"Hani kız kardeşin gidip, "Size, ona bakacak birisini bulmanızda yardımcı olayım mı?" demişti. Böylece gözü aydın olsun ve üzülmesin diye seni annene geri döndürdük. Ve birisini öldürmüştün de seni sıkıntıdan kurtarmıştık. Ve seni çeşitli sınavlarla sınav yaptık. Sonra yıllarca Medyen halkı içinde kaldın. Sonra takdirimiz gereği şimdi buradasın ey Musa!"
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | iz | hani | |
2 | temşi | gidiyordu | مشي |
3 | uhtuke | kızkardeşin | اخو |
4 | fe tekulu | ve diyordu | قول |
5 | hel | mi? | |
6 | edullukum | size göstereyim | دلل |
7 | ala | ||
8 | men | birini | |
9 | yekfuluhu | ona bakacak | كفل |
10 | feracea'nake | böylece seni geri verdik | رجع |
11 | ila | ||
12 | ummike | annene | امم |
13 | key | ki | |
14 | tekarra | aydın olsun | قرر |
15 | aynuha | gözü | عين |
16 | ve la | ve asla | |
17 | tehzene | üzülmesin | حزن |
18 | ve katelte | ve sen öldürmüştün | قتل |
19 | nefsen | bir adam | نفس |
20 | fenecceynake | seni kurtarmıştık | نجو |
21 | mine | ||
22 | l-gammi | tasadan | غمم |
23 | ve fetennake | ve seni denemiştik | فتن |
24 | futunen | (iyi bir) deneyişle | فتن |
25 | felebiste | sonra kaldın | لبث |
26 | sinine | yıllarca | سنو |
27 | fi | arasında | |
28 | ehli | halkı | اهل |
29 | medyene | Medyen | |
30 | summe | sonra | |
31 | ci'te | bize geldin | جيا |
32 | ala | ||
33 | kaderin | belirlediğimiz vakitte | قدر |
34 | ya musa | Musa |
Kızkardeşin gidip, "Ona bakacak birini size göstereyim mi?" diyordu. Böylece seni annene geri verdik ki gözü aydın olsun, üzülmesin. Sen, bir de adam öldürmüştün; o zaman da seni tasadan kurtarmış ve seni iyice denemiştik. Medyen halkı arasında yıllarca kaldın. Sonra takdir ettiğimiz bir vakitte bize geldin, ey Musa!
Hani kız kardeşin (ablan, Firavun ailesine) gidip, "Ona bakacak birini size göstereyim mi?" demişti. Böylece, gözü aydın olsun ve (artık) üzülmesin diye seni annene geri vermiştik. (Gençken) birini öldürmüştün; seni endişeden kurtarmıştık; böylece seni iyiden iyiye denemiştik. (Bu nedenle), Medyen halkı arasında senelerce kalmıştın. Ey Musa! Sonra da bir plana göre (bu makama) gelmiştin.
"Hani kız kardeşin gidip, ‘ona bakacak birini size göstereyim mi?' diyordu. Böylece, gözü aydınlansın ve üzülmesin diye seni annene geri döndürmüştük. Hatta sen bir kişiyi öldürmüştün de seni tasadan kurtarmış ve çeşitli testlerden geçirmiştik. Medyen halkı arasında yıllarca kaldıktan sonra belli bir plan gereği şimdi geri gelmiş bulunuyorsun, Musa."
"Hani kız kardeşin gidip, "Size, ona bakacak birisini bulmanızda yardımcı olayım mı?" demişti. Böylece gözü aydın olsun ve üzülmesin diye seni annene geri döndürdük. Ve birisini öldürmüştün de seni sıkıntıdan kurtarmıştık. Ve seni çeşitli sınavlarla sınav yaptık. Sonra yıllarca Medyen halkı içinde kaldın. Sonra takdirimiz gereği şimdi buradasın ey Musa!"
Kız kardeşin (arkadan) takip ediyordu. (Onlar seni alınca) şöyle demişti: "Buna bakacak birini size göstereyim mi?" Bu yolla seni anana geri vermiştik ki gözü aydın olsun, kaygılanmasın. (Sonra) birini öldürmüştün de seni o tasadan da kurtarmıştık. Seni çeşitli imtihanlardan geçirmiştik. Nihayet yıllarca Medyen halkı arasında kalmıştın. Sonra bir plan dahilinde buraya geldin, ey Musa.
"Kız kardeşin; ‘Ona bakabilecek birisini size göstereyim mi?' diyordu. Böylece, seni annene geri verdik; gözü aydın olsun ve üzülmesin diye. Birisini öldürmüştün. Yine de seni tasadan kurtardık ve türlü sınamalardan geçirdik. Bu nedenle, yıllarca Medyen halkı arasında kaldın. Sonra, belirlendiği üzere geldin; ey Musa!"
