İşte bunlar, sana vahiy ile bildirdiğimiz gayba ait bilgilerdir. Meryem'i kim himaye edecek diye kalemlerini attıkları zaman da çekiştikleri zaman da sen yanlarında değildin.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | zalike | bunlar | |
2 | min | -ndendir | |
3 | enba'i | haberleri- | نبا |
4 | l-gaybi | görünmez alemin | غيب |
5 | nuhihi | vahyettiğimiz | وحي |
6 | ileyke | sana | |
7 | ve ma | ||
8 | kunte | sen değildin | كون |
9 | ledeyhim | onların yanında | |
10 | iz | zaman | |
11 | yulkune | attıkları | لقي |
12 | eklamehum | (kur'a) oklarını | قلم |
13 | eyyuhum | hangisi | |
14 | yekfulu | kefil olacak (diye) | كفل |
15 | meryeme | Meryem'e | |
16 | ve ma | ||
17 | kunte | sen değildin | كون |
18 | ledeyhim | yanlarında | |
19 | iz | zaman | |
20 | yehtesimune | birbirleriyle çekiştikleri | خصم |
Şimdi sana vahyettiğimiz şey, gayb haberlerindendir. Zira, hangisinin Meryem'in hamisi olacağını kura ile belirlediklerinde sen onlarla birlikte değildin ve birbirleriyle çekişirlerken de yanlarında yoktun.
Bu(nlar), sana vahyetmekte olduğumuz gayb (bilinemeyen) haberlerindendir. İçlerinden hangisi Meryem'i himayesine alacak diye (kura çekmek için) kalemlerini atarlarken sen yanlarında değildin. Onlar (bu konuda) çekişirken de yanlarında değildin.
Bunlar, sana vahiy ettiğimiz metafizik haberlerindendir. Meryem'e hangisi kefil olacak diye kura çekerlerken sen onların yanında değildin; çekiştikleri zaman da sen onların yanında değildin.
İşte bunlar, sana vahiy ile bildirdiğimiz gayba ait bilgilerdir. Meryem'i kim himaye edecek diye kalemlerini attıkları* zaman da çekiştikleri zaman da sen yanlarında değildin.
İşte bu, sana vahiy yoluyla bildirdiğimiz gayb* haberlerindendir. Yoksa Meryem'in bakımını kim üstlenecek diye kura çekerlerken yanlarında değildin. Aralarında tartışırlarken de yanlarında değildin.
İşte bu, sana bildirdiğimiz gizli gerçeklerin haberlerindendir. Hangisinin Meryem'den sorumlu olacağını, kalemlerini atarak belirlediklerinde, sen yanlarında değildin. Onlar tartışırlarken de sen yanlarında değildin.*
(Ey Nebi!) Sana aktardığımız bu bilgi senin gıyabında olup biten olayların haberlerindendir. İçlerinden hangisi Meryem'i himaye edecek diye kur'a çektiklerinde sen yanlarında değildin; onlar (bu konuda) birbirleriyle tartışırken de yanlarında değildin.
Bu, gayb haberlerindendir ki, sana vahyediyoruz. Onlar, Meryem'in bakımını kimin üstleneceğini belirlemek için kalemlerini atarlarken sen yanlarında değildin. Çekiştikleri sırada da yanlarında değildin.
Bunlar, gayb haberlerindendir; bunları sana vahyediyoruz. Onlardan hangisi Meryem'i sorumluluğuna alacak diye kalemleriyle kur'a atarlarken sen yanlarında değildin; çekişirlerken de yanlarında değildin.
Bu, sana vahy ile bildirdiğimiz gayb haberlerindendir, Ey Muhammed, yoksa, Meryem'i hangisi himayesine alacak diye kalemleriyle kur'a atarlarken de çekişirlerken de sen yanlarında değildin.
Sana (şimdi) vahyettiğimiz şey, senin idrakini aşan bir hususla ilgilidir: zira, hangisinin Meryem'in hamisi olacağını kur'a ile belirlediklerinde sen onlarla birlikte değildin, ve (o konuda) birbirleriyle çekiştiklerinde yanlarında yoktun.
(Ey Muhammed!) Bunlar sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Meryem'i kim himayesine alıp koruyacak diye kalemlerini (kur'a için) atarlarken sen yanlarında değildin. (Bu konuda) tartışırlarken de yanlarında değildin.
Bu işte sana gayb haberlerinden, onu sana vahy ile bildiriyoruz (ya Muhammed), yoksa Meryemi hangisi himayesine alacak, diye kalemleriyle kur'a atarlarken de sen yanlarında değildin, çekişirlerken de yanlarında değildin.
(Ey Muhammed) Bunlar sana vahyettiğimiz, görünmez alemin haberlerindendir. Meryem'e hangisi kefil olacak diye (kur'a) oklarını atarlarken sen onların yanında değildin; birbirleriyle çekiştikleri zaman da sen yanlarında değildin.
Bunlar, gayb haberlerindendir; Bunları sana vahyediyoruz. Onlardan hangisi Meryem'i sorumluluğuna alacak diye kalemleriyle kur'a atarlarken sen yanlarında değildin; çekişirlerken de yanlarında değildin.
(Habibim) bunlar sana vahyetmekde olduğumuz ğayb haberlerindendir. Meryem'i onlardan hangisi himaayesine alacak diye kalemlerini atarlarken sen yanlarında değildin. (Bu hususda) çekişirlerken de yine yanlarında yokdun.
Bunlar sana vahyetmekte olduğumuz gayb haberlerindendir. Meryem'e hangisi kefil olacak diye kalemlerini atarlarken sen yanlarında değildin. Çekişirlerken de orada bulunmadın.
Bunlar, sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Meryem'e hangisi kefil olacak diye kalemlerini atarlarken (kura çekerlerken) sen yanlarında değildin, konuyu tartışırlarken de yanlarında değildin.
İşte bunlar gayb kabilinden haberler olup onları Biz sana vahyediyoruz. Yoksa onlar Meryem'i kimin himaye edeceğine dair kur'a çekerlerken ve birbirleriyle tartışırlarken sen yanlarında bulunmuyordun.
İşte bu bilgiler, sana vahyetmekte olduğumuz gayba ait haberlerdir. Kim Meryem'in hamisi olsun, diye kur'a çektiklerinde sen onların yanında değildin. (Bu konuda) tartışırlarken de yanlarında değildin.
Bunlar, sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Meryem'e hangisi kefil olacak diye zar atarlarken sen onların yanında değildin; çekiştikleri zaman da sen onların yanında değildin.
İşte bunlar, sana vahiy ile bildirdiğimiz gayba ait bilgilerdir. Meryem'i kim himaye edecek diye kalemlerini attıkları* zaman da, çekiştikleri zaman da sen yanlarında değildin.
This is from the news of the unseen that We inspire to you. You were not with them when they drew straws as to which one of them will be charged with Mary; you were not with them when they disputed.
That is from the reports of the Unseen which We reveal to thee. And thou wast not with them when they cast their lots for who should have charge of Mary. And thou wast not with them when they disputed.
This is news from the Unseen which We reveal to you. You were not with them when they cast their reeds to see which of them would be the guardian of Maryam. You were not with them when they quarrelled.
This is news from the past that we reveal to you. You were not there when they drew their raffles to select Mary's guardian. You were not present when they argued with one another.
This is from the news of the unseen that We inspire to you. You were not with them when they drew straws as to which one of them will be charged with Mary; you were not with them when they disputed.
This is from the news of the unseen that We inspire to you. You were not with them when they drew straws as to which one of them will be charged with Mary; you were not with them when they disputed.