Ve o kimseler, sabırla Rabb'lerine yönelirler ve salatı ikame ederler, kendilerine verdiğimiz rızıktan gizli ve açık infak ederler, kötülüğü iyilikle savarlar; dünya yurdunun sonucu onlar içindir.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | vellezine | ve onlar | |
2 | saberu | sabrederler | صبر |
3 | btiga'e | arzu ederek | بغي |
4 | vechi | yüzünü (rızasını) | وجه |
5 | rabbihim | Rablerinin | ربب |
6 | ve ekamu | ve ayakta tutar | قوم |
7 | s-salate | salatı | صلو |
8 | ve enfeku | ve harcarlar | نفق |
9 | mimma | şeyden | |
10 | razeknahum | rızıklandırdığımız | رزق |
11 | sirran | gizlice | سرر |
12 | ve alaniyeten | ve alenen | علن |
13 | ve yedra'une | ve savarlar | درا |
14 | bil-haseneti | iyilikle | حسن |
15 | s-seyyiete | kötülüğü | سوا |
16 | ulaike | işte | |
17 | lehum | onlarındır | |
18 | ukba | sonu | عقب |
19 | d-dari | şu yurdun | دور |
Onlar, Rabblerinin rızasını arzulayarak sabrederler; namazı kılarlar, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli ve açık dağıtırlar ve kötülüğü güzellikle savarlar. İşte bu dünyanın iyi sonucu bu amelleri yapanlar içindir.
Onlar Rablerinin rızasını isteyerek sabreden, namazı doğru kılan, kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden gizli ve açık olarak (Allah yolunda) infak eden (veren) ve kötülüğü iyilikle savan* kişilerdir. İşte onlar var ya, (dünya) yurdunun (güzel) sonu sadece onlarındır.
Ve onlar ki sadece Efendi'lerinin onayını kazanmak için sabredip direnirler, salatı gözetirler, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli ve açık yardım için harcarlar ve kötülüğü iyilik ile savarlar. Son durağı onlar hak etmişlerdir.
Ve o kimseler, sabırla Rabb'lerine yönelirler ve salatı ikame ederler*, kendilerine verdiğimiz rızıktan gizli ve açık infak* ederler, kötülüğü iyilikle savarlar; dünya yurdunun sonucu onlar içindir.
Yine bunlar, Rableri yüzlerine baksın diye sabreden*, namazı tam kılan, kendilerine verdiğimiz rızıktan, gizli açık harcayan ve kötülüğü iyilikle savan kimselerdir. O son yurt işte onlarındır.
Ve Efendilerinin hoşnutluğunu kazanmak için dirençli olurlar. Namazı dosdoğru kılarlar; kendilerine geçimlik olarak verdiklerimizden de hem gizli hem de açık olarak yardımlaşmak amacıyla paylaşırlar. Kötülüğü de iyilikle uzaklaştırırlar. Ülkenin sonucu, işte onlar içindir.
İşte onlar Rablerinin rızasını elde etme yolunda sebat gösterirler; hem salatı ikame ederler hem de kendilerine verdiğimiz nimetlerden gizlice ve açıktan sarf ederler; dahası, kötülüğü iyilikle ortadan kaldırırlar. İşte onlar, (bu) diyarın mutlu sona ulaşacak sakinleridirler.
Onlar, Rablerinin yüzünü arzulayarak sabrederler, namazı kılarlar, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli ve açık dağıtırlar ve kötülüğü güzellikle savarlar. İşte bunlar içindir ölümsüz yurt.
Ve onlar, Rablerinin yüzünü (hoşnutluğunu) isteyerek sabrederler, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli ve açık infak ederler ve kötülüğü iyilikle savarlar. İşte onlar, bu yurdun (dünyanın güzel) sonucu (ahiret mutluluğu) onlar içindir.
Ve onlar ki, Rablerinin rızasına ermek için sabrederler, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli açık harcarlar ve kötülüğü iyilik ile savarlar. İşte bunlar, dünya yurdunun akibeti onlara mahsustur.
ve onlar ki, Rablerinin teveccühünü umarak güçlüklere göğüs gerip, namazda kararlılık gösterirler; kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli açık başkaları için harcarlar, kötülüğü iyilikle savarlar. İşte, ahirette erişilecek olan nihai huzur böylelerine özgüdür;
Onlar, Rablerinin rızasına ermek için sabreden, namazı dosdoğru kılan, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli olarak ve açıktan Allah için harcayan ve kötülüğü iyilikle ortadan kaldıranlardır. İşte bunlar için dünya yurdunun iyi sonucu vardır.
