Derken onu boğazladılar. Sonra da pişman oldular.
Buna rağmen onlar deveyi kestiler, ama sonunda pişman oldular.
Onu (deveyi) hunharca katletmiş,* (sonradan) pişman olmuşlardı.
Nihayet onu kestiler; ancak pişman oldular.
Derken onu boğazladılar. Sonra da pişman oldular.
Sonra o deveyi kestiler ama yaptıklarına pişman oldular.
Yine de onu kestiler. Sonra pişman oldular.
Buna rağmen onlar, onu işkence yaparak vahşice katlettiler; fakat sonunda pişman oldular;
Onu yere yatırıp kestiler. Sonra da pişman oldular.
"Sonunda onu (yine de) kestiler, ancak pişman oldular."
Derken onu vurdular, fakat pişman oldular;
Bütün bu uyarılara rağmen onlar yine de o deveyi hoyratça boğazladılar; ama bunu yaptıklarına (çok geçmeden) pişman oldular;
Derken onu kestiler, fakat pişman oldular.
Derken onu vurdular, fakat nadim oldular
Nihayet onu kestiler, ama pişman oldular.
Sonunda onu (yine de) kestiler, ancak pişman oldular.
Derken onu kesdiler. Fakat peşiman oldular.
Onlar ise onu kestiler de pişman oldular.
Buna rağmen kestiler sonra da pişman oldular.
Derken, deveyi boğazladılar, ama çok geçmeden yaptıklarına pişman oldular.
(Uyarıyı dinlemeyip) dişi deveyi vahşice boğazladılar; sonunda da çok pişman oldular.
Nihayet onu kestiler; ancak pişman oldular.
"Derken onu kestiler. Sonra da pişman oldular."
But they slaughtered her, and they became regretful.
But they hamstrung her, then they became remorseful,
But they hamstrung her and woke up full of remorse,
They slaughtered her, and thus incurred sorrow.
But they slaughtered her, and they became regretful.
But they slaughtered her, and they became regretful.