Kadın: "İşte! Bu gördüğünüz, beni, kendisi hakkında kınadığınız kimsedir. Ant olsun ki, onun benim olmasını istedim, ancak o reddetti. Ama ondan istediğim şeyi yapmazsa, zindana atılacak ve kesinlikle burnu yere sürtülenlerden olacaktır." dedi.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | kalet | dedi ki | قول |
2 | fezalikunne | işte siz | |
3 | llezi | ki | |
4 | lumtunneni | beni kınamıştınız | لوم |
5 | fihi | bunun için | |
6 | velekad | andolsun | |
7 | ravedtuhu | ben murad almak istedim | رود |
8 | an | ||
9 | nefsihi | kendisinden | نفس |
10 | festea'same | o reddetti | عصم |
11 | velein | ama | |
12 | lem | ||
13 | yef'al | yapmazsa | فعل |
14 | ma | şeyi | |
15 | amuruhu | emrettiğim | امر |
16 | leyuscenenne | elbette zindana atılacaktır | سجن |
17 | veleyekunen | ve olacaktır | كون |
18 | mine | ||
19 | s-sagirine | alçalanlardan | صغر |
Kadın dedi ki: "İşte budur o, hakkında beni kınadığınız. Vallahi, ben onunla gönlümü eğlendirmek istedim de o masum bir tavırla bundan çekindi. Ama, eğer kendisine emrettiğimi yapmazsa, yemin ediyorum zindana tıkılacak ve horlananlardan olacaktır."
(Züleyha) şöyle demişti: "İşte hakkında beni kınadığınız (şahıs) budur. Yemin olsun ki ben (cinsel olarak) ondan yararlanmak istedim; o, masumdu. Şüphesiz ki kendisine emredeceğimi yapmazsa mutlaka hapse atılacak ve elbette aşağılananlardan olacaktır!"*
"İşte siz beni bunun için suçlamıştınız. Onu baştan çıkarmak istedim, ancak kendisini koruyup beni reddetti. Kendisine emrettiğimi yapmazsa hapishaneye atılacak ve aşağılanacaktı!" dedi.
Kadın: "İşte! Bu gördüğünüz, beni, kendisi hakkında kınadığınız kimsedir. Ant olsun ki, onun benim olmasını istedim, ancak o reddetti. Ama ondan istediğim şeyi yapmazsa, zindana atılacak ve kesinlikle burnu yere sürtülenlerden olacaktır." dedi.
Kadın dedi ki "Beni ayıpladığınız kişiyi görün işte. Onun benim olmasını gerçekten çok istedim ama o hep kendini korudu*. Hele istediğimi yapmasın kesin hapse girer ve kendini itibarsız olanlar arasında bulur."
Dedi ki: "Hakkında beni kınadığınız kişi, işte Odur. Gerçek şu ki, Onu, elde etmek istedim; fakat kendisini geriye çekti. Buyruğumu yapmazsa, kesinlikle hapsedilecek ve aşağılanacaktır!"
Kadın dedi ki: "Bakın, işte beni kendisinden dolayı kınadığınız kişi bu! Doğrusu ben onu baştan çıkarmaya çalıştım, ne ki o geçit vermedi. Ve eğer (bundan böyle de) arzumu yerine getirmezse, kesinlikle hapsi boylayacak ve sürüm sürüm sürünecektir.
Kadın dedi ki: "İşte budur o, hakkında beni kınadığınız. Vallahi, ben onunla gönlümü eğlendirmek istedim de o masum bir tavırla bundan çekindi. Ama, eğer kendisine emrettiğimi yapmazsa yemin ediyorum hapse tıkılacak ve horlananlardan olacaktır."
Kadın dedi ki: "Beni kendisiyle kınadığınız işte budur. Andolsun onun nefsinden ben murad istedim, o ise (kendini) korudu. Ve andolsun, eğer o kendisine emrettiğimi yapmayacak olursa, mutlaka zindana atılacak ve elbette küçük düşürülenlerden olacak."
Dedi ki: "İşte beni, hakkında kınadığınız, bu delikanlı! Yemin ederim ki, ben onunla birlikte olmak istedim de o, iffetini koruyup bana yanaşmadı. Yine yemin ederim ki, eğer emrimi yerine getirmezse mutlaka zindana atılacak ve mutlaka zillete uğrayanlardan olacaktır!"
(Kişizadenin karısı:) "İşte hakkında beni kınayıp yerdiğiniz kimse bu!" dedi, "Evet, gerçekten de o'nun gönlünü çelmek istedim, ama o kendini (bundan) sakındı. Ne var ki eğer bundan sonra da istediğim şeyi yapmazsa mutlaka hapsedilecek ve kendini aşağılanmış kimselerin arasında bulacak!"
