Sonradan gelenler içinde onu destekleyiciler bıraktık.
Sonradan gelenler içinde ona iyi bir ün bıraktık.
Sonrakiler arasında ona (iyi bir ün) bırakmıştık.*
Ve biz onu daha sonrakiler için bıraktık.
Sonradan gelenler içinde onu destekleyiciler bıraktık.
Arkadan gelenlerce bu halleriyle anıldılar.
Ve sonrakiler arasında, Ona bıraktık.
geriden gelenlerin zihninde ona dair (örnek) bir hatıra bıraktık:
Sonrakiler içinde, ona işaret eden bir şey bıraktık.
Sonra gelenler arasında ona (hayırlı ve şerefli bir isim) bıraktık.
Hem de sonradan gelenler içinde namını bıraktık.
ve böylece onun sonraki kuşaklar arasında yaşayıp anılmasını sağladık.
Sonradan gelenler arasında ona güzel bir ad bıraktık.
Hem de namına bıraktık sonrakiler içinde
Sonra gelenler arasında ona (iyi bir ün) bıraktık:
Sonra gelenler arasında ona (hayırlı ve şerefli bir isim) bıraktık.
Sonra gelen (peygamberler ve ümmet) ler arasında da ona (iyi bir nam) bırakdık.
Sonrakiler arasında ona da bıraktık.
Sonradan gelenler arasında namını yaşattık.
Sonraki nesiller içinde de ona iyi bir nam bıraktık:
Sonrakiler içinde, Onun anılmasını sağladık.
Ve biz onu daha sonrakiler için bıraktık.
Sonradan gelenler içinde onu destekleyiciler bıraktık.
And We kept his history for those who came later.
And We left for him among those who came later:
and We left the later people to say of him:
And we preserved his history for subsequent generations.
And We kept his history for those who came later.
We kept his history for those who came later.