Ve onlar, zekat için çalışanlardır.
Arınmak için çalışırlar.
Onlar arınmak için çalışanlardır.*
Zekatı pratiğe geçirirler.
Ve onlar, zekat için* çalışanlardır.
Onlar zekat için* çalışırlar.
Zekatı verirler.
onlar ki, arınmak için gerekeni yaparlar;
Zekatı vermek için faaliyettedir onlar.
Onlar, zekata ilişkin (söz ve görevlerini mutlaka) yerine getirenlerdir;
Onlar ki, zekat vermek için çalışırlar.
arınmak için yapılması gerekeni yaparlar;
Onlar ki, zekatı öderler.
Onlar ki zekat vermek için çalışırlar
Onlar zekatı verirler.
Onlar, zekata ilişkin (söz ve görevlerini mutlaka) yerine getirenlerdir.
(Öyle mü'minler) ki onlar zekat (vazife) lerini yapanlardır.
Ki onlar; zekatlarını verirler.
Onlar, arınmak için hareket edenlerdir.
Onlar zekatı ifa eder (kendilerini maddeten ve manen arındırırlar).
Onlar arınmak - saflaşmak (zekat) için ne gerekirse yaparlar;
Zekatı pratiğe geçirirler.
Ve onlar, zekat için* çalışanlardır.
And they are active towards betterment.
And those who act upon the purity.
those who pay zakat;
And they give their obligatory charity (Zakat).
And they are active towards purification.
They are active towards betterment.