"Onu götürmeniz beni tasalandırır." dedi. "Sizin ondan habersiz olduğunuz bir sırada kurdun onu yemesinden korkarım."
Ya'kub şöyle dedi: "Onu götürmeniz beni mutlaka üzer. Siz ondan habersizken, onu bir kurdun yemesinden korkarım."
(Babaları) "Onu götürmeniz şüphesiz ki beni üzer. Siz ondan habersizken onu bir kurdun yemesinden korkarım." demişti.
Dedi ki: "Onu götürmeniz beni endişelendirir. Korkarım ki haberiniz yokken onu kurt yer."
"Onu götürmeniz beni tasalandırır." dedi. "Sizin ondan habersiz olduğunuz bir sırada kurdun onu yemesinden korkarım."
Dedi ki "Aslında ben, alıp götürürsünüz dalgın bir anınızda onu kurt yer, diye kaygılanıyorum"
Dedi ki: "Onu götürmeniz, beni gerçekten üzer. Habersiz olduğunuz bir sırada, bir kurdun, Onu yemesinden korkarım!"
(Yakub) dedi ki: "Bakın, onu götürmeniz beni endişelendiriyor: Siz dalgınlıkla onu ihmal edersiniz de, sonunda onu kurt kapar diye korkuyorum."
Dedi ki: "Onu götürmeniz beni çok çok üzer. Ve korkarım ki siz ondan habersiz bir haldeyken onu kurt yer."
Dedi ki: "Sizin onu götürmeniz gerçekten beni üzer ve siz ondan habersiz iken onu kurdun yemesinden korkuyorum."
Babası: "Onu götürmeniz, beni mutlaka üzer ve korkarım, onu kurt yer, haberiniz olmaz!" dedi.
"Doğrusu, o'nu götürmeniz beni kaygılandırıyor" diye karşılık verdi (Yakub), "gözden uzak tuttuğunuz bir anda o'nu kurdun kapmasından korkuyorum!"
Babaları, "Doğrusu onu götürmeniz beni üzer, siz ondan habersiz iken onu kurt yer, diye korkuyorum."
Beni, dedi: onu götürmeniz her halde mahzun eder ve korkarım ki onu kurt yer de haberiniz olmaz
(Ya'kub) Dedi ki: "Onu götürmeniz beni üzer; korkarım ki, sizin haberiniz yokken onu kurt yer!"
Dedi ki: "Sizin onu götürmeniz gerçekten beni üzer ve siz ondan habersiz iken onu kurdun yemesinden korkuyorum."
Dedi: "Onu götürmeniz muhakkak ki beni tasaya düşürür. Siz kendisinden gaafil, gaafil bulunurken onu kurt (gelib) yemesinden korkarım".
Dedi ki: Onu götürmeniz doğrusu beni tasaya düşürüyor. Siz, ondan habersizken onu kurdun yemesinden korkuyorum.
Babaları: -Eğer onu götürürseniz tasalanırım. Siz ondan habersizken, Onu bir kurt yemesinden korkarım, dedi.
Babaları: "Onu götürmeniz beni meraklandırır. Korkarım ki siz farkında olmadan, onu kurt yer." dedi.
(Yakup) dedi ki: "Onu götürmeniz beni muhakkak üzer.. . Siz Onunla ilgilenmezken Onu kurdun kapmasından korkarım. "
Dedi ki: 'Onu götürmeniz beni endişelendirir. Korkarım ki haberiniz yokken onu kurt yer.'
"Onu götürmeniz beni tasalandırır." dedi. "Sizin ondan habersiz olduğunuz bir sırada kurdun onu yemesinden korkarım."
He said: "It saddens me that you should take him, and I fear that the wolf would eat him if you would be absent of him. "
He said: “It grieves me that you should go with him; and I fear lest the wolf should eat him when you are unmindful of him.”
He said, ‘It grieves me to let him go with you I fear a wolf might come and eat him up while you are heedless, not attending him. ’
He said, "I worry lest you go away with him, then the wolf may devour him while you are not watching him."
He said: "It saddens me that you should take him, and I fear that the wolf will eat him if you will be absent of him."
He said, "It saddens me that you should take him, and I fear that the wolf would eat him if you would be absent from him."