İçlerinde ummiler vardır. Kitabı bilmezler. Kuruntularından başka bir şey bilmezler. Ancak zanda bulunuyorlar.
Onların arasında kitabı bilmeyen cahiller vardır. Bildikleri sadece kendilerine anlatılan asılsız kuruntulardır. Onlar sadece zanda bulunuyorlar.
İçlerinde birtakım ümmiler* vardır ki kuruntular dışında Kitab'ı (Tevrat'ı) bilmezler. Onlar zandan başka bir şeyde bulunmuyorlar.
Aralarında ümmiler var ki kuruntu ve söylentilerin dışında kitabı bilmezler; bildiklerini zannederler.*
İçlerinde ummiler vardır.* Kitabı bilmezler. Kuruntularından* başka bir şey bilmezler. Ancak zanda bulunuyorlar.
Onların bir kısmı ümmidir;* o kitabı değil, onunla ilgili kurguları* bilir ve sadece tahmin yürütürler.
Üstelik onlardan bir bölümü, önceki kitaplardan bilgisi olmayanlardır. Kuruntu ve uydurmalar dışında, Kitap'ı bilmezler; yalnızca yakıştırıyorlar.
Onların içerisinde ümmiler de var. Onları kitabı bilmezler, sadece birtakım kuruntulara sahipler; ve onlar (gerçekleri bilmiyor) yalnızca zannediyorlar.
İçlerinde ümmi olanlar da vardır ki Kitap'ı bilmezler, sadece hayal ve kuruntu bilirler. Onlar yalnız sanıya saplanırlar.
Onlardan bir kısmı ümmidir. Kitabı bilmezler; (bildikleri) bir sürü asılsız şeylerden başkası değildir ve yalnızca zannederler.
Bunların bir de okuyup yazma bilmeyen kısmı vardır ki, kitabı, kitabeti bilmezler, ancak bir takım kuruntu yığını hayaller kurar ve sadece zan ardında dolaşırlar.
Onlar arasında ilahi kelamın gerçek bilgisine sahip olmayan, kitap ile ilgisiz insanlar var; (ki bunlar) sadece bir takım kuruntular(a tabi olurlar) ve zanna dayanırlar.
Bunların bir de ümmi takımı vardır; Kitab'ı (Tevrat'ı) bilmezler. Onların bütün bildikleri bir sürü kuruntulardır. Onlar sadece zanda bulunurlar.
Bunların bir de ümmi kısmı vardır, kitabı, kitabeti bilmezler, ancak bir takım kuruntu yığını ümniyyeler kurar ve sırf zann ardında dolaşırlar
Onların içinde bir de ümmiler var ki, Kitabı bilmezler, bütün bildikleri birtakım kuruntular(yahut kulaktan dolma şeyler)dir; onlar sadece zannediyorlar.
Onlardan (bir bölümü) ümmidir / (İçlerinde / aralarında) ümmiler vardır, kuruntu ve söylentilerin / asılsız şeylerin (emaniyye) dışında kitabı bilmezler; yalnızca zannederler.
Onların içinde ümmi ler de var ki Kitabı (Tevratı) bilmezler. (Bütün bildikleri yalınız reislerinin telkin etdikleri) bir sürü kuruntu ve yalandan başkası değil. Onlar başka değil, yalınız zanda (ve cehaletde) kalmış bulunuyorlar.
Onlardan bir kısmı ümmidirler, kitabı anlamazlar. Bir takım batıl şeyleri onlar sadece zanneder dururlar.
Onların bir kısmının okuyup yazması yoktur. Kitabı bilmezler, bildikleri sadece bir takım yalan ve kuruntulardır. Onlar yalnızca zanneder dururlar.
Onların bir kısmı da ümmidir. Kitap nedir bilmezler. Bütün bildikleri, kendilerine anlatılan birtakım kuruntu ve uydurmalardır. Onlar sadece bir zan içindedirler.
Onlardan ümmi olanlar vardır ki, vehmettikleri (kafalarında şartlanmalarına göre kurguladıkları) ötesinde Kitabı (hakikat bilgisini) bilmezler; (asılsız) zanlarıyla yaşarlar.
Aralarında ümmiler var ki kuruntu ve söylentilerin dışında kitabı bilmezler; bildiklerini zannederler.
İçlerinde, Kitap'ı bilmeyip de ondan habersiz olanlar var. Bildikleri, yalnızca kuruntudan ibarettir. Ancak zanda bulunurlar.
And amongst them are Gentiles who do not know the Scripture except by hearsay, and they only conjecture.
And among them are those unschooled: they know not the Writ save vain desires; and they are only assuming.
Some of them are illiterate, knowing nothing of the Book but wishful thinking. They only speculate.
Among them are gentiles who do not know the scripture, except through hearsay, then assume that they know it.
And among them are Gentiles who do not know the Book except by hearsay, and they only conjecture.
Amongst them are Gentiles who do not know the book except by hearsay, and they only conjecture.