Hani onlar, alttan ve üstten, her yönden size saldırmışlardı. Gözler kaymış, yürekler ağızlara gelmişti. Ve siz, Allah hakkında zan üzerine zanda bulunuyordunuz.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | iz | hani | |
2 | ca'ukum | onlar gelmişlerdi | جيا |
3 | min | -den | |
4 | fevkikum | üstünüz- | فوق |
5 | ve min | ve | |
6 | esfele | alt tarafınızdan | سفل |
7 | minkum | sizin | |
8 | ve iz | ve hani | |
9 | zagati | kaymıştı | زيغ |
10 | l-ebsaru | gözler | بصر |
11 | ve belegati | ve dayanmıştı | بلغ |
12 | l-kulubu | yürekler | قلب |
13 | l-hanacira | hançerelere | حنجر |
14 | ve tezunnune | ve zanda bulunuyordunuz | ظنن |
15 | billahi | Allah hakında | |
16 | z-zununa | türlü düşüncelerle | ظنن |
Onlar, hem yukarınızdan hem aşağınızdan üzerinize yürüdükleri zaman; gözler yıldığı, yürekler gırtlaklara geldiği ve siz, Allah hakkında türlü türlü zanda bulunduğunuz zaman.
Onlar hem yukarınızdan hem aşağı tarafınızdan üzerinize geldikleri zaman, gözler kaydığı (yıldığı), yürekler boğazlara geldiği ve siz Allah hakkında türlü türlü şeyler düşündüğünüz zaman,
Üstünüzden ve altınızdan size saldırmışlardı. Gözler dönmüştü, yürekler ağızlara gelmişti ve siz ALLAH hakkında çeşitli kuşkular besliyordunuz.
Hani onlar, alttan ve üstten, her yönden size saldırmışlardı. Gözler kaymış, yürekler ağızlara gelmişti. Ve siz, Allah hakkında zan üzerine zanda bulunuyordunuz.*
Onlar size yukarınızdan ve aşağınızdan gelmişlerdi. Gözler yuvalarından fırlamış, yürekler ağızlara gelmişti; Allah hakkında da farklı düşüncelere dalmıştınız.
Yukarıdan ve aşağıdan üzerinize geldiklerinde, gözler kaymış ve yürekler ağızlara gelmişti. Üstelik Allah hakkında çok sayıda yakıştırmalarda bulunuyordunuz.
Hani onlar önünüzden ve sizin ardınızdan üzerinize gelmişlerdi; işte o an gözlerin yuvalarından fırladığı, yüreklerin ağızlara geldiği bir andı; öyle bir hal ki, Allah'ın ne yapacağı hakkında her tür düşünce zihninizde cirit atıyordu.
Hani, onlar, üst yanınızdan, alt tarafınızdan size saldırmıştı da gözler kaymış, yürekler gırtlaklara ulaşmıştı. Allah hakkında türlü zanlarda bulunuyordunuz.
Hani onlar, size hem üstünüzden, hem alt tarafınızdan gelmişlerdi; gözler kaymış, yürekler hançereye gelip dayanmıştı ve siz Allah hakkında (birtakım) zanlarda bulunuyordunuz.
O zaman hem üstünüzden gelmişlerdi, hem aşağı tarafınızdan ve o vakit gözler kaymış, yürekler gırtlaklara dayanmıştı. Allah'a türlü türlü zanlarda bulunuyordunuz.
Onlar yukarıdan ve aşağıdan üzerinize geldiklerinde ve gözler(inizin) feri kaybolup yürekler(iniz) ağzınıza geldiğinde ve Allah hakkında en çelişik düşünceler aklınızdan (bir bir) geçtiğinde (neler hissettiğinizi hatırlayın):
Hani onlar size hem üst tarafınızdan hem alt tarafınızdan gelmişlerdi. Hani gözler kaymış ve yürekler ağızlara gelmişti. Siz de Allah'a karşı çeşitli zanlarda bulunuyordunuz.
O vakıt ki hem üstünüzden gelmişlerdi, hem aşağı tarafınızdan ve o vakıt ki gözler kaymış, yürekler gırtlaklara dayanmıştı ve Allaha türlü türlü zanlarda bulunuyordunuz
Hani onlar üstünüzden ve alt tarafınızdan gelmişlerdi, gözler (şaşkınlıktan ötürü) kaymış, yürekler (korkudan) hançerelere dayanmıştı. Allah hakında türlü zanlarda bulunuyordunuz.
Hani onlar size hem üstünüzden, hem alt tarafınızdan gelmişlerdi; gözler kaymış, kalpler hançereye gelip dayanmıştı ve siz Tanrı hakkında (birtakım) zanlarda bulunuyordunuz.
O vakit onlar hem üstünüzden, hem altınızdan size gelmişlerdi. O zaman gözler yılmış, yürekler gırtlaklara dayanmışdı ve siz Allaha karşı (türlü) zanlarda bulunuyordunuz.
Hani onlar size, hem üstünüzden hem de altınızdan gelmişlerdi. Ve hani gözler kaymış, yürekler ağızlara gelmişti ve siz Allah hakkında çeşitli zanlarda bulunuyordunuz.
Onlar, size üstünüzden ve aşağınızdan gelmişlerdi. Gözler dönmüş, yürekler ağza gelmişti. Allah hakkında çeşitli zanlarda bulunuyordunuz.
O vakit onlar hem üstünüzden, hem alt tarafınızdan gelmişlerdi. Gözleriniz şaşkınlıktan ötürü kaymış, yüreğiniz ağzınıza gelmişti. Siz de Allah hakkında türlü türlü zanlar beslemeye başlamıştınız.
Hani size hem üst tarafınızdan ve hem de aşağı tarafınızdan geldiler.. . Hani gözleriniz kaymış, yürekleriniz ağzınıza varacak hale gelmiştiniz! Allah hakkında türlü zanlarda bulunuyordunuz.
Üstünüzden ve altınızdan size saldırmışlardı. Gözler dönmüştü, kalpler ağızlara gelmişti ve siz ALLAH hakkında çeşitli kuşkular besliyordunuz.
Hani onlar, alttan ve üsten, her yönden size saldırmışlardı. Gözler kaymış, yürekler ağızlara gelmişti. Ve siz, Allah hakkında zan üzerine zanda bulunuyordunuz.*
For they came from above you, and from beneath you; and your eyes were terrified, and the hearts reached to the throat, and you harboured doubts about God.
When they came to you from above you, and from beneath you, and when your eyes swerved and your hearts reached your throats, and you thought thoughts about God,
When they came at you from above you and below you, when your eyes rolled and your hearts rose to your throats, and you thought unworthy thoughts about Allah,
When they came from above you, and from beneath you, your eyes were terrified, your hearts ran out of patience, and you harbored unbefitting thoughts about GOD.
For they came from above you, and from beneath you; and your eyes were terrified, and the hearts reached to the throat, and you harbored doubts about God.
For they came from above you, and from beneath you; and your eyes were terrified, and the hearts reached to the throat, and you harbored doubts about God.