Oturduğunuz yerin bir bölümünde gücünüz yettiğince onları oturtun. Onları sıkıntıya sokmak için, zarar verecek bir şey yapmayın. Eğer hamile iseler, doğum yapıncaya kadar onlara karşılıksız yardımda bulunun. Sonra emzirirlerse ücretlerini verin. Aranızda konuşarak ma'ruf bir şekilde anlaşın. Eğer bir zorlukla karşılaşırsanız o zaman emzirme işini başkasına yaptırın.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | eskinuhunne | onları oturtun | سكن |
2 | min | ||
3 | haysu | yerde | حيث |
4 | sekentum | oturduğunuz | سكن |
5 | min | ||
6 | vucdikum | gücünüz ölçüsünde | وجد |
7 | ve la | ve | |
8 | tudarruhunne | onlara zarar vermeyin | ضرر |
9 | litudeyyiku | sıkıntıya sokmak için | ضيق |
10 | aleyhinne | onları | |
11 | ve in | ve şayet | |
12 | kunne | iseler | كون |
13 | ulati | onlar | اول |
14 | hamlin | gebe | حمل |
15 | feenfiku | geçimini sağlayın | نفق |
16 | aleyhinne | onların | |
17 | hatta | kadar | |
18 | yedea'ne | bırakıncaya | وضع |
19 | hamlehunne | yüklerini | حمل |
20 | fein | eğer | |
21 | erdea'ne | (çocuğunuzu) emzirirlerse | رضع |
22 | lekum | sizin için | |
23 | fe atuhunne | onlara verin | اتي |
24 | ucurahunne | ücretlerini | اجر |
25 | ve te'miru | ve konuşup anlaşın | امر |
26 | beynekum | aranızda | بين |
27 | bimea'rufin | güzellikle | عرف |
28 | vein | eğer | |
29 | teaasertum | güçlük çekerseniz | عسر |
30 | feseturdiu | o zaman emzirecektir | رضع |
31 | lehu | onu | |
32 | uhra | başka biri | اخر |
O kadınları imkanınıza göre kendi oturduğunuz yerde oturtunuz ve onları baskı altına almak için kendilerine zarar vermeye kalkışmayınız. Eğer hamile iseler, doğum yapıncaya kadar nafakalarını karşılayınız. Sizin hesabınıza çocuğunuzu emzirirlerse onlara karşılığını ödeyiniz ve aranızda güzelce konuşup anlaşınız. Anlaşmakta zorlanırsanız bu durumda çocuğu, o erkeğin hesabına başka bir kadın emzirecektir.
Gücünüz ölçüsünde oturduğunuz yerin (evinizin) bir bölümünde onları (da) oturtun! Onları (gitmeleri için) sıkıştırıp kendilerine zarar vermeyin! (Boşandığınız kadınlar) hamile iseler, doğum yapıncaya kadar nafakalarını verin! Sizin için (çocuğunuzu) emzirirlerse onlara ücretlerini verin; aranızda uygun bir şekilde istişare edin! (Emzirtme konusunda) zorluk çekerseniz, onu başka bir (kadın) emzirecektir.
O kadınları, gücünüz oranında, oturduğunuz yerde oturtun. Ayrılmaya zorlamak için onları rahatsız etmeyin. Gebe iseler, yüklerini bırakıncaya kadar onların geçimlerini sağlayın. Sizin için emzirirlerse ücretlerini ödeyin. Aranızda güzel bir ilişki kurun. Güçlükle karşılaşırsanız, onu başka bir kadın emzirecektir.
Oturduğunuz yerin bir bölümünde gücünüz yettiğince onları oturtun. Onları sıkıntıya sokmak için, zarar verecek bir şey yapmayın. Eğer hamile iseler, doğum yapıncaya kadar onlara karşılıksız yardımda bulunun. Sonra emzirirlerse ücretlerini verin. Aranızda konuşarak ma'ruf bir şekilde anlaşın. Eğer bir zorlukla karşılaşırsanız o zaman emzirme işini başkasına yaptırın.
