"Eğer bir daha sana bir şey sorarsam, artık benimle arkadaşlık etmezsin! Tarafımdan yeterince özür dilemede bulundum."
Musa dedi ki: "Eğer bundan sonra sana bir şey sorarsam, artık bana arkadaş olma, benden sana özür ulaştı; o zaman benden ayrılabilirsin."
(Musa) şöyle demişti: "Bundan sonra sana bir şey sorarsam artık benimle arkadaşlık etme! Elbette benim tarafımdan (ileri sürebilecek) mazeretin sonuna ulaştın."
"Sana daha başka bir şey sorarsam o zaman artık benimle arkadaş olma. Benden yeterli özür dinledin" dedi.
"Eğer bir daha sana bir şey sorarsam, artık benimle arkadaşlık etmezsin! Tarafımdan* yeterince özür dilemede bulundum."
Musa dedi ki "Bir daha sana bir şey sorarsam benimle arkadaşlığı bitir; artık senden özür dileme hakkım bitmiş olur."
Dedi ki: "Bundan sonra sana bir şey sorarsam, artık benimle arkadaşlık etme; yeterince özür duydun benden!"
(Musa) "Bundan sonra eğer sana herhangi bir şey soracak olursam artık benimle arkadaşlık yapma; zaten benden yeterince özür işittin."
Musa dedi ki: "Eğer bundan sonra sana bir şey sorarsam artık bana arkadaşlık etme. Vallahi, öyle bir durumda benden ayrılmakta mazur sayılacaksın."
(Musa:) "Bundan sonra sana bir şey soracak olursam, artık benimle arkadaşlık etme. Benden yana bir özre ulaşmış olursun" dedi.
Musa: "Eğer bundan sonra sana birşey sorarsam, artık benimle arkadaşlık etme! Doğrusu tarafımdan beyan edilecek son özre erdin."
(Musa:) "Bundan böyle sana soru soracak olursam benimle artık yoldaşlık yapmazsın: (çünkü artık) benden yana yeterince özür işittin" dedi.
Musa, "Eğer bundan sonra sana bir şey hakkında soru sorarsam, artık benimle arkadaşlık etme. Doğrusu, tarafımdan (dilenecek son) özre ulaştın (bu son özür dileyişim)" dedi.
Eğer, dedi: bundan sonra sana bir şey sorarsam artık bana musahib olma, doğrusu tarafımdan son özre erdin
(Musa) dedi ki: "Eğer bundan sonra (bir daha) sana bir şey sorarsam, artık bana arkadaş olma. (O zaman) benim tarafımdan sana özür ulaşmıştır (artık benden ayrılmakta mazur sayılırsın).
(Musa:) "Bundan sonra sana bir şey soracak olursam, artık benimle arkadaşlık etme. Benden yana bir özüre ulaşmış olursun" dedi.
(Musa): "Eğer, dedi, bundan sonra sana bir şey sorarsam benimle arkadaşlık etme. (O takdirde) tarafımdan muhakkak özre ulaşmışsındır (Benden ayrılmakda ma'zur sayılmışındır).
Eğer bundan sonra sana bir şey sorarsam; benimle arkadaşlık etme. O zaman benim tarafımdan mazur sayılırsın, dedi.
- Eğer bundan sonra sana bir şey sorarsam, benimle arkadaşlık etme. O zaman, benim tarafımdan mazur görülürsün, dedi.
Musa: "Eğer" dedi, "sana bir daha soracak olursam, bundan böyle benimle hiç arkadaşlık etme! Artık özür dileyemeyecek hale geldim."
(Musa) dedi: "Eğer bundan sonra sana (herhangi) şeyden sorarsam artık bana arkadaşlık etme! Bu sana son özrüm olsun!"
'Sana daha başka bir şey sorarsam o zaman artık benimle arkadaş olma. Benden yeterli özür dinledin,' dedi.
"Eğer bir daha sana bir şey sorarsam, artık benimle arkadaşlık etmezsin! Arkadaşlıktan vazgeçmekle de haklı sayılırsın."
He said: "If I ask you about anything after this, then do not keep me in your company. You will then have a reason over me."
He said: “If I ask thee about anything after this, then keep thou not company with me; thou hast attained from me an excuse.”
Musa said, ‘If I ask you about anything after this, then you should no longer keep me company. I will have given you excuse enough.’
He said, "If I ask you about anything else, then do not keep me with you. You have seen enough apologies from me."
He said: "If I ask you about anything after this, then do not keep me in your company. You will then have a reason over me."
He said, "If I ask you about anything after this, then do not keep me in your company. You will then have a reason over me."