De ki: "Söyleyin bana! Eğer size Allah'ın azabı ansızın veya göz göre göre gelse, zalimlerden başkası mı yok edilir?"
De ki: "Söyler misiniz? Size Allah'ın azabı ansızın veya açıkça gelirse, zalim toplumdan başkası mı helak olur?"
De ki: "Bir düşünsenize; size Allah'ın azabı ansızın* veya açıkça gelirse, zalim toplumdan başkası mı helak edilirmiş!"
De: "ALLAH'ın azabı size ansızın veya duyurudan sonra gelse... Zalim toplumdan başkası mı yok edilir?"
De ki: "Söyleyin bana! Eğer size Allah'ın azabı ansızın veya göz göre göre gelse, zalimlerden başkası mı yok edilir?"*
De ki "Kendinize baktınız mı? Allah'ın azabı, hiç beklenmeyen bir anda ya da önceden belli olacak bir şekilde size gelse, yanlış yapan o topluluklardan başkası mı etkisizleştirilir?"
De ki: "Hiç düşündünüz mü? Allah'ın cezası, size ansızın veya açıkça gelse, haksızlık yapan bir toplumdan başkası mı yıkıma uğratılacak?"
De ki: "Tutun ki Allah'ın azabı aniden ya da ayan açık geldi; (o zaman) hiç zalim halktan başkası helak edilir mi dersiniz?
Şunu da söyle: "Düşünün bakalım; Allah'ın azabı size ansızın, açıktan geliverse, zalimler topluluğundan başkası mı helak edilecek?"
De ki: "Düşündünüz mü hiç; size Allah'ın azabı apansız ya da açıkdan geliverirse, zulme sapan kavimden başkası mı yıkıma uğrayacak?"
De ki: "Kendinizi gördünüz mü? Şayet Allah'ın azabı ansızın yahut açıktan başınıza geliverse, zalimler topluluğundan başkası mı helak olur?"
De ki: "Allahın azabı aniden veya (derece derece) hissedilir şekilde başınıza gelse durumunuz ne olur, söyler misiniz? (O zaman hiç) zalim halktan başkası yok edilir mi?
De ki: "Ne dersiniz, Allah'ın azabı size beklenmedik bir anda veya açıktan açığa gelse, zalimler toplumundan başkası mı helak edilecek?"
De ki: Gördün mü kendinizi: Şayed Allahın azabı ansızın yahud açıktan başınıza geliverirse zalimler güruhundan başkası mı helak olacak?
De ki: "Düşündünüz mü kendinizi hiç? Size Allah'ın azabı ansızın, ya da açıkça gelse, zalim toplumdan başkası mı helak edilir?"
De ki: "Düşündünüz mü hiç, size Tanrı'nın gazabı apansız ya da açıktan geliverse, zulme sapan kavimden başkası mı yıkıma uğratılacak?"
De ki: "Bana haber verin: Eğer Allahın azabı ansızın (habersizce), yahud açıkdan açığa gelib size çatarsa zaalimler güruhundan başkası helake uğratılmış olur mu"?
De ki: Bana haber verir misiniz; Allah'ın azabı siz ansızın ve açıkça gelirse; zalimler güruhundan başka kimse helake uğratılmış olur mu?
De ki: -Bana haber verin, Allah'ın azabı size ansızın, veya açıktan açığa gelip çatsa, zalim toplumdan başkası mı helak edilir?
De ki! "Söylesenize bana: Eğer Allah'ın azabı, ansızın yahut göz göre göre size gelirse zalim topluluktan başkası mı helak olacak?"
De ki: "Düşündünüz mü hiç; eğer Allah azabı ansızın veya açıkça gelse, zalimler güruhundan başkası mı helak edilir?"
De: 'ALLAH'ın azabı size ansızın veya duyurudan sonra gelse... Zalim toplumdan başkası mı yok edilir?'
De ki: "Hiç düşündünüz mü? Eğer size Allah'ın azabı ansızın veya göz göre göre gelse, zalimlerden başkası mı yok edilir?"*
Say: "Do you see if God's retribution comes to you suddenly, or gradually, will anyone be destroyed except the wicked people"
Say thou: “Have you considered: if the punishment of God come to you unexpectedly or with warning, will there be destroyed save the wrongdoing people?”
Say: ‘What do you think? If Allah’s punishment were to come upon you suddenly by night or openly by day, would any but the wrongdoing people be destroyed?’
Say, "What if GOD's retribution came to you suddenly, or after an announcement, is it not the wicked who incur annihilation?"
Say: "Do you see if the retribution of God comes to you suddenly, or gradually, will anyone be destroyed except the wicked people?"
Say, "Do you see if God's retribution comes to you suddenly, or gradually, will anyone be destroyed except the wicked people?"