Siz, ölümle yüz yüze gelmeden önce, ölmeyi temenni ediyordunuz; ama onu görünce de bakakaldınız.
Andolsun ki siz ölümle yüzyüze gelmeden önce, onu temenni ederdiniz. İşte şimdi onu kendi gözlerinizle görmektesiniz.
Yemin olsun ki siz onunla karşılaşmadan önce ölümü temenni etmiştiniz. Bakıp dururken onu (karşınızda) gördünüz.
Siz ölümle karşılaşmadan önce onu arzuluyordunuz. Fakat şimdi onu gördüğünüz halde bekliyorsunuz.
Siz, ölümle yüz yüze gelmeden önce, ölmeyi temenni ediyordunuz; ama onu görünce de bakakaldınız.
Ölümle burun buruna gelinceye kadar, ölmek istiyordunuz. Ama ölümü görünce donup kaldınız!
Gerçek şu ki, karşınıza çıkmadan önce, ölümü istiyordunuz. İşte, onu gördünüz; ama bakıp duruyorsunuz.
Nitekim siz, ölümle yüz yüze gelmeden önce (Allah yolunda) can vermeyi arzuluyordunuz; işte şimdi onu gösterdiğimiz halde seyirci kalan da (yine) siz oluyorsunuz.
Yemin olsun ki siz, onunla karşılaşmadan önce ölümü arzuluyordunuz. İşte gördünüz onu ve bakıp duruyorsunuz.
Andolsun, siz onunla karşılaşmadan önce ölümü temenni ediyordunuz. İşte onu gördünüz, ama bakıp duruyorsunuz.
Andolsun ki, siz ölümle karşılaşmadan önce onu arzuluyordunuz. Fakat işte onu gördünüz, izleyiciler gibi bakıp duruyordunuz.
Nitekim siz, ölümle yüzyüze gelmeden önce, (Allah yolunda) ölmeyi arzuladınız: işte şimdi kendi gözlerinizle onu görmektesiniz!
Andolsun, siz ölümle karşılaşmadan önce onu temenni ediyordunuz. İşte onu gördünüz, ama bakıp duruyorsunuz.
Celalim hakkı için siz o ölümle karşılaşmadan evvel onu temenni ediyordunuz, fakat işte onu gördünüz bakıb duruyordunuz
Andolsun ki, siz ölümle karşılaşmadan önce onu arzuluyordunuz. İşte onu gördünüz, ama bakıp duruyorsunuz.
Andolsun, siz onunla karşılaşmadan önce ölümü temenni ediyordunuz. İşte onu gördünüz, ama bakıp duruyorsunuz.
Andolsun ki siz ölümle karşılaşmadan önce onu arzulamışdınız. İşte onu gerçekden gördünüz de. (Fakat) siz (seyirciler gibi) bakıyordunuz.
Gerçekten siz, ölümle karşılaşmadan önce onu arzulamıştınız. İşte onu gördüğünüz halde bakıp duruyorsunuz.
Oysa siz, (Uhud'da) ölümle karşılaşmadan önce (Allah yolunda) ölmeyi arzuladınız. İşte şimdi onu gözlerinizle gördünüz.
Siz ölümle yüzyüze gelmeden önce, şehid olmayı temenni etmiştiniz. İşte şimdi onu ayan beyan gördünüz.
Andolsun siz, ölümle karşı karşıya kalmadan önce şehid olmayı temenni ediyordunuz. İşte onu gördünüz, bakıp duruyorsunuz!
Siz ölümle karşılaşmadan önce onu arzuluyordunuz. Fakat şimdi onu gördüğünüz halde bekliyorsunuz.
Siz, ölümle yüz yüze gelmeden önce, ölmeyi temenni ediyordunuz; ama onu görünce de bakakaldınız.
And you used to long for death before you came upon it; so now you see it right in-front of you!
And you had wished for death before you met it; and now you have seen it with your own eyes.
You were longing for death before you met it. Now you have seen it with your own eyes.
You used to long for death before you had to face it. Now you have faced it, right before your eyes.
And you used to long for death before you came upon it; so now you see it right in-front of you!
You used to long for death before you came upon it, and now you see it right in front of you!