O zaman kız kardeşin de takip etmiş ve onlara "Size, ona bakabilecek birini göstermemi ister misiniz?" demişti. En sonunda seni annene geri kavuşturduk ki, onun da gözü aydın olsun ve üzülmesin... Derken (erişkin biri olunca) tuttun bir cana kıydın; fakat Biz seni bu tasatan da kurtarmıştık; yani seni bir sınavdan diğerine deneyip durmuştuk.Daha sonra yıllarca Medyenliler arasında yaşadın; en sonunda takdirimiz gereği (bu noktaya) geldin ey Musa!
"Hani, kızkardeşin gidiyor, şöyle diyordu: 'Onun bakımını üstlenecek kişiyi size göstereyim mi?' Nihayet, seni annene geri döndürdük ki, gözü aydın olsun, tasalanmasın. Sen bir de adam öldürmüştün. O zaman seni gamdan kurtarmıştık. Seni iyice bir imtihana çekmiştik. Bunun ardından sen Medyen halkı arasında yıllarca kaldın. Sonra, belirlenen bir vakitte/bir kadere göre geliverdin, ey Musa!"
"Hani kız kardeşin gezinip; "Onu(n bakımını) üstlenecek birini size haber vereyim mi?" demekteydi. Böylece, seni annene geri çevirmiş olduk ki, gözü aydın olsun ve hüzne kapılmasın. Sen bir insan öldürmüştün de, biz seni tasadan kurtarmış ve seni 'esaslı bir denemeden geçirip denemiştik.' Medyen halkı arasında da yıllarca kalmıştın, sonra bir kader üzerine (buraya) geldin ey Musa."
O zaman kız kardeşin gidiyor ve: "ona iyi bakacak birini bulayım mı size?" diyordu. Böylece, gözü aydın olsun ve üzülmesin diye seni tekrar annene iade ettik. Hem bir adam öldürdün de seni gamdan kurtardık, seni birçok denemelerden geçirdik; bu sebeple yıllarca Medyen halkı arasında kaldın, sonra da ey Musa, bir kader üstüne geldin.
Kız kardeşin (Firavun ailesine) gidip de onlara: 'Ona bakabilecek birini size göstereyim mi? dediği zaman (bunun böyle olmasını Biz takdir etmiştik). Ve böylece seni yeniden annene kavuşturduk ki onun yüzü gülsün ve (artık) üzülmesin. Ve (büyüyüp belli bir yaşa vardığın zaman) birini öldürmüştün: Fakat Biz seni (bu yüzden içine gömüldüğün) tasadan kurtarmış ve seni çeşitli sınamalardan geçirmiştik. (Bu olaydan) sonra yıllarca Medyen halkı arasında yaşadın; ve sonunda, (Benim) takdir(im)e uyarak işte (buraya) geldin ey Musa:
"Hani kız kardeşin (Firavun ailesine) gidiyor ve "size onun bakımını üstlenecek kimseyi göstereyim mi?" diyordu. Derken, gözü aydın olsun, üzülmesin diye seni annene döndürdük. (Sana baktı, büyüdün) ve (kazara) bir cana kıydın da biz seni kederden kurtardık, seni sıkı bir denemeden geçirdik (ve kaçıp Medyen'e gittin). Medyen halkı içinde yıllarca kaldın, sonra (peygamber olman için) takdir edilmiş bir zamanda (Tur'a) geldin ey Musa!"
O vakıt hemşiren gidiyor da diyordu: "ona iyi bakacak birini buluvereyim mi size?" Bu suretle seni anana iade ettik ki gözü aydın olsun da mahzun olmasın, hem bir adam öldürdün de seni gamdan kurtardık, ve türlü mihnetlerle seni imtihan ettik bu sebeble senelerce Ehli Medyen içinde kaldın, sonra da bir kader üstüne geldin ya Musa
"Kızkardeşin ona bakacak birini size göstereyim mi? diyordu. Böylece seni annene geri verdik ki gözü aydın olsun, üzülmesin. Sen bir de adam öldürmüştün. O zaman da seni tasadan kurtarmış ve seni iyice denemiştik. Medyen halkı arasında yıllarca kaldın. Sonra belirlediğimiz bir vakitte bize geldin ey Musa!"
"Hani kız kardeşin gezinip; "Onu(n bakımını) üstlenecek birini size haber vereyim mi?" demekteydi. Böylece, seni annene geri çevirmiş olduk ki, gözü aydın olsun ve hüzne kapılmasın. Sen bir insan öldürmüştün de, biz seni tasadan kurtarmış ve seni 'esaslı bir denemeden geçirip denemiştik'. Medyen ehli arasında da yıllarca kalmıştın, sonra bir kader üzerine (buraya) geldin ey Musa.
Hani hemşiren gidib (şöyle) diyordu. "Ona bakacak bir kimse (te'min etmek üzere) size delaletde bulunayım mı"? Böylece seni tekrar annene verdik ki gözü aydın olsun, tasalanmasın. Sen bir de adam öldürmüşdün de biz seni o gamdan kurtarmışdık. Seni türlü türlü ibtilalarla imtihaan etmişdik. Bunun için yıllarca Medyen halkı içinde kaldın. Sonra da (hakkındaki) takdire göre (buraya) geldin ey Musa.
