O halde onlardan yüz çevir. Artık kınanacak değilsin.
Artık onlardan yüz çevir! Bundan sonra sen hiç kınanmazsın.
Onlardan yüz çevir! Sen asla kınanacak değilsin.
Onlardan yüz çevir; sen kınanacak değilsin.*
O halde onlardan yüz çevir. Artık kınanacak değilsin.
Artık onlarla ilgilenme; sen bundan dolayı kınanacak değilsin.
Artık, onlardan uzaklaş; bu yüzden kınanacak değilsin.
Artık onları kendi hallerine bırak, (sen kendi işine bak); böyle yaptığın takdirde kınanacak değilsin.
Artık onlardan yüz çevir. Sen bu yüzden kınanmayacaksın.
Öyleyse sen, onlardan yüz çevir; artık kınanacak değilsin.
Onun için onlardan yüz çevir, artık sen kınanacak değilsin!
O halde, onlardan yüz çevir, (bu durumda) senin bir suçun olmaz;
Onun için, onlardan yüz çevir. Artık kınanacak değilsin.
Onun için onlardan yüz çevir, artık sen levm olunacak değilsin
Onlardan yüz çevir, sen kınanacak değilsin.
Öyleyse sen, onlardan yüz çevir; artık kınanacak değilsin.
O halde (Habibim) onlardan yüz çevir. Artık sen, kınanacak (mes'ul olacak) değilsin.
Onlardan yüz çevir. Artık sen, kınanacak değilsin.
-Onlardan yüz çevir, bundan dolayı kınanacak değilsin.
Sen de onlardan yüz çevir, yeterince onlara hakkı anlatmaya çalıştığından artık bundan ötürü seni kimse ayıplayamaz.
Onlardan yüz çevir! Sen (bu yüzden) kınanacak değilsin.
Onlardan yüz çevir; sen kınanacak değilsin.
O halde onlardan yüz çevir. Artık kınanacak değilsin.
So turn away from them; you will not be blamed.
So turn thou from them, then art thou not blameworthy.
So turn away from them, for you are not to blame.
You may disregard them; you cannot be blamed.
So turn away from them; you will not be blamed.
So turn away from them; you will not be blamed.