Ant olsun ki Biz, aklını kullanan bir halk için ondan apaçık bir ayet bıraktık.
Andolsun ki biz, aklını kullanacak bir toplum için orada apaçık bir ders bırakmışızdır.
Yemin olsun ki biz aklını kullanacak bir toplum için oradan apaçık bir delil bırakmışızdır.*
Aklını kullanan bir toplum için apaçık bir ders olarak oradan bazı kalıntılar bıraktık.
Ant olsun ki Biz, aklını kullanan bir halk için ondan* apaçık bir ayet* bıraktık.
O şehirden geriye, düşünen bir topluluk için açık bir belge bıraktık.
Üstelik gerçek şu ki, aklını kullanacak bir toplum için, ondan açık bir kanıt bıraktık.
Doğrusu Biz ondan geriye, akleden bir topluluk için hakikatin apaçık belgeleri olan işaretler bırakmışızdır.
Yemin olsun, biz o kentten, aklını işleten bir topluluk için geriye apaçık bir işaret bıraktık.
Andolsun, biz akledebilecek bir kavim için orada apaçık bir ayet bırakmışızdır.
Andolsun ki, Biz aklını kullanacak bir topluluk için oradan bir ibret tablosu bıraktık.
(Sonunda dediğimiz oldu;) ve ondan geriye, aklını kullananlar için açık işaretler bıraktık.
Andolsun biz, aklını kullanacak bir kavm için o memleketten ibret alınacak apaçık bir delil bıraktık.
Ve celalim hakkı için ondan bir ayet (bir nişane) bırakmışızdır ki teakkul edecek bir kavm için beyyine olsun
Andolsun biz, aklını kullanan bir toplum için ondan, (harab ettiğimiz o ülkeden) açık bir işaret bırakmışızdır.
Andolsun, biz akledebilecek bir kavim için orada apaçık bir ayet bırakmışızdır.
Andolsun, aklını kullanacak bir kavm için biz oradan apaçık bir nişane (bir ibret) bırakmışızdır.
Andolsun ki; akleden bir kavim için Biz, orada apaçık bir ayet bırakmışızdır.
Aklını kullanabilen bir toplum için, onlardan apaçık belgeler bırakmışızdır.
Biz aklını kullanıp düşünen kimseler için, o memleketten aşikar bir ibret vesilesi (harabe) bıraktık.
Andolsun ki ondan (o bölgeden), aklını değerlendiren bir topluluk için apaçık bir ibret nişanesi bıraktık.
Aklını kullanan bir toplum için apaçık bir ders olarak oradan bazı kalıntılar bıraktık.
Ant olsun ki Biz, aklını kullanan bir toplum için ondan* apaçık bir ayet* bıraktık.
And We left remains of it as a clear sign for a people who understand.
And We have left thereof a proof as clear evidence for people who reason.
We have left a Clear Sign of them behind for people who use their intellect.
We left standing some of their ruins, to serve as a profound lesson for people who understand.
And We left remains of it as a clear sign for a people who comprehend.
We left remains of it as a clear sign for a people who understand.