Ey Nebi! Biz seni tanık, haber veren ve uyarıcı olarak gönderdik.
Ey Peygamber! Biz seni bir şahit, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.
(45, 46) Ey Peygamber! Şüphesiz ki biz seni şahit, müjdeleyici, uyarıcı,* O'nun izniyle Allah'a davet eden* ve münîr (ışık saçan) bir kandil olarak gönderdik.
Ey peygamber, biz seni bir tanık olarak gönderdik, bir müjdeleyici ve bir uyarıcı,
Ey Nebi! Biz seni tanık, haber veren ve uyarıcı olarak gönderdik.
Ey Nebi, biz seni şahit, müjdeci ve uyarıcı elçi olarak gönderdik.
Ey peygamber! Aslında seni, tanık, muştulayıcı ve uyarıcı olarak gönderdik.
Sen ey Peygamber! Elbet Biz seni bir şahit, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik;
Ey Peygamber! Hiç kuşkusuz, biz seni bir tanık bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik.
Ey Peygamber, gerçekten biz seni bir şahid, bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak gönderdik.
Ey peygamber, Biz seni hakka bir şahit, hem bir müjdeci, hem bir gocundurucu (uyarıcı) olarak gönderdik.
(Sana gelince,) ey Peygamber, unutma ki Biz seni (hakikatin) bir şahidi, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik,
(45-46) Ey Peygamber! Biz seni bir şahit, bir müjdeleyici, bir uyarıcı; Allah'ın izniyle kendi yoluna çağıran bir davetçi ve aydınlatıcı bir kandil olarak gönderdik.
Ey o Peygamber! Biz seni hakka bir şahid hem bir müjdeci hem bir kocundurucu gönderdik
Ey peygamber, biz seni şahid, müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.
Ey Peygamber, gerçekten biz seni bir şahid, bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak gönderdik.
(45-46) Ey peygamber, biz seni hakıykaten bir şahid, bir müjdeci ve bir korkutucu ve Allaha, Onun emir (ve teysiri) ile bir da'vetci ve nuur saçan bir kandil olarak gönderdik.
Ey peygamber; Biz, seni muhakkak şahid, müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.
-Ey peygamber, biz seni bir şahit, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik.
(45-46) Ey şanlı Peygamber! Biz seni insanlar hakkında şahit, müjdeci, uyarıcı, Allah'ın izniyle O'nun yoluna davet eden bir peygamber ve aydınlatan bir lamba olarak gönderdik.
Ey Nebi.. . Muhakkak ki biz seni bir şahit, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak irsal ettik;
Ey peygamber, biz seni bir tanık olarak gönderdik, bir müjdeleyici ve bir uyarıcı,
Ey Nebi! Biz seni tanık, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.
O prophet, We have sent you as a witness, and a bearer of good news, and a warner.
O Prophet: we have sent thee as a witness, and a bringer of glad tidings, and a warner,
O Prophet! We have sent you as a witness, and a bringer of good news and a warner,
O prophet, we have sent you as a witness, a bearer of good news, as well as a warner.
O prophet, We have sent you as a witness, and a bearer of good news, and a warner.
O prophet, We have sent you as a witness, and a bearer of good news, and a warner.