Biz, onların boyunlarına, çenelerine kadar dayanan demir halkalar geçirdik. Bu nedenle başları sürekli yukarıda kalkık olanlardır.
Biz, onların boyunlarına, çenelerine kadar dayanacak olan demir halkalar geçirdik. Bu yüzden başları yukarı kalkıktır.
Şüphesiz ki biz onların boyunlarına, çenelerine kadar dayanacak halkalar geçirdik; başları yukarı kalkıktır.*
Boyunlarına, çenelerine kadar varan prangalar taktık da kafaları yukarıya dikilmiştir.
Biz, onların boyunlarına, çenelerine kadar dayanan demir halkalar geçirdik. Bu nedenle başları sürekli yukarıda kalkık olanlardır.*
Sanki boyunlarına, çenelerine kadar dayanan demir halkalar takmışız da, başlarını eğemiyorlar.
Boyunlarından çenelerine değin halkalar geçirdik; bu yüzden, kafaları yukarıya dikilmiştir.
Zira (sanki) Biz onların boyunlarına, çenelerine kadar uzanan demir halkalar geçirmişizdir de, başlarını bir türlü eğememektedirler.
Biz onların boyunlarına bukağılar geçirdik. Bukağılar çenelere dayanmıştır da bu yüzden onların kafaları yukarı kalkıktır.
Gerçekten biz onların boyunlarına, çenelere kadar (dayanan) halkalar geçirdik; bu yüzden başları yukarı kalkıktır.
Çünkü Biz, onların boyunlarına kelepçeler geçirmişiz de onlar, çenelerine dayanmıştır da burunları yukarı, gözleri aşağı somurtmaktadırlar.
Onların boyunlarına çenelerine kadar uzayan demir halkalar geçirdik ki kafalarını dik tutmak zorunda kalsınlar;
Onların boyunlarına demir halkalar geçirdik, o halkalar çenelerine dayanmıştır. Bu sebeple kafaları yukarıya kalkık durumdadır.
Çünkü biz onların boyunlarına kelepçekler geçirmişiz, onlar çenelerine dayanmıştır da burunları yukarı gözleri aşağı somurtmaktadırlar
Biz onların boyunlarına halkalar geçirdik. Çenelere kadar dayanan o halkalar yüzünden kafaları kalkıktır.
Gerçekten biz onların boyunlarına, çenelere kadar (dayanan) halkalar geçirdik; bu yüzden başları yukarı kalkıktır.
Hakıykat, biz onların boyunlarına öyle laleler geçirdik ki bunlar çenelerine kadar (dayandı). Şimdi onlar, kafaları ve burunları yukarı kaldırılmış haldedirler.
Doğrusu Biz; onların boyunlarına, çenelerine kadar varan demir halkaları geçirdik. Bunun için artık başları yukarı kalkıktır.
Biz, onların boyunlarına, çenelerine varan halkalar geçirdik. Onun için başları kalkıktır.
Boyunlarına öyle boyunduruklar koyduk ki onlar çenelerine dayanmaktadır. Boyunları yukarı, çeneleri kalkık, gözleri havada bir durumdadırlar.
Muhakkak ki biz onların boyunlarında, çenelerine kadar dayanmış boyunduruklar (şartlanma ve değer yargıları) oluşturduk! Artık (onlar kendi hakikatlerini göremezler) başları yukarı doğru kalkıktır (benlikleriyle yaşarlar)!
Boyunlarına, çenelerine kadar varan prangalar taktık da kafaları yukarıya dikilmiştir.
Biz, onların boyunlarına, çenelerine kadar dayanan demir halkalar geçirdik. Bu nedenle başları sürekli yukarıda kalkık olanlardır.*
We have placed shackles around their necks, up to their chins, so that they are forced in direction.
We placed yokes on their necks up to the chins, and they with heads forced high;
We have put iron collars round their necks reaching up to the chin, so that their heads are forced back.
For we place around their necks shackles, up to their chins. Consequently, they become locked in their disbelief.
We have placed shackles around their necks, up to their chins, so that they are forced in place.
We have placed shackles around their necks, up to their chins, so that they are forced in direction.