Boşadığınız kadınları (iddetleri esnasında) gücünüze göre oturduğunuz yerin bir kısmında oturtun. Onlara baskı yapmak için zarar vermeye kalkmayın. Hamile iseler, doğum yapıncaya kadar ihtiyaçlarını karşılayın. Çocuğu sizin için emzirirlerse ücretlerini verin. İşleri aranızda güzelce yürütün. Karşılıklı olarak zorlanırsanız çocuğu bir başkası emzirir.
Gücünüz ölçüsünde kendinizin oturduğu yerde onları da oturtun ve sıkıntıya düşürmek için onlara dokunca vermeyin. Eğer onlar gebe ise doğum yapıncaya dek geçimlerini sağlayın. Sizin için emzirirlerse, onlara karşılığını verin ve kendi aranızda uygun bir biçimde uzlaşın. Zorluk çekerseniz, bir başkası emzirsin.
(İddet bekleyen kadınlarınızı), imkanlarınız nisbetinde barındığınız şartlara uygun olarak barındırın; onlar üzerinde baskı kurup hayatlarını çekilmez hale getirmeyin; eğer hamileyseler, doğum yapıncaya kadar nafakalarını üstlenin; eğer (çocuğunuzu) sizin hesabınıza emzirirlerse, onlara hak ettikleri karşılığı verin ve (çocuğun geleceğini) kendi aranızda ortak değerler çerçevesinde istişare edin; eğer (emzirme konusunda) karşılıklı zorlanırsanız, bu takdirde (baba) hesabına bir başkasının emzirmesi gerekecektir.
O kadınları, imkanlarınız ölçüsünde, barındığınız yerin bir kısmında barındırın. Onları baskı altında tutmak için onlara zarar verme yönüne gitmeyin. Eğer hamile iseler yüklerini bırakıncaya kadar onlara nafaka verin. Eğer sizin için çocuk emziriyorlarsa, ücretlerini de verin. Aranızda örfe uygun biçimde konuşup tartışın. Eğer anlaşmakta zorluk çekerseniz o zaman, doğmuş olan çocuğu baba hesabına başka bir kadın emzirecektir.
(Boşadığınız) Kadınları, gücünüz oranında oturmakta olduğunuz yerin bir yanında oturtun, onlara 'darlık ve sıkıntıya düşürmek amacıyla' zarar vermeyin. Eğer onlar hamile iseler, yüklerini bırakıncaya (doğumlarını yapıncaya) kadar onlara nafaka verin. Şayet sizler için (çocuğu) emzirirlerse, onlara ücretlerini ödeyin. (Durum ve ilişkilerinizi) Kendi aranızda maruf (güzellikle ve İslam'a uygun bir tarz) üzere görüşüp konuşun. Eğer güçlük içine girerseniz, bu durumda (çocuğu) onun (babası) için bir başkası emzirebilir.
O kadınların, gücünüze göre oturduğunuz meskenin bir bölümünde oturmalarını sağlayın ve onlara baskı yapmak için kendilerine zarar vermeye kalkışmayın! Eğer yüklü iseler, doğumlarını yapıncaya kadar nafakalarını verin! Sizin için çocuğu emzirirlerse ücretlerini verin ve aranızda güzelce anlaşın. Eğer zorlaşıyorsanız, bu durumda çocuğu baba hesabına başka bir kadın emzirecektir.
(O halde, iddetlerinin içinde bulunan) kadınların, sizinle aynı yerde, aynı imkanları kullanarak geçinmelerini sağlayın ve onları rahatsız edip hayatlarını çekilmez hale getirmeyin. Eğer hamile kalırlarsa, doğumlarını yapıncaya kadar onlar için her türlü harcamayı yapın; (boşanma kesinleştikten sonra) çocuğunuzu emzirirlerse onlara (hak ettikleri) karşılığı verin ve kendi aranızda (çocuğun geleceğini) uygun bir şekilde konuşun. Eğer ikiniz de (annenin çocuğu emzirmesi ihtimalini) zor görürseniz onu (babasının) adına başka bir kadın emzirsin.