Ve onlar ki Mevlalarının rızasına ermek için sabretmekte, namazı dürüst kılmakda, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli açık infak eylemektedirler, ve seyyieyi hasene ile defederler, işte bunlar, Dünya yurdunun ukbası onlara
Ve onlar Rablerinin yüzünü (rızasını) arzu ederek (nefsin gücüne giden şeylere) sabrederler; namazı kılarlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan gizli ve açık olarak (hayır yoluna) harcarlar ve kötülüğü iyilikle savarlar. İşte şu yurdun sonucu onlarındır:
Ve onlar rablerinin yüzünü (hoşnutluğunu) isteyerek sabrederler, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli ve açık infak ederler ve kötülüğü iyilikle savarlar. İşte onlar, bu yurdun (dünyanın güzel) sonucu (ahiret mutluluğu) onlar içindir.
Onlar ki (sırf) Rablerinin rızaasını isteyerek (her zorluğa) katlanırlar, namazı dos doğru kılarlar, kendilerine verdiğimiz rızıkdan gizli ve aşikar (hayır yoluna) harcarlar, kötülüğü iyilikle savarlar, işte onlar, onlar için bu dar (-i dünyan) ın (iyi) bir sonucu vardır.
Ve onlar ki; Rabblarının rızasını dileyerek sabrederler, namazı kılarlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan, gizlice ve açıkça infak ederler. Kötülüğü iyilik yaparak ortadan kaldırırlar. İşte onlara bu dünyanın karşılığı;
Onlar, Rablerinin rızasını kazanmak için sabredenler, namazı kılanlar; kendilerine verdiğimiz rızıktan, gizli ve açık olarak sarfedenler; iyilik yaparak kötülüğü ortadan kaldıranlardır. İşte onlar için yurdun en iyisi vardır.
Onlar, sırf Rab'lerinin rızasını kazanmak için sabreder, namazı tam gerektiği şekilde kılarlar. Kendilerine ihsan ettiğimiz rızıklardan gerek gizli, gerek açık bir tarzda bağışta bulunur ve kötülüğe iyilikle mukabele ederler. İşte onlardır dünya diyarının güzel akıbetini kazananlar.
Yine onlar Rablerinin vechini (cennet yaşamı olan rabbani kuvvelerin açığa çıkışı yaşamını) arzulayarak sabrettiler (mevcut şartlarına); salatı ikame ettiler ve kendilerinde açığa çıkardığımız yaşam gıdasından gizli ve açık olarak bağışta bulundular.. . Yaptıkları yanlışları (arkasından yapacakları) güzel fiillerle yok ederler. . . İşte onlarındır geleceğin vatanı!
Ve onlar ki sadece Rab'lerinin onayını kazanmak için sabredip direnirler, namazı gözetirler, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli ve açık yardım için harcarlar ve kötülüğü iyilik ile savarlar. Son durağı onlar hak etmişlerdir.
Ve o kimseler, sabırla Rabb'lerine yönelirler ve salatı ikame ederler*, kendilerine verdiğimiz rızıktan gizli ve açık infak* ederler, kötülüğü iyilikle savarlar; dünya yurdunun sonucu onlar içindir.
And those who are patient seeking their Lord's direction; and they hold the contact-method, and they spend from what We bestowed upon them secretly and openly, and they counter sin with good; these will have an excellent abode.
And who are patient seeking the face of their Lord, and uphold the duty, and spend of what We have provided them, secretly and openly, and they avert evil with good: those have the good final abode:
those who are steadfast in seeking the face of their Lord, and establish salat and give from the provision We have given them, secretly and openly, and stave off evil with good, it is they who will have the Ultimate Abode –
They steadfastly persevere in seeking their Lord, observe the Contact Prayers (Salat), spend from our provisions to them secretly and publicly, and counter evil with good. These have deserved the best abode.
Andthose who are patient seeking the face of their Lord; and they hold the contact prayer, and they spend from what We have bestowed upon them secretly and openly, and they counter evil with good; these will have an excellent abode.
Those who are patient seeking their Lord's direction; and they hold the contact prayer, and they spend from what We bestowed upon them secretly and openly, and they counter sin with good; these will have an excellent abode.