Onlar, Firdevse varis olacaklar ve orada sürekli kalacaklardır.
Onlar Firdevs'e varis olacaklar ve orada çok uzun süreli kalacaklardır.
Firdevs* (cennetin)e mirasçı olacak olan bu kişiler orada ebedî kalıcıdır.
Bahçeye mirasçı olacak ve orada ebedi kalacaklar.
Onlar, Firdevse* varis olacaklar ve orada sürekli kalacaklardır.
Cennetten pay alacaklar ve orada ölümsüzleşeceklerdir.
Firdevs'e kalıtçı olacaklar; sürekli orada kalacaklardır.*
onlar ki, görkemli cennetlerin mirasçısı olacaklar, onlar orada ebedi kalacaklar.
Ki, Firdevs cennetine mirasçı olurlar, onda sonsuza dek kalırlar.
Ki onlar Firdevs (cennetlerin)e de varis olacaklardır; içinde de ebedi olarak kalacaklardır.
Firdevs'e varis olacaklar; orada sonsuza dek kalacaklar onlar.
Cennete varis olacak ve orada sonsuza kadar kalacak olanlar.
Onlar Firdevs cennetlerine varis olurlar. Onlar orada ebedi kalacaklardır.
Ki Firdevse varis olacak, onda muhallad kalacaklardır
Onlar (en yüksek cennet olan) Firdevs'e varis olacaklar, orada ebedi kalacaklardır.
Ki onlar Firdevs (cennetlerine) de varis olacaklardır; içinde de ebedi olarak kalacaklardır.
Ki onlar Firdevse varis olacaklardır. Onlar bunun için ebedi kalıcıdırlar.
Onlar ki; Firdevs'e varis olacaklardır ve orada ebedi kalıcıdırlar.
Onlar, Firdevs'e varis olacaklardır ve onlar, orada ebedi kalacaklardır.
(10-11) "İşte varis olanlar, ebedi kalacakları Firdevs cennetine varis olanlar onlardır onlar.
Ki, Firdevs'e (cennet yaşamına) varis olmuş bu kimseler orada sonsuza dek yaşarlar.
Cennete mirasçı olacak ve orada ebedi kalacaklar.
Onlar, Firdevse* varis olacaklar ve orada sürekli kalacaklardır.
The ones who shall inherit Paradise, in it they will abide.
Those who inherit Paradise; therein will they abide eternally.
who will inherit Firdaws, remaining in it timelessly, for ever.
They will inherit Paradise, wherein they abide forever.
Theones who shall inherit the Paradise, in it they will abide.
The ones who shall inherit Paradise, in it they will abide.