"Hastalandığım zaman, O'dur bana şifa veren."
- İbrahim şöyle demişti: "Eski atalarınızın ve sizin nelere taptıklarınızı görüyor musunuz? Doğrusu onlar benim düşmanımdır. Dostum, ancak alemlerin Rabbidir. Beni yaratan da, doğru yola eriştiren de O'dur. Beni yediren de, içiren de O'dur. Hasta olduğumda bana O şifa verir. Beni öldürecek, sonra da diriltecek O'dur. Ahiret gününde, yanılmalarımı bana bağışlamasını umduğum O'dur. Rabbim! Bana ilim ve egemenlik ver ve beni iyiler arasına kat!"
Hastalandığımda bana şifa verendir.
"Hastalandığım zaman bana şifa veren O'dur."
"Hastalandığım zaman, O'dur bana şifa veren."
Hastalandığımda bana o şifa verir.
"O, sağlığım bozulduğunda beni iyileştirendir!"
ve hasta düştüğümde şifa veren de yine O'dur.
"Hastalandığımda O'dur bana şifa ulaştıran."
"Hastalandığım zaman bana şifa veren O'dur;"
Hastalandığım zaman O bana şifa verir.
ve hasta olduğum zaman beni iyileştiren,
"Hastalandığımda da O bana şifa verir."
Hastalandığım vakıt da bana o şifa verir
"Hastalandığım zaman bana şifa veren O'dur."
"Hastalandığım zaman bana şifa veren O'dur;"
"Hastalandığım zaman bana şifa veren Odur".
Hastalandığımda O, şifa verir bana.
Bana şifa veren...
Hastalandığımda O'dur bana şifa veren.
"Hastalandığımda, O'dur bana şifa veren. "
'Hastalandığım zaman bana şifa veren O'dur.'
"Hastalandığım zaman, O'dur bana şifa veren."
"And if I am sick, He is the One who cures me. "
“And when I am sick, He heals me,
and when I am ill, it is He who heals me;
"And when I get sick, He heals me.
"And if I am sick, He is the One who cures me."
"If I am sick, He is the One who cures me."