onlara hitaben buyurdu ki: Kiminiz kiminize düşman olarak cennetten yere ininiz. Sonra ne zaman Benden bir rehber gelir de, kim ona tabi olursa, artık o ne yolu şaşırır, ne de bedbaht olur.
(Rabbi) dedi ki: "Birlikte (şuur ve daha sonra terk edilecek beden eşi) inin aşağı ondan! Bir kısmınız bir kısmınıza düşman olarak! Benden size bir Hüda (hakikatinizi hatırlatıcı) geldiğinde, kim benim Hüdama (hatırlattığım hakikatine) tabi olur ise, işte o sapmaz ve şaki olmaz!"
Dedi ki, 'Birbirinize düşmanlar olarak ordan aşağı inin. Size benden bir yol gösterici geldiğinde, kim benim yoluma uyarsa o sapmaz ve perişan olmaz.'
Dedi ki: "Hepiniz oradan çıkıp gidin." Bir kısmınız bir kısmınıza düşmansınız. Ben'den size bir yol gösterici geldiği zaman, kim yol göstericime uyarsa; işte o sapkınlığa düşmez ve mutsuz olmaz." dedi.
He said: "Descend from this, all of you, for you are enemies to one another. So, when My guidance comes to you, then whoever follows My guidance, he will not go astray nor suffer."
He said: “Get you down from it all together, an enemy to one another. And if there comes to you guidance from Me, then whoso follows My guidance, he will neither go astray, nor will he be wretched.
He said, ‘Go down from it, all of you, as enemies to one another! But when guidance comes to you from Me, all those who follow My guidance will not go astray and will not be miserable.
He said, "Go down therefrom, all of you. You are enemies of one another. When guidance comes to you from Me, anyone who follows My guidance will not go astray, nor suffer any misery. For the Disbelievers: Miserable Life Unavoidable
He said: "Descend from this, all of you, for you are enemies to one another. So, when My guidance comes to you, then, whoever follows My guidance, he will not go astray nor suffer."
He said, "Descend from this, all of you, for you are enemies to one another. So, when My guidance comes to you; then, whoever follows My guidance, he will not go astray nor suffer."