Rahman'ın kulları yeryüzünde alçak gönüllülükle yürürler. Cahiller, onlara laf attıkları zaman, "Selam." derler.
Rahman'ın has kulları yeryüzünde vakarla yürürler. Cahil kimseler onlara laf attığında, "Selam" derler.
Rahmân'ın (iyi) kulları, yeryüzünde tevazu ile yürür ve o cahiller (müşrikler) onlara laf attığında ‘Selam!' diyip (geçer)ler.*
Rahman'ın kulları öyle kimselerdir ki yeryüzünde gösterişsizce yürürler. Cahiller kendilerine laf atınca da barış önerirler.
Rahman'ın kulları yeryüzünde alçak gönüllülükle yürürler. Cahiller, onlara laf attıkları zaman, "Selam."* derler.
Rahmanın kulları yeryüzünde alçak gönüllülükle yürüyen kimselerdir. Kendini bilmezler onlara sataşınca "size selamet* dileriz(selamün aleyküm)." derler.
Bağışlayanın kulları, yeryüzünde alçakgönüllü olarak yürürler. Bilisizler kendilerine söz attıklarında; "Selam!" derler.
Rahman'ın has kulları olan kimseler, yeryüzünde vakarlı bi tevazu ile yürürler ve cahillerle muhatap olduklarında "Selam" der (geçer)ler.
Rahman'ın kulları, yeryüzünde böbürlenmeden/rahatsız etmeden yürüyen kişilerdir. Cahiller onlara hitap edince, "selam" derler.
O Rahman (olan Allah)ın kulları, yeryüzü üzerinde alçak gönüllü olarak yürürler ve cahiller kendileriyle muhatap oldukları zaman "Selam" derler.
Ve Rahman'ın kulları; O kimseler ki, yeryüzünde tevazu ile yürürler ve cahiller kendilerine laf attıkları zaman "Selametle!" derler;
Rahman'ın has kulları ki, onlar yeryüzünde tevazu ve vekar içinde yürürler ve ne zaman kötü niyetli, dar kafalı kimseler kendilerine laf atacak olsa, (sadece) selam! derler.
Rahman'ın kulları, yeryüzünde vakar ve tevazu ile yürüyen kimselerdir. Cahiller onlara laf attıkları zaman, "selam!" der (geçer)ler.
Ve o Rahmanın kulları: onlar ki Arzın üzerinde mülayemetle yürürler ve cahiller kendilerine laf attığı vakıt selametle... derler
Rahman'ın kulları öyle kimselerdir ki, yeryüzünde mütevazi olarak yürürler, cahiller kendilerine laf atarsa "Selam" derler.
O Rahmanın kulları, yeıyüzü üzerinde alçak gönüllü olarak yürürler ve cahiller kendileriyle muhatap oldukları zaman "Selam" derler.
O çok esirgeyen (Allah'ın haas) kulları, ki onlar yer (yüzün) de vekaar ve tevazu ile yürürler, kendilerine beyinsizler (hoşa gitmeyecek) laflar atdığı zaman "Selam (etle" de (yib geçe) rler.
Rahman'ın kulları, onlardır ki; yeryüzünde mütevazi olarak yürürler. Bilgisizler kendilerine takıldıkları zaman, selam, derler.
Rahman'ın kulları, yeryüzünde alçak gönüllü olarak yürürler. Cahiller kendilerine laf attıklarında ise "Selam!" deyip geçerler.
Rahman'ın has kulları o kimselerdir ki onlar yerde tevazu ile yürürler. Cahiller kendilerine laf atarsa "Selametle!" derler.
Rahman'ın kulları (Esma hakikatlerinin şuurunda olanlar) arzda (beden yaşamında) benliksiz ve şuurlu yaşarlar.. . Cahiller (hakikatten perdeliler) onlara sataştıklarında: "Selam!" derler.
Rahman'ın kulları öyle kimselerdir ki yeryüzünde gösterişsizce yürürler. Cahiller kendilerine laf atınca da barış önerirler.
Rahman'ın kulları yeryüzünde alçak gönüllülükle yürürler. Cahiller, onlara laf attıkları zaman, "Selam."* derler.
And the servants of the Almighty who walk on the Earth in humility and if the ignorant speak to them, they Say: "Peace. "
And the servants of the Almighty are they who walk upon the earth modestly, and when the ignorant address them, they speak peace;
The slaves of the All-Merciful are those who walk lightly on the earth and, who, when the ignorant speak to them, say, ‘Peace’;
The worshipers of the Most Gracious are those who tread the earth gently, and when the ignorant speak to them, they only utter peace.
Andthe servants of the Almighty who walk on the earth in humility and if the ignorant speak to them, they say: "Peace."
The servants of the Gracious who walk on the earth in humility and if the ignorant speak to them, they say, "Peace."