Ne onlara ne bunlara, arada bocalayıp dururlar. Allah, kimi doğru yoldan yoksun bırakırsa, sen ona asla bir yol bulamazsın.
Bunların arasında bocalayıp durmaktadırlar; ne onlara bağlanıyorlar, ne bunlara. Allah'ın şaşırttığı kimseye asla bir çıkar yol bulamazsın!
Bunların arasında bocalayıp durmaktalar; ne onlara (yakınlar) ne de bunlara! Allah'ın saptırdığı kimse için asla bir (kurtuluş) yolu bulamazsın.
Arada bocalayıp dururlar; ne bunlara ne de onlara katılırlar. ALLAH'ın şaşırttığına bir yol bulamazsın.
Ne onlara ne bunlara, arada bocalayıp dururlar*. Allah, kimi doğru yoldan yoksun bırakırsa*, sen ona asla bir yol bulamazsın.
Onlar iki arada bir derede kalır; ne onlarla ne de bunlarla olabilirler. Sen Allah'ın sapık saydığı kişiye bir çıkış yolu bulamazsın.
Arada bocalayıp dururlar; ne onlarla ne de bunlarla. Allah, kimi saptırırsa, artık, onun için asla bir yol bulamazsın.
İki arada bir derede kalmışlardır; ne o tarafa ne de bu tarafa aittirler. Nitekim Allah'ın sapıklığını tescil ettiği kimseler için asla bir çıkış yolu bulamazsın.
Arada bocalayıp dururlar. Ne şunlardan yanadırlar ne bunlardan yana. Allah'ın şaşırttığına sen asla yol sağlayamazsın.
Arada bocalayıp dururlar. Ne onlarla, ne bunlarla. Allah kimi saptırırsa, artık sen ona yol bulamazsın.
Arada (iman ile küfür arasında) bocalayıp duruyorlar; ne onlardan yana oluyorlar, ne de bunlardan. Kimi de Allah şaşırtırsa artık ona sen bir yol bulamazsın.
bu taraftakilerle diğerleri arasında bocalayıp dururlar, ne o tarafa ne de bu tarafa (sadık) kalırlar. Allahın saptırdıkları için asla bir çıkış yolu bulamazsın.
Onlar küfür ile iman arasında bocalayıp dururlar. Ne bunlara (mü'minlere) ne de şunlara (kafirlere) bağlanırlar. Allah, kimi saptırırsa ona asla bir çıkar yol bulamazsın.
Arada müzebzeb bir haldedirler: ne onlara, ne onlara, her kimi de Allah şaşırtırsa artık ona sen yol bulamazsın
Arada yalpalayıp dururlar. Ne bunlara (bağlanırlar), ne de onlara. Allah'ın şaşırttığı kimseye bir (çıkar) yol bulamazsın!
Arada bocalayıp dururlar. Ne onlarla, ne bunlarla. Tanrı kimi saptırırsa, artık sen ona yol bulamazsın.
Onlar (küfr ile iman) arasında bucalayan bir süre kararsızlardır. Ne onlara, ne bunlara (mal olurlar). Allah kimi şaşırtırsa artık ona bir yol bulamazsın, asla.
Ne onlarladırlar, ne de bunlarla. İkisi arasında bocalayıp dururlar. Allah' ın saptırdığı kimseye yol bulamazsın.
(İman ile küfür) arasında tereddüttedirler ne müminlere ne de kafirlere (bağlıdırlar.) Allah, kimi sapıklıkta bırakırsa artık ona bir yol bulamazsın.
Onlar müminlerle kafirler arasında bocalayıp dururlar: Ne onlara bağlanırlar, ne de bunlara. Her kimi de Allah şaşırtırsa sen ona hiçbir yol bulamazsın.
(İkiyüzlüler) iki arada yalpalayıp dururlar! Ne bunlara (iman ehli) ne de onlara (inkarcılar)! Allah'ın (bozuk inanca) saptırdıkları için çıkış yolu bulamazsın!
Arada bocalayıp dururlar; ne bunlara ne de onlara katılırlar. ALLAH'ın şaşırttığına bir yol bulamazsın.
Ne onlara, ne bunlara, arada bocalayıp dururlar. Allah, kimi saptırırsa*, sen ona asla bir yol bulamazsın.
They are swaying in-between, neither belonging to this group nor to that group. Whoever God will misguide, you will not find for him a way.
Wavering in-between — neither to these, nor to those; and he whom God causes to go astray, thou wilt not find for him a path.
They vacillate between the two – not joining these or joining those. If Allah misguides someone, you will not find any way for him to go.
They waver in between, neither belonging to this group, nor that group. Whomever GOD sends astray, you will never find a way to guide him.
They are swaying in-between, neither with this group nor with that group. Whoever God will misguide, you will not find for him a way.
They are swaying in-between, belonging neither to this group nor to that group. Whomever God will misguide, you will not find for him a way.