Gece saatlerinde secde ederek, kıyam durarak itaatkar olan, ahireti hesaba katan ve Rabb'inin rahmetini uman kimse, bu nankörlerle bir tutulur mu hiç? De ki: "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" Kesinlikle yalnızca temiz akıl sahipleri öğüt alırlar.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | emmen | yoksa gibi midir? | |
2 | huve | o | |
3 | kanitun | ibadet eden | قنت |
4 | ana'e | sa'atlerinde | اني |
5 | l-leyli | gece | ليل |
6 | saciden | secde ederek | سجد |
7 | ve kaimen | ve ayakta durarak | قوم |
8 | yehzeru | korkan | حذر |
9 | l-ahirate | ahiretten | اخر |
10 | ve yercu | ve uman | رجو |
11 | rahmete | rahmetini | رحم |
12 | rabbihi | Rabbinin | ربب |
13 | kul | de ki | قول |
14 | hel | -midir? | |
15 | yestevi | eşit- | سوي |
16 | ellezine | kimselerle | |
17 | yea'lemune | bilen(lerle) | علم |
18 | vellezine | ve kimseler | |
19 | la | ||
20 | yea'lemune | bilmeyen(ler) | علم |
21 | innema | doğrusu ancak | |
22 | yetezekkeru | öğüt alır | ذكر |
23 | ulu | sahipleri | اول |
24 | l-elbabi | sağduyu | لبب |
"Yoksa o, gece saatlerinde secde ederek, ayakta durarak ibadet eden, ahiretten korkan ve Rabbinden rahmetini uman gibi midir?" De ki: "Bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Doğrusu ancak akıl sahipleri bunları hakkıyla düşünür."
Ahiretten çekinerek ve Rabbinin merhametini umarak geceleyin secde hâlinde ve kıyamda durarak ibadet eden kimse (inkârcı gibi) midir! De ki: "Bilenlerle bilmeyenler hiç bir olur mu!" (Bu gerçeği) sadece öz akıl sahipleri hatırlar.
Geceleyin secde ederek ve ayakta durarak düşünceye dalan, ahiretin bilincinde olan ve Efendisinin rahmetini uman birine ne dersiniz? De ki: "Bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" Ancak akıl sahipleri öğüt alır.
Gece saatlerinde secde ederek, kıyam durarak itaatkar olan, ahireti hesaba katan ve Rabb'inin rahmetini uman kimse, bu nankörlerle bir tutulur mu hiç? De ki: "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" Kesinlikle yalnızca temiz akıl sahipleri öğüt alırlar.
Böyle biri ile Ahiret için hazırlık yapmak ve Rabbinin ikramını umabilmek için gece vakitlerinde secde eden ve kıyamda bulunan kişi aynı olur mu? De ki "Bilenle bilmeyen bir midir?" Bunu ancak, sağlam duruşlu olanlar anlarlar.
Gece boyunca secde eden ve ayakta duran, sonsuz yaşamın bilincinde olan ve Efendisinin rahmetini dileyerek boyun eğen kişiyle, kim aynı olur? De ki: "Bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Ancak sağduyulu olanlar öğüt alırlar!"
Yoksa (böyle biri), gece vakitlerinde secde ve kıyamda durup kendisini ibadete adayan, Ahiret kaygısı taşıyan ve Rabbinin rahmetini dilenen kimseyle hiç aynı tutulur mu? De ki: "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" Ne var ki, sadece akleden kalbe sahip olanlar bunu kavrayabilir."
Böyle birisi; gece saatlerinde secde ederek, ayakta durarak ibadet eden, ahiretten korkan, Rabbinin rahmetini uman biri gibi midir? De ki: "Hiç bilenlerle bilmeyenler eşit olur mu? Ancak gönül ve akıl sahipleri düşünüp ibret alır."
Yoksa o, gece saatinde kalkıp da secde ederek ve kıyama durarak gönülden itaat (ibadet) eden, ahiretten sakınan ve Rabbinin rahmetini umud eden (gibi) midir? De ki: "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Şüphesiz, temiz akıl sahipleri öğüt alıp düşünürler."
Yoksa o, gece saatlerinde kalkan, secdeye kapanıp, ayakta durarak daima vazifesini yapan, ahireti hesaba katan ve Rabbinin rahmetini uman kimse gibi olur mu? De ki: "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" Ancak temiz akıllı olanlar anlar.
Yoksa siz, gece boyunca (namazda) secde ederek yahut ayakta durarak kendini (Allah'a) ibadete adayan, öteki dünyayı gözeten ve Rabbinin rahmetini dileyen kimse (ile kendinizi bir mi tutuyor)sunuz?" De ki: "Hiç bilenler ile bilmeyenler bir olur mu?" (Ancak) yalnızca akıl iz'an sahipleri bunun farkındadır!
