Ancak, çaresiz kalan, gücü yetmeyen, bir çıkış yolu bulamayan mus'tezaf erkek, kadın ve çocuklar hariç.
Erkekler, kadınlar ve çocuklardan, aciz olup hiçbir çareye gücü yetmeyenler, hiçbir yol bulamayanlar müstesnadır.
Hiçbir çareye gücü yetmeyen, (hicret için) hiçbir yol bulamayan zayıf düşürülmüş erkekler, kadınlar ve çocuklar hariç.
Ancak, hiçbir çıkış yoluna gücü yetmeyen ve göç etmeye yol bulamayan erkek, kadın ve çocuk ezilmişler hariç.
Ancak, çaresiz kalan, gücü yetmeyen, bir çıkış yolu bulamayan mus'tezaf* erkek, kadın ve çocuklar hariç.
Güçsüz hale getirilmiş, çaresiz kalmış ve bir çıkış yolu bulamamış erkekler, kadınlar ve çocuklar bu hükmün dışındadır.
Erkeklerden, kadınlardan ve çocuklardan, hiçbir gücü olmayan ve yol bulamayan umarsızlar başkadır.
Ne ki ezilen kesimlere mensup erkek, kadın ve çocuklardan hiçbir gücü olmayan ve yol göstericisi de bulunmayan kimseler bundan müstesnadır.
Kadınlardan, erkeklerden, yavrulardan hiçbiri beceri gösteremeyen, hiçbir yol bulamayanların durumu farklıdır.
Ancak erkeklerden, kadınlardan ve çocuklardan müstaz'aflar olup hiç bir çareye güç yetiremeyenler ve bir yol (çıkış) bulamayanlar başka.
Ancak gerçekten zayıf, hiç birşeye gücü yetmeyen ve hicret için yol bulamayan erkekler, kadınlar ve çocuklar hariç.
Ama -erkek olsun, kadın olsun, çocuk olsun- hiçbir gücü olmayan ve kendilerine doğru yol gösterilmeyen çaresiz kimseler bunların dışındadır:
Ancak gerçekten zayıf ve güçsüz olan, çaresiz kalan ve hicret etmeye yol bulamayan erkekler, kadınlar ve çocuklar başkadır.
Ancak hakikaten zebun olanlar: Hiç bir çareye gücü yetmiyen ve hicret için yol bulamıyan erkekler, kadın, çocuklar müstesna
Yalnız hiçbir çareye gücü yetmeyen ve göç için yol bulamayan, gerçekten zayıf erkekler, kadınlar ve çocuklar hariç.
Ancak erkeklerden, kadınlardan ve çocuklardan müstaz'aflar olup hiç bir çareye güç yetiremeyenler ve bir yol (çıkış) bulamayanlar başka.
Erkeklerden, kadınlardan, çocuklardan za'f ve acz içinde bırakılıb da hiç bir çareye gücü yetmeyen ve (hicrete) bir yol bulamayanlar müstesna.
Ancak erkek, kadın ve çocuklardan çaresiz kalarak bir yol bulamayan zavallılar müstesnadır.
Yalnızca, erkek, kadın ve çocuklardan hicret için yol bulamayan güçsüz bırakılanlar müstesnadır.
(98-99) Ancak, her türlü imkandan mahrum ve hicret için yol bulamayan erkekler, kadınlar ve çocuklar bu hükmün dışındadırlar. Çünkü bunları Allah'ın affedeceği umulur. Allah gerçekten afüv ve gafurdur (affı ve mağfireti boldur).
Ancak hicrete imkanı olmayan güçsüz, çaresiz erkekler, kadınlar ve çocuklar bundan müstesnadır.
Ancak, hiç bir çıkış yoluna gücü yetmeyen ve göç etmeye yol bulamayan erkek, kadın ve çocuk ezilmişler hariç.
Ancak, çaresiz kalan, gücü yetmeyen, bir çıkış yolu bulamayan mustaz'af* erkek, kadın ve çocuklar hariç.
Except for those who were oppressed from the men, women, and children who could not devise a plan nor could be guided to a way.
Save the oppressed among the men, and the women, and the children — without means, nor guided to a path;
Except for those men, women and children who really are oppressed and do not have any other possibility and are not guided to any way.
Exempted are the weak men, women, and children who do not possess the strength, nor the means to find a way out.
Except for those who were oppressed from the men, women, and children who could not devise a plan nor could be guided to a way.
Except for those men, women, and children who were oppressed and could not devise a plan nor could be guided to a way.