Babalarının yanına vardıklarında: "Ey babamız! Kardeşimizi bizimle birlikte gönder ki tahıl alalım. Yoksa bize tahıl verilmeyecek. Onu mutlaka koruruz." dediler.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | felemma | zaman | |
2 | raceu | döndükleri | رجع |
3 | ila | ||
4 | ebihim | babalarına | ابو |
5 | kalu | dediler ki | قول |
6 | ya ebana | babamız | ابو |
7 | munia | men'edildi | منع |
8 | minna | bizden | |
9 | l-keylu | ölçü | كيل |
10 | feersil | (oyüzden) gönder | رسل |
11 | meana | bizimle beraber | |
12 | ehana | kardeşimizi | اخو |
13 | nektel | ölç(üp al)alım | كيل |
14 | ve inna | şüphesiz biz | |
15 | lehu | onu | |
16 | lehafizune | mutlaka koruruz | حفظ |
Babalarına döndüklerinde, "Ey babamız! Erzak bize yasaklandı. Kardeşimizi bizimle beraber gönder de, erzak ölçüp alabilelim. Biz onu mutlaka koruyacağız" dediler.
Babalarına döndüklerinde (ona şöyle) demişlerdi: "Ey babamız! Böyle bir ölçek (tahıl verilmesi artık) bize yasaklandı. Kardeşimizi (Bünyamin'i) bizimle birlikte gönder de (onun sayesinde) ölçüp alalım! Biz onu mutlaka koruyacağız."
Babalarına döndüklerinde, "Ey babamız" dediler, "Bundan böyle bize erzak yasaklandı. Kardeşimizi bizimle yolla da erzak alalım. Biz onu koruruz" dediler.
Babalarının yanına vardıklarında: "Ey babamız! Kardeşimizi bizimle birlikte gönder ki tahıl alalım. Yoksa bize tahıl verilmeyecek. Onu mutlaka koruruz." dediler.
Babalarının yanına dönünce dediler ki; "Ey babamız! Tahsisatımız kaldırıldı. Kardeşimizi bizimle birlikte gönder ki tekrar tahsisat alalım. Biz onu iyi koruruz."
Sonunda, babalarının yanına döndüklerinde, "Ey babamız!" dediler; "Dağıtım bize yasaklandı. Şimdi, kardeşimizi bizimle gönder de yiyecek alalım; kesinlikle onu gözeteceğiz!"
Sonunda babalarının yanına dönerek (olan biteni haber verdiler ve) "Ey babamız!" dediler, "(Bünyamin olmadan) bize bir ölçek dahi verilmeyecek. İşte bu yüzden kardeşimizi bizimle birlikte gönder de payımızı alalım. Bir de, onu koruyacağımızdan en ufak kuşkun olmasın!"
Babalarına döndüklerinde dediler ki: "Ey babamız! Ölçü bizden yasaklandı. Şimdi kardeşimizi bizimle gönder ki, ölçüp alabilelim. Biz onu gerçekten iyi koruyacağız."
Böylelikle babalarına döndükleri zaman, dediler ki: "Ey babamız, ölçek bizden engellendi. Bu durumda kardeşimizi bizimle gönder de erzağı alalım. Onu mutlaka koruyacağız."
Böylece babalarına döndükleri vakit: "Ey babamız, bizden zahire yasaklandı. Bu kere kardeşimizi bizimle beraber gönder ki ölçüp alalım ve muhakkak biz onu koruruz." dediler.
Ve böylece babalarının yanına döndüklerinde, (Yusuf'un kardeşleri,) "Ey babamız!" dediler, "(Bünyamin'i yanımızda götürmedikçe) artık bize bir ölçek bile zahire verilmeyecek; bunun için kardeşimizi bizimle gönder ki (bize yetecek) tartıda (zahire) alabilelim; bu arada onu elbette koruyup gözeteceğiz!"
Onlar, babalarına döndüklerinde, "Ey babamız! Bize artık zahire verilmeyecek. Kardeşimizi (Bünyamin'i) bizimle gönder ki zahire alalım. Onu biz elbette koruruz" dediler.
Bu suretle vakta ki babalarına döndüler, ey pederimiz! Dediler: bizden ölçek men'edildi, bu kerre kardeşimizi bizimle beraber gönder ölçüp alalım ve her halde biz onu muhafaza ederiz
Babalarına döndüklerinde dediler ki: "Ey babamız, bizden ölçü men'edildi, kardeşimizi bizimle beraber gönder de (ihtiyacımız olanı) ölç(üp al)alım. Biz onu mutlaka koruruz."
Böylelikle babalarına döndükleri zaman dediler ki: "Ey babamız, ölçek bizden engellendi. Bu durumda kardeşimizi bizimle gönder de erzağı alalım. Onu mutlaka koruyacağız."
Bu suretle babalarına döndükleri zaman: "Ey babamız, dediler, bizden ölçek men olundu. (Bu sefer) kardeşimizi de bizimle beraber yolla da ölçek alalım. Biz her halde onu muhaafaza edicileriz".
Babalarına döndüklerinde dediler ki: Ey babamız; artık bize zahire verilmeyecek. Kardeşimizi bizimle beraber gönder de zahiremizi alalım. Biz herhalde onu koruruz.
Babalarına döndüklerinde: -Ey babamız! Bize yiyecek yasak edildi, kardeşimizi bizimle beraber gönder de yiyecek alalım. Biz, onu koruruz, dediler.
Babalarının yanına dönünce: "Sevgili babamız, dediler, ölçeğimiz, tahsisatımız kaldırıldı. Gelecek sefer, öbür kardeşimizi de bizimle beraber gönder ki onu vesile ederek, daha çok tahsisat alalım. Onu gözümüz gibi koruyacağımıza kesin söz veriyoruz.!"
Babalarına geri döndüklerinde dediler ki: "Ey babamız.. . Bir sonraki gidişte yanımızda (Bünyamin'i) götürmezsek bize bir ölçek bile erzak verilmeyecek. . . Biz onu mutlaka koruruz. "
Babalarına döndüklerinde, 'Ey babamız,' dediler, 'Bundan böyle bize erzak yasaklandı. Kardeşimizi bizimle yolla da erzak alalım. Biz onu koruruz,' dediler.
Babalarının yanına vardıklarında: "Ey babamız! Kardeşimizi bizimle birlikte gönder ki tahıl alalım. Yoksa bize tahıl verilmeyecek. Onu mutlaka koruruz." dediler.
So when they returned to their father, they said: "Our father, we have been banned from getting anymore measure of grain, so send our brother with us so we may be given measure of grain, and we will be his guardians. "
And when they returned to their father, they said: “O our father: forbidden us was the measure, so send thou with us our brother; we will obtain the measure; and we will keep him safe.”
Then when they got back to their father’s house, they said, ‘Father! Our measure will be denied. Please send our brother with us so we may obtain our measure. We will take care of him.’
When they returned to their father, they said, "Our father, we can no longer get any provisions, unless you send our brother with us. We will take good care of him."
So when they returned to their father, they said: "Our father, we have been banned from getting anymore measure of grain, so send our brother with us so we may be given a measure of grain, and we will be his guardians."
So when they returned to their father, they said, "Our father, we have been banned from getting anymore measure of grain, so send our brother with us so we may be given a measure of grain, and we will be his guardians."