Onun yanımızda iyi bir makamı ve iyi bir geleceği vardır.
Katımızda onun bir yakınlığı ve güzel bir yeri vardır.
Şüphesiz ki yanımızda onun (Süleyman) için (özel) bir yakınlık ve güzel bir varış yeri vardır.
Onun bizim yanımızda yakınlığı ve güzel yeri vardı.
Onun yanımızda iyi bir makamı ve iyi bir geleceği vardır.
Katımızda bize daha yakın olma ve mutlu son, onun hakkıdır.
Kuşkusuz, katımızda, Onun bir yakınlığı ve güzel bir geleceği vardır.
Elbet onu da, Bizim katımıza yakınlık ve güzel bir son beklemektedir.
Ve gerçekten, katımızda onun bir yakınlığı ve güzel bir geleceği vardı.
Şüphesiz, onun Bizim katımızda gerçekten bir yakınlığı ve varılacak güzel bir yeri vardır.
Şüphesiz ki ona huzurumuzda bir yakınlık ve bir akibet güzelliği vardır.
Kuşkusuz o'nu (öteki dünyada) Bizim yakınlığımız ve menzillerin en güzeli beklemektedir.
Şüphesiz katımızda onun için bir yakınlık ve dönüp geleceği güzel bir yer vardır.
Ve şübhesiz ki ona huzur-ı ızzetimizde bir yakınlık ve bir akıbet güzelliği var
Onun için, bizim yanımızda bir yakınlık ve güzel bir gelecek de vardır.
Şüphesiz, onun bizim katımızda gerçekten bir yakınlığı ve güzel bir dönüş yeri (meab) vardır.
Şübhe yok ki indimizde onun mutlak bir yakınlığı ve dönüb geleceği yer güzelliği de vardır.
Doğrusu katımızda onun için yüksek bir makam ve güzel bir netice vardır.
Şüphesiz onun, bizim katımızda bir yakınlığı ve iyi bir geleceği vardır.
Muhakkak ki onun Bize yakınlığı ve güzel bir akıbeti vardır.
Gerçektir ki, indimizde Onun için yakınlık ve dönüşün güzeli var.
Onun bizim yanımızda yakınlığı ve güzel yeri vardı.
Onun yanımızda iyi bir makamı ve iyi bir geleceği vardır.
And he has deserved a near position with Us, and a wonderful abode.
And he has nearness to Us, and a good journey’s end.
He will have nearness to Us and a good Homecoming.
He has deserved an honorable position with us, and a wonderful abode.
And he has a near position with Us, and a wonderful abode.
He has deserved a near position with Us, and a wonderful abode.