Bana kulluk edin. Dosdoğru yol budur.
"Bana kulluk ediniz, doğru yol budur, demedim mi?"
Bana kulluk edin; doğru yol budur' demedim mi?
Bana hizmet edin. Bu en doğru yoldur.
Bana kulluk* edin. Dosdoğru yol budur.
Bana kul olun, doğru yol budur" demedim mi*?
"Bana hizmet edin. Dosdoğru yol, işte budur!"
Ve yalnız Bana kulluk edin, dosdoğru yol budur!
"Bana ibadet edin, dosdoğru yol budur!" demedim mi?
"Bana kulluk edin, doğru yol budur."
Bana kulluk edin, doğru yol budur, diye.
Ve (yalnız Bana ibadet edin!) Dosdoğru yol budur!
(60-61) "Ey Ademoğulları! Ben, size, şeytana kulluk etmeyin. Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır. Bana kulluk edin. İşte bu dosdoğru yoldur, diye emretmedim mi?"
"Ve bana kulluk edin doğru yol budur" diye
Bana tapın doğru yol budur diye?"
"Bana kulluk edin, doğru yol budur."
(60-61) Ey Adem oğulları, "Şeytana tapmayın. Çünkü o, sizin için (Rabbinizden) ayıran bir düşmandır, Bana ibadet edin. işte dosdoğru yo! budur" diye size emr etmedim mi? (buyuracak).
Ve; Bana kulluk edersiniz, işte bu, dosdoğru yoldur, diye.
(60-61) -Ey Adem oğulları! Size, şeytana kulluk etmeyin, çünkü o sizin apaçık düşmanınızdır. Bana kulluk edin. Dosdoğru yol budur, diye buyurmamış mıydım?
Lakin Bana tapın: işte sırat-ı müstakim!"
"Bana kulluk edin (hakikatin gereğini hissedip yaşayın)! Sırat-ı müstakim budur" (diye?).
Bana kulluk edin. Bu en doğru yoldur.
Bana kulluk edin. Dosdoğru yol budur.
"And that you should serve Me That is a straight path. "
“But that you serve Me? This is a straight path.
but to worship Me? That is a straight path.
And that you shall worship Me alone? This is the right path.
"And that you should serve Me? That is a straight path."
"That you should serve Me? That is a straight path."