Hani kızkardeşin gidip diyordu ki: Ona bakacak birini size göstereyim mi? İşte böylece, annen üzülmesin de gözü aydın olsun diye seni ona geri vermiştik. Ve sen, bir cana kıymıştın da; seni üzüntüden kurtarmıştık. Hem seni bir çok musibetlerle denemiştik. Böylece Medyen halkı arasında yıllarca kalmıştın. Sonra da bir kader üzerine geldin ey Musa.
Kızkardeşin gitmiş ve: -O'na bakacak birini size göstereyim mi? demişti. Böylece seni, gözü aydın olsun ve üzülmesin diye annene geri vermişti. Sen bir adam öldürmüştün de seni yine üzüntüden kurtarmıştık. Bu şekilde seni bir çok sınavdan geçirdik. Senelerce Medyen halkı arasında kalmıştın. Sonra da kader üzerine geldin ey Musa!
Kız kardeşin, denizden seni alanların yanına varıp: "Ona iyi bakacak birini size buluvereyim mi?" diyordu. Böylece seni annene kavuşturduk ki gözü aydın olsun, üzülmesin. Derken sen büyüdün, bir adam öldürdün de Biz seni o sıkıntıdan kurtardık. Seni, ey Musa, türlü türlü imtihanlarla sınayıp yetiştirdik. Bu yüzden de yıllarca Medyen halkı içinde kaldın. Sonra da takdirimizle, buraya geldin!
"Hani kız kardeşin yürüyor (Firavun ailesine gidip) ve diyordu ki: 'Onu kabullenip yetiştirecek kimseyi size göstereyim mi?'.. . Böylece seni annene geri döndürdük gözü aydın olsun ve hüzünlenmesin diye. . . (Hem) sen bir kişiyi öldürdün de biz seni o dertten kurtardık. . . Seni denemeden denemeye uğrattık da. . . (Hani) Ehl-i Medyen içinde (Şuayb a. s. ın yanında) senelerce kaldın. . . Sonra da kaderin üzere buraya geldin ya Musa!"
'Hani kız kardeşin gidip, 'ona bakacak birini size göstereyim mi?' diyordu. Böylece, gözü aydınlansın ve üzülmesin diye seni annene geri döndürmüştük. Hatta sen bir kişiyi öldürmüştün de seni tasadan kurtarmış ve çeşitli testlerden geçirmiştik. Medyen halkı arasında yıllarca kaldıktan sonra belli bir plan gereği şimdi geri gelmiş bulunuyorsun, Musa.'
Hani kız kardeşin gidip, "Size, ona bakacak birisini bulmanızda yardımcı olayım mı?" demişti. Böylece gözü aydın olsun ve üzülmesin diye seni annene geri döndürdük. Ve birisini öldürmüştün de seni sıkıntıdan kurtarmıştık. Ve seni çeşitli sınavlarla sınav yaptık. Sonra yıllarca Medyen halkı içinde kaldın. Sonra takdirimiz gereği şimdi buradasın ey Musa!
"That your sister should follow, and Say: "Shall I guide you to a person who will nurse him" Thus We returned you to your mother, so that she may be pleased and not be sad. And you killed a person, but We saved you from harm and We tested you greatly. So it was that you stayed with the people of Median for many years, then you came here by fate O Moses."
“When thy sister went and said: ‘Shall I direct you to one who will take care of him?’ So We returned thee to thy mother, that her eye might be comforted and grieve not. And thou didst kill a soul; and We delivered thee from distress, and subjected thee to means of denial by a trial. And thou didst tarry years among the people of Madyan; then camest thou as ordained, O Moses.
When your sister went and said, "Shall I direct you to someone who will take care of him?" that was how We returned you to your mother so that she might delight her eyes and not be grieved. You killed a man and We rescued you from trouble and tested you with many trials. You stayed some years among the people of Madyan. Then you arrived at the pre-ordained time, Musa!
"Your sister walked to them and said, 'I can tell you about a nursing mother who can take good care of him.' We thus returned you to your mother, that she may be happy and stop worrying. And when you killed a person, we saved you from the grievous consequences; indeed we tested you thoroughly. You stayed years with the people of Midyan, and now you have come back in accordance with a precise plan.
"That your sister should follow, and say: 'Shall I guide you to a person who will nurse him.' Thus We returned you to your mother, so that she may be pleased and not be sad. And you killed a person, but We saved you from harm and We tested you greatly. So it was that you stayed with the people of Midyan for many years, then you came here by fate O Moses."
"That your sister should follow, and say, "Shall I guide you to a person who will nurse him?" Thus We returned you to your mother, so that she may be pleased and not be sad. You killed a person, but We saved you from harm and We tested you greatly. So it was that you stayed with the people of Midian for many years, then you came here by fate O Moses."