Sonra onu gözlerinizle kesin olarak göreceksiniz.
-"Elbette cehennemi önceden görecektiniz. Evet onu çıplak gözle göreceksiniz."
Sonra onu (ahirette) bizzat göreceksiniz.
Zaten, onu gözünüzle kesin olarak göreceksiniz.
Sonra onu gözlerinizle kesin olarak göreceksiniz.
Sonra onu çıplak gözle zaten göreceksiniz.
Sonra, gözlerinizle kesinlikle onu göreceksiniz.
(Tutun ki burada göremediniz), ama daha sonra (ahirette) onu zaten gözlerinizle göreceksiniz;
Yine yemin olsun, onu gözünüzle apaçık göreceksiniz!
Sonra onu, gerçekten yakin gözüyle (Ayne'l Yakin) görmüş olacaksınız.
Sonra yine andolsun ki, onu yakın gözüyle göreceksiniz!
Sonunda onu keskin bir gözle mutlaka göreceksiniz:
Yine andolsun, onu gözünüzle kesin olarak göreceksiniz.
Sonra kasem olsun onu çaresiz aynel yakin göreceksiniz
Sonra onu kesin olarak gözle göreceksiniz.
Sonra onu, gerçekten yakin gözüyle (Ayne'l Yakin) görmüş olacaksınız.
Yine andolsun, onu ayn-ı yakıyn ile mutlak göreceksiniz.
Andolsun ki; yine onu gözünüzle kesin olarak göreceksiniz.
Nitekim onu, yakın bir gözle göreceksiniz.
Evet, evet onu mutlaka gözlerinizle göreceksiniz!
Sonra yemin olsun onu (cehennemi) kesinlikle ayn-el yakin - gözlerinizle göreceksiniz.
Zaten, onu gözünüzle kesin olarak göreceksiniz.
Sonra onu gözlerinizle kesin olarak göreceksiniz.
Then you will see it with the eye of certainty.
Then will you see it with the eye of certainty.
Then you will certainly see it with the Eye of Certainty.
Then you would see it with the eye of certainty.
Then you would see it with the eye of certainty.
Then you would see it with the eye of certainty.