Bunun üzerine kadın onlara dedi ki: "İşte bu, beni hakkında kınadığınız kimsedir. Andolsun, ben ondan murad almak istedim. Fakat o, iffetinden dolayı bundan kaçındı. Andolsun, eğer emrettiğimi yapmazsa, mutlaka zindana atılacak ve zillete uğrayanlardan olacak."
İşte dedi, bu gördüğünüz, hakkında beni levm ettiğiniz, yemin ederim ki ben bunun nefsinden murad istedim de o fikri ısmetle imtina' etti, yine yemin ederim eğer emrimi yapmazsa mutlak, muhakkak zindana atılacak ve mutlak, muhakkak zelillerden olacak.
(Kadın) Dedi ki: "İşte siz, beni bunun için kınamıştınız! Andolsun ben kendisinden murad almak istedim de o, iffetinden ötürü reddetti. Ama kendisine emrettiğimi yapmazsa, elbette zindana atılacak ve alçalanlardan olacaktır!"
Kadın dedi ki: "Beni kendisiyle kınadığınız işte budur. Andolsun onun nefsinden ben murad istedim, o ise (kendini) korudu. Ve andolsun, eğer o kendisine buyurduğumu yapmayacak olursa, mutlaka zindana atılacak ve elbette küçük düşürülenlerden olacak."
(Kadın) dedi: "İşte beni kendisi hakkında ayıbladığınız şu gördüğünüz (zat) dir. Andederim, onun nefsinden ben murad istedim de o, namuskarlık göster (ib reddet) di. Yemin ederim, eğer o, kendisine emredeceğimi yapmazsa her halde zindana atılacak ve her halde zillete uğrayanlardan olacakdır"!
Kadın dedi ki: İşte beni, onun için ayıpladığınız budur. Onu kendime ram etmek istedim, ama o iffetinden çekindi. Eğer istediğimi yapmazsa; andolsun ki, zindana atılacak ve zillete uğrayanlardan olacaktır.
-İşte hakkında beni kınadığınız budur. Arzuma uymasını istedim. Fakat O, kabul etmedi. Ona emrettiğim işi yine yapmazsa zindana atılıp, küçük düşenlerden olacak, dedi.
Vezirin hanımı: "İşte, beni kınamanıza sebep olan genç! Yemin ederim ki ben ondan kam almak istedim, ama o iffetli davrandı. Yine yemin ederim ki kendisine emredeceğim işi yapmaması halinde o mutlaka zindana atılacak, zelil ve perişan olacaktır!"
(Aziyz'in karısı) dedi ki: "Kendisi yüzünden beni hor görüp yerdiğiniz işte bu! Andolsun ki Onu ayartmak istedim de, O, temiz kalmak istedi (sakındı)! Yemin ederim, eğer Ona emrettiğimi yapmazsa kesinlikle zindana atılacak ve aşağılanmışlar arasında olacak. "
(Kadın:) 'İşte siz beni bunun için suçlamıştınız. Onu baştan çıkarmak istedim, ancak (iffetini) koruyup beni reddetti. Kendisine emrettiğimi yapmazsa hapishaneye atılacak ve aşağılanacaktır,' dedi.
Kadın: "İşte! Bu gördüğünüz, beni, kendisi hakkında kınadığınız kimsedir. Ant olsun ki, onun benim olmasını istedim, ancak o reddetti. Ama ondan istediğim şeyi yapmazsa, zindana atılacak ve kesinlikle burnu yere sürtülenlerden olacaktır." dedi.
She said: "This is the one whom you blamed me for, and I have seduced him from himself but he refused. And if he does not do as I command him, he will be imprisoned, and he will be one of those disgraced."
She said: “This is he for whom you blamed me. And I indeed sought to lure him away from his soul, but he proved patient; but if he do not what I command him, he will be imprisoned and be of those brought low.”
She said, ‘You see! It’s him you blamed me for. I tried seducing him but he refused. If he does not do what I order him, he will be put in prison and brought low.’
She said, "This is the one you blamed me for falling in love with. I did indeed try to seduce him, and he refused. Unless he does what I command him to do, he will surely go to prison, and will be debased."
Shesaid: "This is the one whom you blamed me for, and I have seduced him from himself but he refused. And if he does not do as I command him, he will be imprisoned, and he will be one of those disgraced."
She said, "This is the one whom you blamed me for, and I have seduced him from himself but he refused. If he does not do as I command him, he will be imprisoned, and he will be one of those disgraced."