"Siz ise onları alaya aldınız; öyle ki Benim öğütlerimi kulak ardı ettiniz. Onların haline gülüyordunuz."
- "Çünkü kullarımdan bir topluluk, 'Ey Rabbimiz! İnandık; bizi bağışla, bize merhamet et, sen çok merhametlisin' derdi de siz ise onlarla dalga geçerdiniz. Öyle ki, bu tavrınız size beni anmayı unutturmuştu. Siz onların yaptıklarına gülüyordunuz."
İşte siz onlarla alay etmiştiniz; sonunda (bu alaycılığınız) size beni anmayı unutturdu; onlara gülüyordunuz.*
"Sizse onları alaya aldınız ve onlar yüzünden beni anmayı unuttunuz. Onlara gülüp duruyordunuz."
"Siz ise onları alaya aldınız; öyle ki Benim öğütlerimi kulak ardı ettiniz. Onların haline gülüyordunuz."
Siz de onları işletirdiniz; öyle ki, onlar size, beni hatırlamayı unutturmuştu. Onlara gülüp duruyordunuz.
"Onlarla alay ediyordunuz. Öyle ki, Benim Öğretimi size unutturdu; onlara hep gülüyordunuz!"
Ne varki siz onlarla alay ettiniz. En sonunda onlar(la alayınız) size beni hatırlamayı unutturdu; üstelik bir de onların halini gülünç buluyordunuz.
Siz onları alaya aldınız. Öyle ki, zikrimi/Kur'anımı size unutturdular. Siz onlara hep gülüyordunuz.
"Siz onları alay konusu edinmiştiniz; öyle ki, size benim zikrimi unutturdular ve siz onlara gülüp duruyordunuz."
Siz, onlarla alay ettiniz, hala Beni anmayı size unutturdular, onlara öyle gülüyordunuz.
fakat siz onları alay konusu yaptınız; öyle ki, bu sonunda size Beni anmayı büsbütün unutturdu; çünkü hep gülüp durdunuz onlara.
Siz ise onlarla alay ediyordunuz. O kadar ki onlar size beni anmayı unutturdu. Onlara hep gülüyordunuz.
siz onları maskara yerine tuttunuz, hatta size benim yadımı unutturdular, onlara öyle gülüyordunuz
"Siz onlarla alay ettiniz, (sürekli onlarla uğraştığınız için onlar) size beni anmayı unutturdular. Siz daima onlara gülüyordunuz."
"Siz onları alay konusu edinmiştiniz; öyle ki, size benim zikrimi unutturdular ve siz onlara gülüp duruyordunuz."
Siz onları eğlence edindiniz. Hatta bu, beni hatırlamayı size unutdurdu. Siz onlara (istihza ile) gülüyordunuz.
Siz ise, onları alaya alıyordunuz. Öyle ki size Benim zikrimi unutturdular. Ve siz, onlara hep gülüyordunuz.
Siz ise size benim zikrimi unutturana kadar onlarla alay ederdiniz. Siz onlara gülerdiniz.
(109-110) Kullarımdan, bir kısmı "inandık ya Rabbi! Affet günahlarımızı, merhamet et bize, çünkü Sen merhamet edenlerin en iyisi, en hayırlısısın!" dediklerinde, onları alaya alan sizler değil miydiniz! Sonunda sizin bu davranışlarınız Beni gönlünüzden geçirmeyi, Beni yadetmeyi size unutturdu da, onlarla eğlenip durdunuz.
"Siz onları alaya aldınız! Hatta (bu haliniz) Zikrimi (hakikatinizdeki varlığımı hatırlamayı) size unutturdu! Siz onlara gülüyordunuz. "
'Sizse onları alaya aldınız ve onlar yüzünden beni anmayı unuttunuz. Onlara gülüp duruyordunuz.'
Siz ise onları alaya aldınız; öyle ki benim öğütlerimi kulak ardı ettiniz. Onların haline gülüyordunuz.
But you mocked them, so much so that they made you forget My remembrance, and you used to laugh at them.
“Then you took them in derision until they made you forget My remembrance, and you laughed at them.
But you made a mockery of them so that they made you forget to remember Me while you were laughing at them.
"But you mocked and ridiculed them, to the extent that you forgot Me. You used to laugh at them.
But you mocked them, so much so that they made you forget My remembrance, and you used to laugh at them.
But you mocked them, so much so that they made you forget My remembrance, and you used to laugh at them.