Ant olsun ki onun misafirlerinden cinsel yönden yararlanmak istediler. Bunun üzerine gözlerini sildik. Azabımı ve uyarılarımı tadın.
Andolsun ki, onlar Lut'tan misafirlerini kendilerine teslim etmesini istediler. Bunun üzerine biz de onların gözlerini kör ettik. "Cezamı ve uyarımı tadın!" dedik.
Yemin olsun ki onlar (Lut'un) misafirlerinden (ahlaksızca) yararlanmak bile istemişlerdi de gözlerini kör etmiştik. (Kendilerine) "Benim azabımı ve benim uyarılarım(a itibar etmemenizin sonucunu) tadın!" (demiştik).
Onun konuklarına göz diktiler, biz de onları kör ettik. Azabımı ve uyarılarımı tadın bakalım.
Ant olsun ki onun misafirlerinden cinsel yönden yararlanmak istediler. Bunun üzerine gözlerini sildik.* Azabımı ve uyarılarımı tadın.
Üstelik Lut'un konuklarını elde etmeye çalışıyorlardı ki gözlerini kör ediverdik: "Şimdi uyarıların ardından gelen azabımın tadına varın."
Üstelik gerçek şu ki, Onun konuklarına göz koydular. Bunun üzerine, onları, görmekten yoksun bıraktık.* "Artık tadın, cezamı ve uyardıklarımı!"
Daha beteri arzularını onun misafirlerinden tatmin etmek için onunla çekiştiler; bunun üzerine Biz de gözlerini kör ettik; "Madem uyarımı (göz ardı ettiniz), o halde azabımı tadın!" (dedik).
Yemin olsun, Lut'un misafirlerinden nefislerini tatmin etmek istemişlerdi de onların gözlerini silme kör etmiştik. Hadi, tadın azabımı ve uyarılarımı?
Andolsun onlar, onun konuklarından da murad almak için baskı yaptılar. Biz de onların gözlerini silip kör ettik. "İşte azabımı ve uyarmamı tadın."
Ve onun konuklarından murad almaya kalkıştılar. Biz de gözlerini siliverdik (kör ettik) ve: "Tadın bakalım azabımı ve uyanlarımı." dedik.
Ve hatta o'ndan misafirlerini (kendilerine) teslim etmesini istediler. Bunun üzerine onları (gerçeği) görmekten yoksun bıraktık. "Uyarılarım gözardı edildiğinde başınıza gelen azabı tadın bakalım!" (diye seslendik.)
Andolsun, onlar onun (meleklerden olan) misafirlerinden nefislerindeki kötü arzuları tatmin etmek istediler. Biz de onların gözlerini silme kör ettik. "Haydi azabımı ve uyarılarımı tadın!" dedik.
Ve onun müsafirlerinden kam almağa kalkıştılar, biz de gözlerini siliverdik de tadın bakalım dedik azabımı ve inzarlarımı?
Onun (güzel delikanlılar şeklinde görünen melek) konuklarından murad almağa kalkıştılar. Biz de gözlerini siliverdik: "Haydi azabımı ve uyarılarımı tadın!"
Andolsun onlar, onun konuklarından da murad almak için baskı, yaptılar. Biz de onların gözlerini silip kör ettik. "İşte azabımı ve uyarmamı tadın."
Andolsun ki onlar müsafirlerine (bile) kötülük yapmayı kasd etmişlerdi. Biz de gözlerini silme kör ediverdik. "İşte, (dedik,) azabımı ve tehdidlerimi (n akıbetini) tadın".
Andolsun ki; onlar, misafirlerine kötülük yapmayı kasdetmişlerdi. Biz de gözlerini kör ettik. Azabımı ve tehdidimi tadın.
Onlar, Lut'un misafirlerinden murat almak istemişlerdi. Biz de onların gözlerini kör ettik. -Şimdi tadına bakın azabımın ve tehdidimin!
Onlar Lut'un misafirlerine karşı niyetlerini bozdular, onlarla yalnız kalmak için gidip gidip geldiler. Biz de gözlerini silme kör ettik. Haydi tadın Benim cezalandırmamı ve tehditlerimi!
Andolsun ki Onun (Lut'un) konuklarından (şehvetle) zevk almak istediler de bu yüzden (görüşlerini) tam bir körlüğe soktuk! "Şimdi tadın azabımı ve uyarmalarımı!"
Onun konuklarına göz diktiler, biz de onları kör ettik. Azabımı ve uyarılarımı tadın bakalım.
Ant olsun ki onun misafirlerinden cinsel yönden yararlanmak istediler. Bunun üzerine gözlerini sildik.* Azabımı ve uyarılarımı tadın.
And they sought to remove him from his guests; so We diverted their eyes. "Taste My retribution; you have been warned."
And they demanded of him his guests, so We put out their eyes: “Then taste My punishment and My warnings!”
They even wanted to seduce his guests! So We put out their eyes: ‘Taste My punishment and warnings!’
They negotiated with him about his guests; we blinded them. Suffer My retribution; you have been warned.
And they sought to remove him from his guests; so We diverted their eyes. "Taste My retribution; you have been warned."
They sought to remove him from his guests; so We diverted their eyes. "Taste My retribution; you have been warned."