Ve onlara, "Gelin, Allah'ın Resul'ü sizin için bağışlanma dilesin." dendiği zaman; tersleyerek, büyüklük taslayıp, çekip gittiklerini görürsün.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | ve iza | ve zaman | |
2 | kile | dendiği | قول |
3 | lehum | onlara | |
4 | teaalev | gelin | علو |
5 | yestegfir | mağfiret dilesin | غفر |
6 | lekum | sizin için | |
7 | rasulu | Elçisi | رسل |
8 | llahi | Allah'ın | |
9 | levvev | çevirirler | لوي |
10 | ru'usehum | başlarını | راس |
11 | ve raeytehum | ve onları görürsün | راي |
12 | yesuddune | yüz çevirdiklerini | صدد |
13 | vehum | ve onlar | |
14 | mustekbirune | büyüklük taslarlar | كبر |
Onlara, "Geliniz, Allah'ın Peygamberi sizin affınızı dilesin" dendiğinde, sinirlenerek başlarını salladıklarını, yüz çevirip kibirlendiklerini görürsün.
Onlara "Gelin, Allah'ın Elçisi sizin için bağışlanma dilesin." dendiği zaman başlarını çevirirler ve sen onların kibirlenerek uzaklaştıklarını görürsün.
Onlara, "Gelin de ALLAH'ın elçisi sizin için bağışlanma dilesin" denildiğinde, başlarını çevirirler; büyüklük taslayarak saptıklarını görürsün.
Ve onlara, "Gelin, Allah'ın Resul'ü sizin için bağışlanma dilesin." dendiği zaman; tersleyerek, büyüklük taslayıp, çekip gittiklerini görürsün.
"Gelin, Allah'ın elçisi bağışlanmanız için dua etsin" dense başlarını çevirirler. Bakarsın ki kibirli bir halde geri çekiliyorlar.
Üstelik onlara, "Gelin; Allah'ın elçisi, sizin için bağışlanma dilesin!" denildiğinde başlarını çevirirler. Ve büyüklük taslayarak, yüz çevirdiklerini görürsün.
Ve onlara: "Gelin, Rasulullah size mağfiret dilesin!" denildiğinde, başlarını çevirirler; ve sen onların küstahça bir kibir içinde çekip gittiklerini görürsün.
Onlara, "Hadi gelin, Allah resulü sizin için af dilesin!" dendiğinde kafalarını öteye çevirirler. Ve sen onların böbürlenmiş bir halde dönüp gittiklerini görürsün.
Onlara: "Gelin Allah'ın Resulü sizin için mağfiret (bağışlanma) dilesin," denildiği zaman başlarını yana çevirdiler. Sen, onların büyüklük taslamışlar olarak yüz çevirmekte olduklarını görürsün.
Onlara: "Gelin Allah'ın Resulü sizin için bağışlanma dilesin!" denildiği zaman da başlarını bükerler ve görürsün ki büyüklük taslayarak yan çizip giderler.
Çünkü onlara: "Gelin, Allah'ın Elçisi bağışlanmanız için (Allah'a) dua edecek!" dendiği zaman başlarını çevirirler ve sen onların sahte bir kibirle nasıl çekip gittiklerini görürsün.
O münafıklara, "Gelin, Allah'ın Resulü sizin için bağışlama dilesin" denildiği zaman başlarını çevirirler ve sen onların büyüklük taslayarak uzaklaştıklarını görürsün.
Onlara gelin Resulullah sizin için istiğfar ediversin denildiği zaman da başlarını bükerler ve görürsün ki kibir taslıyarak yan çizer giderler.
Onlara: "Gelin, Allah'ın Elçisi sizin için mağfiret dilesin" dendiği zaman başlarını çevirirler ve onların, büyüklük taslayarak yüz çevirdiklerini görürsün.
Onlara: "Gelin Tanrı'nın Resulü sizin için mağfiret (bağışlanma) dilesin" denildiği zaman başlarını yana çevirdiler. Sen, onların büyüklük taslamışlar olarak yüz çevirmekte olduklarını görürsün.
Onlara "Gelin, Allahın peygamberi sizin için istiğfar ediversin" denildiği zaman başlarını çevirdiler. Gördün ki onlar (özür dilemeyi bile) kibirlerine yediremeyerek haala yüz döndürüyorlar.
Onlara; gelin, Allah'ın peygamberi sizin için mağfiret dilesin, denildiği zaman; başlarını çevirdiler. Ve sen, onların büyüklük taslayarak yüz çevirdiklerini görürsün.
Onlara: -Allah'ın Resulü sizin için bağışlanma dilesin, denildiği zaman başlarını çevirip, büyüklenerek yüz çevirdiklerini görürsün.
Onlara: "Gelin, Resulullahın huzuruna varın, sizin için dua etsin, Allah'tan size af dilesin!" denildiğinde, (açıktan bir şey söyleyemediklerinden), kibirlerinden ötürü başlarını sağa sola büker, içten içe homurdanırlar ve onların kibirli bir şekilde yan çizdiklerini görürsün.
Onlara: "Gelin, Rasulullah sizin için mağfiret dilesin" denildiği vakit, başlarını çevirdiler; sen onların kendini beğenmiş benlik sahipleri olarak yüz çevirdiklerini görürsün.
Onlara, 'Gelin de ALLAH'ın elçisi sizin için bağışlanma dilesin,' denildiğinde, başlarını çevirirler; büyüklük taslayarak saptıklarını görürsün.
Ve onlara, "Gelin, Allah'ın Rasul'ü sizin için bağışlanma dilesin." dendiği zaman; tersleyerek, büyüklük taslayıp, çekip gittiklerini görürsün.
And if they are told: "Come and let the messenger of God ask for your forgiveness, " they turn aside their heads, and you see them walking away in pride.
And when it is said to them: “Come, the messenger of God will ask forgiveness for you,” they turn aside their heads; and thou seest them turning away, waxing proud.
When they are told, ‘Come, and the Messenger of Allah will ask forgiveness for you,’ they turn their heads and you see them turn away in haughty arrogance.
When they are told, "Come let the messenger of GOD pray for your forgiveness," they mockingly turn their heads, and you see them repel others and act arrogantly.
And if they are told: "Come and let the messenger of God ask for your forgiveness," they turn aside their heads, and you see them walking away in pride.
If they are told: "Come and let the messenger of God ask for your forgiveness," they turn aside their heads, and you see them walking away in pride.