Erhan Aktaş - Kerim Kur'an

Sonra onu düzenledi ve ona ruhundan üfledi. Size duyma yetisi, görme yetisi ve fuad verdi. Ne kadar az şükrediyorsunuz!

ثُمَّ سَوّٰيهُ وَنَفَخَ ف۪يهِ مِنْ رُوحِه۪ وَجَعَلَ لَكُمُ السَّمْعَ وَالْاَبْصَارَ وَالْاَفْـِٔدَةَۜ قَل۪يلاً مَا تَشْكُرُونَ
Summe sevvahu ve nefeha fihi min ruhihi ve ceale lekumus sem'a vel ebsare vel ef'ideh, kalilen ma teşkurun.
#kelimeanlamkök
1summesonra
2sevvahuona biçim verdiسوي
3ve nefehave üflediنفخ
4fihiona
5min-ndan
6ruhihikendi ruhu-روح
7ve cealeve yarattıجعل
8lekumusizin için
9s-sem'akulak(lar)سمع
10vel'ebsarave gözlerبصر
11vel'ef'ideteve gönüllerفاد
12kalilenne kadar azقلل
13ma
14teşkuruneşükrediyorsunuzشكر
  • Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali

    Sonra ona güzel bir şekil verip kendi ruhundan üflemiştir. Size kulaklar, gözler ve kalpler vermiştir. Ne kadar az şükrediyorsunuz!

  • Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir

    Sonra onu şekillendirmiş, ona rûhundan üflemiştir. Sizin için işitme (duyusu), gözler ve kalpler yaratmıştır. Ne kadar da azınız şükrediyor!

  • Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi

    Sonra onu biçimlendirip ona ruhundan üfledi. Size işitme ve görme yeteneği ile beyinler verdi; siz pek seyrek şükrediyorsunuz.

  • Erhan Aktaş Kerim Kur'an

    Sonra onu düzenledi ve ona ruhundan üfledi*. Size duyma yetisi, görme yetisi ve fuad* verdi. Ne kadar az şükrediyorsunuz!

  • Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali

    Sonra (organlarını tamamlamış) dengesini kurmuş ve ona ruhundan üflemiş*; (böylece) size dinleme, ileri görüşlü olma (basiret) yeteneği ve gönüller vermiştir. (Bu yetenekleri) Ne kadar az değerlendiriyorsunuz!

  • Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek

    Sonra, onu biçimlendirip, Ruhundan üfledi; duyma yetisi, gözler ve duygular verdi. Ne denli az şükrediyorsunuz?*

  • Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an

    Daha sonra onu yaratılış amacını gerçekleştirecek bir donanıma sahip kılarak Kendi ruhundan üflemiştir; derken sizi hem işitme ve görme, hem de duygu ve düşünce yetenekleriyle donatmıştır: ne kadar da azınız şükrediyor.

  • Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali

    Sonra ona bir biçim verdi ve onun içine kendi ruhundan üfledi. Sizin için, işitme gücü, gözler ve gönüller vücuda getirdi. Ne kadar da az şükredersiniz!

  • Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

    Sonra onu 'düzeltip bir biçime soktu' ve ona ruhundan üfledi. Sizin için de kulak, gözler ve gönüller var etti. Ne az şükrediyorsunuz?

  • Elmalılı (sadeleştirilmiş)

    Sonra onu düzenli bir şekle sokup, içine kendi ruhundan üfledi ve sizin için işitmeyi, o görmeleri ve gönülleri yaptı. Siz çok az şükrediyorsunuz!

  • Muhammed Esed Kur'an Mesajı

    sonra ona (yaratılış) amacına uygun bir şekil verip Kendi ruhundan üfler; ve (böylece, ey insanoğlu,) sizi hem işitme ve görme (melekeleri) hem de düşünce ve duygularla donatır, (Buna rağmen) ne kadar da az şükrediyorsunuz!

  • Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali

    Sonra onu şekillendirip ona ruhundan üfledi. Sizin için işitme, görme ve idrak duygularını yarattı. Ne kadar az şükrediyorsunuz!

  • Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali

    Sonra onu tesviye edib içine ruhundan nefh buyurdu ve sizin için o işitmeyi, o görmeleri ve gönülleri yaptı, siz pek az şükrediyorsunuz

  • Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali

    Sonra ona biçim verdi, ona kendi ruhundan üfledi. Ve sizin için kulak(lar), gözler ve gönüller yarattı. Ne kadar az şükrediyorsunuz!

  • Gültekin Onan

    Sonra onu 'düzeltip bir biçime soktu' ve ona ruhundan üfledi. Sizin için de kulak, gözler ve yürekler (efideh) var etti. Ne az şükrediyorsunuz?

  • Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim

    Sonra onu düzeltib tamamladı. İçine ruuhundan üfürdü. Sizin için kulaklar, gözler, gönüller yaratdı. Ne az şükredersiniz?

  • İbni Kesir

    Sonra onu düzeltip tamamlamış ve ruhundan ona üflemiştir. Size de kulaklar, gözler ve kalbler vermiştir. Ne de az şükrediyorsunuz.

  • Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı

    Sonra ona şekil verip, canlandırdı. Size kulak, gözler ve gönüller verdi. Ne kadar az şükrediyorsunuz.

  • Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali

    Sonra ona en uygun şeklini verdi, ona ruhundan üfledi. Size kulaklar, gözler, gönüller verdi. Ne az şükrediyorsunuz!

  • Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü

    Sonra onu (beyini, Esma manalarını açığa çıkaracak şekilde) tesviye etti (nöronların Esma özelliklerini açığa çıkartacak dalga boylarını değerlendirecek şekilde oluşturulması) ve onda kendi ruhundan nefhetti (nefh = üfleme içten dışadır; nefholan yani içten dışa yani beynin data boyutundan açığa çıkarılan Esma manalarının özellikleridir ki, varlık alemindeki "Allah'ın ruhu" diye işaret edilen de budur Allahu alem).. . Sizin için sem' (algılama), basarlar (gözler - görme) ve FUADLAR (Esma mana özelliklerini beyne yansıtıcılar - kalp nöronları) oluşturdu. . . Ne az şükrediyorsunuz (değerlendiriyorsunuz)!

  • Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi

    Sonra onu biçimlendirip ona ruhundan üfledi. Size işitme ve görme yeteneği ile beyinler verdi; siz pek seyrek şükrediyorsunuz.

  • Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an

    Sonra onu düzenledi ve ona ruhundan üfledi*. Size duyma yetisi, görme yetisi ve fuad* verdi. Ne kadar az şükrediyorsunuz!

  • Progressive Muslims

    Then He evolved him, and blew into him from His spirit. And He made for you the hearing, the eyesight, and the hearts; rarely are you thankful.

  • Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation

    Then He fashioned him, and breathed into him of His Spirit; and He made for you hearing and sight and hearts; little are you grateful.

  • Aisha Bewley

    then formed him and breathed His Ruh into him and gave you hearing, sight and hearts. What little thanks you show!

  • Rashad Khalifa The Final Testament

    He shaped him and blew into him from His spirit. And He gave you the hearing, the eyesight, and the brains; rarely are you thankful.

  • The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation

    Then He evolved him, and blew into him from His Spirit. And He made for you the hearing, the eyesight, and the hearts; rarely are you thankful.

  • Edip-Layth Quran: A Reformist Translation

    Then He evolved him, and blew into him from His Spirit. He made for you the hearing, the eyesight, and the hearts; rarely are you thankful.