Onu hakk ile indirdik. Ve hakk ile indi. Seni, haber verici ve uyarıcı olmandan başka bir şey için göndermedik.
Biz Kur'an'ı hak olarak indirdik; o da hakkı getirdi. Seni yalnız müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.
Biz onu (Kur'an'ı), bir amaç ile indirdik; zaten o da gerçeği getirmiştir. Seni yalnızca müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.
Gerçekten onu biz indirdik ve o gerçek ile indi. Seni de ancak bir müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.
Onu hakk ile indirdik. Ve hakk* ile indi. Seni, haber verici ve uyarıcı olmandan başka bir şey için göndermedik.
Biz onu tümüyle gerçek olarak indirdik ve tümüyle gerçek olarak indi. Seni de sadece müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.
Onu, gerçek olarak indirdik. Ve O, gerçek olarak indi. Seni de yalnızca muştulayıcı ve uyarıcı olarak gönderdik.
Biz bu (vahyi) mutlak gerçeğe bir atıf olarak indirdik ve o da kaynağından indiği (gibi) asli gerçekliğiyle (muhatabına) ulaştı; nitekim Biz seni, sadece müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.
Biz onu hak ile indirdik ve o hak ile indi. Seni de ancak müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.
Biz onu (Kur'an'ı) hak olarak indirdik ve o hak ile indi; seni de yalnızca bir müjde verici ve uyarıp korkutucu olarak gönderdik.
Bunu (Kur'an'ı) gerçeğin ifadesi olarak indirdik, o da gerçek bir şekilde indi. Seni ancak sevabımızın müjdecisi ve azabımızın habercisi olarak gönderdik.
Ve biz bu (vahyi) değişmeyen gerçeğe işaret olarak indirdik ve o da (sana, ey Peygamber) hak olarak ulaştı; çünkü Biz seni yalnızca bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik;
Biz onu (Kur'an'ı) hak olarak indirdik ve o da hak ile indi. Seni de ancak müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.
Bunu da bihakkın indirdik ve bihakkın indi ve seni ancak sevabımızın müjdecisi ve azabımızın habercisi olarak gönderdik
Biz o(Kur'a)nı hak olarak indirdik ve o, hak ile inmiştir. Seni de ancak bir müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.
Biz onu (Kuran'ı) hak olarak indirdik ve o hak ile indi; seni de yalnızca bir müjde verici ve uyarıp korkutucu olarak gönderdik.
Biz o (Kuranı) hak olarak indirdik ve o, hak olarak indi. Seni de (sevabın) bir müjdeci (sin) den, (azabın) bir haberci (sin) den başka bir (sıfatla) göndermedik.
Biz onu hak ile indirdik. O da hak olarak indi. Seni de ancak müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.
Hak olanı indirdik. O da hak olarak indi. Seni de ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.
Biz Kur'an'ı hak olarak indirdik. O da hakkın ve gerçeğin ta kendisi olarak indi. Seni de ey Resulüm, sadece rahmetle müjdelemen ve inanmayanları ise azapla uyarman için gönderdik.
Biz Onu Hak olarak inzal ettik, O da Hak olarak nüzul etti! Seni sadece müjdeleyici ve uyarıcı olarak irsal ettik.
Gerçekten onu biz indirdik ve o gerçek ile indi. Seni de ancak bir müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik
Onu hakk ile indirdik. Ve hakk* ile indi. Seni, müjdeci ve uyarıcı olmandan başka bir şey için göndermedik.
And it is with truth that We have sent it down, and with truth it came down. And We have not sent you except as a bearer of good news and a warner.
And with the truth have We sent it down, and with the truth has it come down — and We sent thee only as a bearer of glad tidings and a warner —
We have sent it down with truth and with truth it has come down. We only sent you to bring good news and to give warning.
Truthfully, we sent it down, and with the truth it came down. We did not send you except as a bearer of good news, as well as a warner.
And it is with the truth that We have sent it down, and with the truth it came down. And We have not sent you except as a bearer of good news and a warner.
It is with truth that We have sent it down, and with truth it came down. We have not sent you except as a bearer of good news and a warner.