Buna rağmen yüz çevirirlerse, o zaman de ki: "Herkese eşit olarak duyurdum. Söz verilen şey yakın mı uzak mı orasını bilmiyorum!"
Eğer yüz çevirirlerse de ki: "Ben sizin hepinize eşit şekilde açıkladım. Artık tehdit edildiğiniz şeyin yakın mı, yoksa uzak mı olduğunu bilmem."
Yüz çevirirlerse de ki: "(Bana emrolunanı) hepinize eşit olarak açıkladım. Size vadolunan şey yakın mı uzak mı bilmiyorum.*
Eğer yüz çevirirlerse De ki: "Size yeterli ölçüde bildirdim. Size söz verilen şeyin yakın mı, yoksa uzak mı olduğunu bilmem."
Buna rağmen yüz çevirirlerse, o zaman de ki: "Herkese eşit olarak duyurdum. Söz verilen şey yakın mı uzak mı orasını bilmiyorum!"
Yüz çevirirlerse de ki: "Size aynı duyuruyu yaptım. Tehdit edildiğiniz şey yakın mıdır, yoksa uzak mıdır bilmem.
Yine de yüz çevirirlerse, şunu söyle: "Tümünüze eşit olarak duyurdum. Size sözü verilen, yakın mı; yoksa uzak mı bilmiyorum?"
Fakat eğer (bu davetten) yüz çevirirlerse, o zaman da de ki: "Ben bu daveti hiçbir ayrım gözetmeden hepinize duyurdum; ne var ki ben tehdit edildiğiniz (Hesap Günü'nün) yakın mı uzak mı olduğunu da bilemem."
Eğer yüz çevirirlerse de ki: "Hepinize aynı şekilde, aynı düzeyde açıkladım. Artık bilmiyorum, tehdit edildiğiniz şey yakın mıdır, uzak mıdır?"
Buna rağmen yüz çevirecek olurlarsa, de ki: "Size eşitlik üzere açıklamada bulundum. Tehdit edildiğiniz (sorgu ve azab günü) yakın mı, uzak mı, bilemem."
Yine de aldırmazlarsa de ki: "Size düpedüz açıkladım, tehdit edildiğiniz şeyin yakın mı yoksa uzak mı olduğunu bilmem."
Ama eğer (bu gerçeğe) yüz çevirirlerse de ki: "Ben bu gerçeği hepinize aynı şekilde duyurdum; ama artık, size vaad edilen (Hesap Günü'nün) yakın mı, uzak mı olduğunu ben bilemem".
Eğer yüz çevirirlerse, de ki: "(Bana emrolunanı, ayırım yapmadan) size eşit olarak bildirdim. Tehdit edildiğiniz şey yakın mı yoksa uzak mı, bilmiyorum."
Bunun üzerine aldırmazlarsa o halde de de ki: size düpedüz ı'lan ettim, ve bilmem bu size edilen va'd-ü vaid pek yakın mı, yoksa uzak mı?
Eğer yüz çevirirlerse de ki: "Ben sizin hepinize eşit biçimde açıkladım. Artık tehdid edildiğiniz şeyin yakın mı, yoksa uzak mı olduğunu bilmem."
Buna rağmen yüz çevirecek olurlarsa, de ki: "Size eşitlik üzere açıklamada bulundum. Tehdit edildiğiniz (sorgu ve azab) günü yakın mı, uzak mı, bilemem."
Eğer (Bu teklife karşı) onlar (yine) yüz çevirirlerse (o vakit da) de ki: "Size (hakıykatları) müsavat üzere bildirdim. Tehdid edilmekde olduğunuz (o korkunç akıbet) yakın mı, yoksa uzak mı, ben bilmem".
Şayet yüz çevirirlerse; de ki: Ben, size eşitlik üzere bildirdim. Artık tehdid edildiğiniz şeyin yakın mı, uzak mı olduğunu bilmem.
Eğer yüz çevirirlerse de ki: -Size (gerçeği) doğru bir şekilde açıkladım. Size vaat edilenin yakın mı yoksa uzak mı olduğunu bilmem.
Yine de yüz çevirirlerse de ki: "İşte sizin hepinizi de tam eşit şekilde hakka çağırdım. Artık tehdit olunduğunuz o kıyamet gününün yakın mı uzak mı olduğunu bilemem."
Eğer yüz çevirirlerse de ki: "Eşit olarak size bildirdim.. . Size vadolunan şey (uyarıldığınız ölüm) yakın mıdır uzak mıdır, bilmiyorum. "
Eğer yüz çevirirlerse de ki, 'Size yeterli ölçüde bildirdim. Size söz verilen şeyin yakın mı, yoksa uzak mı olduğunu bilmem.'
Buna rağmen yüz çevirirlerse, o zaman de ki: "Herkese eşit olarak duyurdum. Söz verilen şey yakın mı uzak mı orasını bilmiyorum!"
So if they turn away, then Say: "I have given you notice sufficiently, and I do not know if what you are promised is near or far. "
And if they turn away, say thou: “I have proclaimed to you all alike; and I know not whether near or far is what you are promised.
If they turn their backs, then say: ‘I have informed all of you equally and I do not know if what you have been promised is near or far.
If they turn away, then say, "I have warned you sufficiently, and I have no idea how soon or late (the retribution) will come to you.
So if they turn away, then say: "I have given you notice sufficiently, and I do not know if what you are promised is near or far."
So if they turn away, then say, "I have given you notice sufficiently, and I do not know if what you are promised is near or far."