(Böyle bir kimse mi Allah katında makbuldür,) yoksa gece vakitlerinde, secde halinde ve ayakta, ahiretten korkarak ve Rabbinin rahmetini umarak itaat ve kulluk eden mi? De ki: "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" Ancak akıl sahipleri öğüt alırlar.
Yoksa o gece saatlerinde kalkan secdeye kapanıp kıyam durarak daima vazıfesini yapan Ahıreti sayar ve rabbının rahmetini umar kimse gibi olur mu? Hiç bilirlerle bilmezler müsavi olur mu? Ancak temiz akıllı olanlar anlar
Yoksa o, gece sa'atlerinde secde ederek, ayakta durarak ibadet eden, ahiretten korkan ve Rabbinin rahmetini uman gibi midir? De ki: "Bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" Doğrusu ancak sağduyu sahipleri öğüt alır.
Yoksa o, gece saatinde kalkıp da secde ederek ve kıyama durarak gönülden itaat (ibadet) eden, ahiretten sakınan ve rabbinin rahmetini umud eden (gibi) midir? De ki: "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu. Şüphesiz, temiz akıl sahipleri öğüt alıp düşünürler.
Yoksa, o, ahiret (azabın) dan korkarak, Rabbinin rahmetini umarak gecenin saatlerinde secdeye kapanır, kıyamda durur bir halde taat ve ibadet eden kimse (gibi) midir? De ki: "Bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Ancak temiz akıl saahibleridir ki (bunları) hakkıyle düşünür.
Yoksa o, geceleyin secde ederek, kıyamda durarak itaat eden, ahiretten korkan ve Rabbının rahmetini dileyen kimse gibi midir? De ki: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Doğrusu ancak akıl sahipleri öğüt alıp düşünür.
Yoksa gece saatlerini secde ederek ve kıyama durarak, itaatle geçiren, ahiretten çekinip, Rabb'inin rahmetini uman mı? Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? de! Ancak sağduyu sahipleri düşünüp öğüt alır.
Şimdi iyi düşünün: Böyle olanın durumu mu iyi, yoksa gece saatlerinde, ahiretten endişe edip Rabbinin rahmetini umarak gah secdede, gah kıyamda ibadet edenin durumu mu iyi? De ki: "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" Ancak akl-ı selim sahipleri, sağ duyulu olanlar düşünüp ibret alır.
(Böylesi mi) yoksa gecenin bir kısmında kalkıp secdeyi yaşayan ve (Kayyum'un varlığıyla) kaim olarak, sonsuz geleceğin gereklerine hazırlanan; Rabbinin (hakikatindeki Esma kuvvelerinin) Rahmetini (çeşitli özelliklerini açığa çıkarmayı) uman mı? De ki: "Hiç bilenler ile bilmeyenler eşit olur mu? Sadece derin düşünebilen akıl sahipleri bunu anlayabilir. "
Geceleyin secde ederek ve ayakta durarak meditasyonda bulunan, ahiretin bilincinde olan ve Rabbinin rahmetini uman birine ne dersiniz? De ki, 'Bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?' Ancak akıl sahipleri öğüt alır
Gece saatlerinde secde ederek, kıyam durarak itaatkar olan, ahireti hesaba katan ve Rabb'inin rahmetini uman kimse, bu nankörlerle bir tutulur mu hiç? De ki: "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" Kesinlikle yalnızca temiz akıl sahipleri öğüt alırlar.
As for one who is meditating in the night, prostrating and standing, fearing the Hereafter, and seeking the mercy of his Lord. Say: "Are those who know equal to those who do not know" Only those who possess understanding will remember.
If he who is humbly obedient in the watches of the night, submitting and standing, fearing the Hereafter, and hoping for the mercy of his Lord. Say thou: “Are they equal — those who know and those who know not?” There take heed but those of insight.
What of him who spends the night hours in prayer, prostrating and standing up, mindful of the Next World, hoping for the mercy of his Lord? Say: ‘Are they the same – those who know and those who do not know?’ It is only people of intelligence who pay heed.
Is it not better to be one of those who meditate in the night, prostrating and staying up, being aware of the Hereafter, and seeking the mercy of their Lord? Say, "Are those who know equal to those who do not know?" Only those who possess intelligence will take heed.
Is one better who is dutiful during the night, prostrating and standing, fearing the Hereafter, and seeking the mercy of his Lord? Say: "Are those who know equal to those who do not know?" Only those who possess intelligence will remember.
As for one who is meditating in the night, prostrating and standing, fearing the Hereafter, and seeking the mercy of his Lord. Say, "Are those who know equal to those who do not know?" Only those who possess understanding will remember.