Onları (iddetleri süresince) gücünüz nispetinde, oturduğunuz yerin bir bölümünde oturtun. Onları sıkıntıya sokmak için kendilerine zarar vermeye kalkışmayın. Eğer hamile iseler, doğum yapıncaya kadar nafakalarını verin. Sizin için (çocuğu) emzirirlerse (emzirme) ücretlerini de verin ve aranızda uygun bir şekilde anlaşın. Eğer anlaşamazsanız, çocuğu baba hesabına başka bir kadın emzirecektir.
O kadınları gücünüzün yettiğinden sakin olduğunuz yerin bir kısmında iskan ediniz ve üzerlerine tazyık yapmak için onları ızrara kalkışmayınız ve eğer yüklü iseler hamillerini vaz' edinciye kadar nefakalarını verin, sonra sizin hisabınıza emzirirlerse o vakit de ecirlerini verin ve aranızda iyilikle emr edin ve eğer zorlaşıyorsanız o halde baba hisabına diğer bir emzikli emzirecektir.
(Boşadığınız) O kadınları, gücünüz ölçüsünde oturduğunuz yerin bir bölümünde oturtun ve onları sıkıştır(ıp evden çıkmağa zorla)mak için kendilerine zarar vermeğe kalkışmayın. Şayet gebe iseler, yüklerini bırakıncaya kadar onların geçimini sağlayın. Sonra sizin için (çocuğunuzu) emzirirlerse onlara ücretlerini verin ve aranızda güzellikle konuşup anlaşın. Eğer (anlaşmakta) güçlük çekerseniz (o zaman) çocuğu, başka bir kadın emzirecektir.
(Boşadığınız) Kadınları, gücünüz oranında oturmakta olduğunuz yerin bir yanında oturtun, onlara 'darlık ve sıkıntıya düşürmek amacıyla' zarar vermeyin. Eğer onlar hamile iseler, yüklerini bırakıncaya (doğumlarını yapıncaya) kadar onlara nafaka verin. Şayet sizler için (çocuğu) emzirirlerse, onlara ücretlerini ödeyin. (Durum ve ilişkilerinizi) Kendi aranızda maruf (güzellikle ve islama uygun bir tarz) üzere görüşüp konuşun. Eğer güçlük içine girerseniz bu durumda (çocuğu) onun (babası) için bir başkası emzirebilir.
(Boşanan) o kadınları, gücünüzün yetdiği kadar, ikaamet etdiğiniz yerin bir kısmında oturtun. (Evleri) başlarına dar etmek (onları çıkmıya mecbur kılmak) için kendilerine zarar yapmayın. Eğer onlar yüklü iseler yüklerini koyuncuya kadar nafakalarını verin. Eğer (kendilerinden olan evladlarınızı) sizin faidenize emzirirlerse onlara ücretlerini verin. Aranızda (bu hususda) güzelce müşavere edin. Eğer güçlüğe uğrarsanız o halde (çocuğu) onun (nisabına) bir başka (kadın) emzirecekdir.
Onları, gücünüzün yettiği kadar ikamet ettiğiniz yerin bir kısmında oturtun. Onları, sıkıntıya sokmak için zarar vermeye kalkışmayın. Eğer hamile iseler, yüklerini koyuncaya kadar nafakalarını verin. Sizin için emzirirlerse; onlara, ücretlerini verin. Aranızda uygun bir şekilde anlaşın. Eğer güçlüğe uğrarsanız; çocuğu bir başka kadın emzirir.
Boşadığınız kadınları, gücünüz ölçüsünde oturduğunuz yerde oturtun. Onları sıkıntıya düşürmek için zarar vermeye kalkışmayın. Eğer hamile iseler doğuruncaya kadar nafakalarını verin. Eğer sizin için emzirirlerse, onlara ücretlerini verin. Aranızda uygun bir şekilde anlaşın. Eğer bir güçlükle karşılaşırsanız, çocuğu bir başkası emzirir.
