Hayır! Kim bir kötülük kazanır da yanlışları kendisini kuşatırsa, onlar Cehennem ehlidir ve onlar, orada kalıcıdırlar.
Hayır! Kim bir kötülük eder de, kötülüğü kendisini çepeçevre kuşatırsa, işte o kimseler cehennemliklerdir. Onlar orada uzun süreli kalırlar.
Hayır! Kim bir kötülük işler de kötülüğü kendisini çepeçevre kuşatırsa, işte o kişiler ateş halkıdır. Onlar orada ebedî kalacaklardır.
Evet, günah işleyip suçu kendisini kuşatan kimseler ateş halkıdır; orada sürekli kalırlar.
Hayır! Kim bir kötülük kazanır da yanlışları kendisini kuşatırsa, onlar Cehennem ehlidir ve onlar, orada kalıcıdırlar.
Hayır! Kötülük yapan ve kötülüğe iyice batanlar Cehennem ahalisidirler,* orada ölümsüz olarak kalırlar.
Evet, öyle! Kim bir kötülük yapar ve suçu kendisini kuşatırsa, ateşin yoldaşları, işte onlardır. Sürekli orada kalacaklardır.
Aksine, kim kötülük yapar ve suçu onu vebaliyle çepeçevre kuşatırsa, işte onlar ateş halkıdır ve orada kalıcıdırlar.
İş onların sandığı gibi değil. Kötülük ve çirkinlik kazanan, suçu kendisini kuşatmış olan kişiler, ateşin dostudurlar. Sürekli kalacaklardır orada.
Hayır; kim bir kötülük işler de günahı kendisini kuşatırsa, (artık) onlar, ateşin halkıdırlar, orada süresiz kalacaklardır.
Evet kim bir kötülük yapmış da günahı kendisini her taraftan kuşatmış ise, işte öyleleri ateş ehli ve orada süresiz kalacaklardır.
Evet! İşte (böylesine) büyük bir kötülük işleyen ve (bunun) günahıyla çepeçevre kuşatılan kimseler var ya, işte böyleleridir içinde kalmak üzere ateşe mahkum olanlar!
Evet, kötülük işleyip suçu benliğini kaplamış (ve böylece şirke düşmüş) olan kimseler var ya, işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardır.
Evet kim bir seyyie kesbetmiş de hatiesi kendini her taraftan kuşatmış ise işte öyleler, ateş ehli, hep onda muhalleddirler
Evet kim bir günah kazanır da suçu kendisini kuşatmış olursa işte onlar, ateş halkıdır, orada sürekli kalacaklardır.
Kim kötülük işler de günahı kendisini kuşatırsa, artık onlar ateşin halkıdırlar, orada sürekli kalırlar.
Hayır (iş öyle değil). Kim bir kötülük (günah) kazanır da suçu kendisini çepçevre kuşatırsa onlar cehennemin saahibleridirler. Onlar orada, bir daha çıkmamak üzere, kalıcıdırlar.
Hayır, kötülük yapıp da günahı kendisini kuşatan kimseler, işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada temelli kalıcıdırlar.
Gerçek şu ki, günah işleyip günahı kendisini kuşatmış olan kimseler, cehennemlikler işte onlardır. Onlar orada ebedi kalacaklardır.
Hayır, durum hiç de öyle değil! Günah işleyip de günahın kendisini her taraftan kuşattığı kapladığı kimseler var ya, işte onlar cehennemliktir. Hem de orada ebedi kalacaklardır.
Hayır! Gerçek onların sandığı gibi değil! Kim bir kötülük kazanırsa (düşündükleri veya elleriyle yaptıklarından dolayı) ve de o hatası kendisini (düşünce sistemini) kuşatırsa (hakikatı göremez hale gelirse), işte onlar ateş (yanma) ehlidir sonsuza dek!
Günah işleyip suçu kendisini kuşatan kimseler ateş halkıdır; orada sürekli kalırlar.
Hayır! Kim kötülük yapar da kötülük kendisini kuşatırsa, onlar Cehennem ehlidir ve onlar, orada kalıcıdırlar.
Indeed, whoever gains a sin, and is surrounded by his mistakes; those are the people of the Fire, in it they abide eternally.
Verily, whoso earns evil, and his offences have encompassed him: those are the companions of the Fire; therein they abide eternally.
No indeed! Those who accumulate bad actions and are surrounded by their mistakes, such people are the Companions of the Fire, remaining in it timelessly, for ever;
Indeed, those who earn sins and become surrounded by their evil work will be the dwellers of Hell; they abide in it forever.
Indeed, whoever gains a sin, and is surrounded by his mistakes; those are the people of the Fire, in it they will abide.
Indeed, whoever gains a bad deed and his mistakes surround him; those are the people of the fire, there they abide eternally.