Onlara: "Güven ve esenlik içinde oraya girin." denecek.
Oraya esenlik ve emniyetle giriniz!
(Kendilerine) "Güven ve selametle oraya girin!" (denecektir).
Oraya barış ve güvenlik içinde girin.
Onlara: "Güven ve esenlik içinde oraya girin." denecek.
"Oralara esenlik ve güvenle girin" denmiştir.
"Güven içinde, esenlikle oraya girin!"
(Çünkü) onlara "Esenlik ve güvenlik içinde oraya girin!" (denilecek).
"Güvene kavuşmuş olarak selamla girin oraya."
Oraya esenlikle ve güvenlikle girin.
"Rahatlık ve güvenlik içinde girin onlara!"
"Esenlik ve güvenlik içinde girin oraya!" (sözleriyle karşılanacaklar orada).
Onlara, "Girin oraya esenlikle, güven içinde" denilir.
Girin onlara selametle emin emin
(Onlara): "Oraya esenlikle, güven içinde girin!" (denilir).
Oraya esenlikle ve güvenlikle (aminiyn) girin.
Selametle; korkusuz korkusuz girin oraya.
Selametle ve güven içinde girin oraya.
Esenlikle, güvenle girin oraya!
"Esenlikle, emin olarak girin oraya!" (denir onlara).
"Oraya aminler olarak (Bi-)Selam ile girin. "
Oraya barış ve güvenlik içinde girin.
Onlara: "Güven ve esenlik içinde oraya girin." denecek.
"Enter it in peace and security. "
“Enter therein in peace, secure!”
‘Enter them in peace, in complete security!’
Enter therein, peaceful and secure.
"Enter it in peace and security."
"Enter it in peace and security."