Boşadığınız eşlerinizi, imkanlarınız nisbetinde oturduğunuz meskenlerin bir bölümünde iddetlerini tamamlayıncaya kadar oturtun! Onlar üzerinde çıkıp gitmelerini sağlamak için bir baskı kurmak niyetiyle onlara zarar vermeye kalkışmayın. Eğer onlar hamile iseler, çocuklarını doğuruncaya kadar nafakalarını verin. Sonra boşadığınız eşlerle ilginiz kesilince sizin hesabınıza çocuklarınızı emzirirlerse, ücretlerini verin. Aranızda ücret işini meşru çerçevede, örfe uygun olarak güzellikle görüşüp sonuçlandırın! Eğer annesinin çocuğu emzirmemesi sebebiyle sıkıntıya düşerseniz, bu takdirde baba, ücret vererek bir başka emziren kadın bulacaktır.
Onları (boşadığınız kadınları) şartlarınız elverdiğince yaşadığınız mekanın bir kısmında iskan edin. Onları sıkıntıya sokmak için onlara zarar vermeye kalkışmayın. Eğer onlar hamile iseler, yüklerini bırakıncaya (doğum yapıncaya) kadar onlara nafaka verin. Eğer sizin (çocuklarınızı) emzirirlerse, onlara ücretlerini verin. Aranızda (bu meseleleri) güzel örf ile istişare edin. Eğer anlaşamazsanız, onun (çocuğun babası) için başka bir kadın (çocuğu) emzirir.
O kadınları, gücünüz oranında, oturduğunuz yerde oturtun. Ayrılmaya zorlamak için onları rahatsız etmeyin. Gebe iseler, yüklerini bırakıncaya kadar onların geçimlerini sağlayın. Sizin için emzirirlerse ücretlerini ödeyin. Aranızda güzel bir ilişki kurun. Güçlükle karşılaşırsanız, onu başka bir kadın emzirecektir.
Oturduğunuz yerin bir bölümünde gücünüz yettiğince onları oturtun. Onları sıkıntıya sokmak için, onlara zarar verecek bir şey yapmayın. Eğer hamile iseler, doğum yapıncaya kadar onlara karşılıksız yardımda bulunun. Sonra emzirirlerse ücretlerini verin. Aranızda konuşarak ma'ruf bir şekilde anlaşın. Eğer bir zorlukla karşılaşırsanız o zaman emzirme işini başkasına yaptırın.
You shall let them reside in the home you were in when you were together, and do not coerce them to make them leave. And if they are pregnant, you shall spend on them until they give birth. Then, if they nurse the infant, you shall pay them their due for such. And you shall maintain the amicable relations between you. If you disagree, then another woman may nurse the child.
Let them dwell in what manner you dwell, out of your means, and harm them not so as to straiten them. And if they be bearing, then spend on them until they lay down their burden. Then if they suckle for you, then give them their reward, and take counsel among you according to what is fitting. And if there be difficulties between you, another shall suckle for him.
Let them live where you live, according to your means. Do not put pressure on them, so as to harass them. If they are pregnant, maintain them until they give birth. If they are suckling for you, give them their wages and consult together with correctness and courtesy. But if you make things difficult for one another, another woman should do the suckling for you.
You shall allow them to live in the same home in which they lived with you, and do not make life so miserable for them that they leave on their own. If they are pregnant, you shall spend on them until they give birth. If they nurse the infant, you shall pay them for this service. You shall maintain the amicable relations among you. If you disagree, you may hire another woman to nurse the child.
You shall let them reside in the dwelling you were in when you were together, and do not coerce them to make them leave. And if they are pregnant, you shall spend on them until they give birth. Then, if they nurse the infant, you shall give them their due payment. And you shall maintain the amicable relations between you. If you disagree, then another woman may nurse the child.
You shall let them reside in the home you were in when you were together, and do not coerce them to make them leave. If they are pregnant, you shall spend on them until they give birth. Then, if they nurse the infant for you, you shall pay them their due for such. You shall maintain the amicable relations between you. If you disagree, then another woman may nurse the child.