Erhan Aktaş - Kerim Kur'an

Dileseydik onu bununla yükseltirdik. Fakat o yere saplandı, hevasına uydu. Onun durumu, üzerine varsan da dilini sarkıtıp soluyan, varmasan da dilini sarkıtıp soluyan köpeğin durumu gibidir. İşte ayetlerimizi yalanlayan halkın durumu böyledir. Sen bu kıssayı anlat, belki öğüt alırlar.

وَلَوْ شِئْنَا لَرَفَعْنَاهُ بِهَا وَلٰكِنَّهُٓ اَخْلَدَ اِلَى الْاَرْضِ وَاتَّـبَعَ هَوٰيهُۚ فَمَثَلُهُ كَمَثَلِ الْكَلْبِۚ اِنْ تَحْمِلْ عَلَيْهِ يَلْهَثْ اَوْ تَتْرُكْهُ يَلْهَثْۜ ذٰلِكَ مَثَلُ الْقَوْمِ الَّذ۪ينَ كَذَّبُوا بِاٰيَاتِنَاۚ فَاقْصُصِ الْقَصَصَ لَعَلَّهُمْ يَتَفَكَّرُونَ
Ve lev şi'na le refa'nahu biha ve lakinnehu ahlede ilel ardı vettebea hevah, fe meseluhu ke meselil kelb, in tahmil aleyhi yelhes ev tetrukhu yelhes, zalike meselul kavmillezine kezzebu bi ayatina, faksusil kasasa leallehum yetefekkerun.
#kelimeanlamkök
1velevve şayet
2şi'nadileseydikشيا
3lerafea'nahuelbette onu yükseltirdikرفع
4bihaonlarla (ayetlerle)
5velakinnehufakat o
6ehledesaplandıخلد
7ila
8l-erdiyereارض
9vettebeave peşine düştüتبع
10hevahuhevesininهوي
11femeseluhuonun durumuمثل
12kemeselidurumuna benzerمثل
13l-kelbişu köpeğinكلب
14ineğer
15tehmilvarsanحمل
16aleyhiüstüne
17yelhesdilini sarkıtıp solurلهث
18evveyahut
19tetrukhuonu bıraksanترك
20yelhesdilini sarkıtıp solurلهث
21zalikeişte budur
22meseludurumuمثل
23l-kavmitoplumlarınقوم
24ellezine
25kezzebuyalanlayanكذب
26biayatinaayetlerimiziايي
27feksusianlatقصص
28l-kasasabu kıssayıقصص
29leallehumbelki
30yetefekkerunedüşünürlerفكر
  • Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali

    İnsanı ayetlerimizle yüceltmeyi diledik. Ama o yere çakılı kaldı, arzularına uydu. Onun durumu şu köpeğin durumuna benzer: Üstüne varsan da dilini sarkıtarak solur, kendi haline bıraksan da... Ayetlerimizi yalanlayan toplumun örneği işte budur. Bu hikayeyi anlat ki, düşünsünler.

  • Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir

    Dileseydik elbette onu bu deliller sayesinde yükseltirdik. Fakat o, arzusuna mahkûm olup dünyaya saplandı. Böylesi bir kişinin durumu, kovsan da kendi hâline bıraksan da dilini çıkartıp soluyan köpeğin durumuna benzer.* İşte ayetlerimizi yalanlayan kavmin örneği de böyledir. Bu kıssayı anlat; umulur ki düşünürler.*

  • Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi

    Dileseydik onu ayetlerimizle yükseltirdik. Fakat o, dünyaya saplandı ve hevesinin ardına takıldı. Onun durumu, üstüne varsan da bıraksan da dili dışarıda soluyan huysuz bir köpeğin durumuna benzer. Ayetlerimizi yalanlayan toplulukların durumu işte böyledir. Bu olayı aktar, olur ki düşünürler.

  • Erhan Aktaş Kerim Kur'an

    Dileseydik* onu bununla* yükseltirdik. Fakat o yere saplandı, hevasına* uydu. Onun durumu, üzerine varsan da dilini sarkıtıp soluyan, varmasan da dilini sarkıtıp soluyan köpeğin durumu gibidir. İşte ayetlerimizi yalanlayan halkın durumu böyledir. Sen bu kıssayı anlat, belki öğüt alırlar.

  • Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali

    Eğer zorlasaydık*, o ayetlerle onu yüceltirdik. Ama o, yere çakılıp kaldı ve arzularına uydu. O, susuz kalmış köpek gibidir; üzerine varsan dilini çıkarıp solur, bırakıp gitsen yine dilini çıkarıp solur. İşte ayetlerimiz karşısında yalan yanlış şeylere sarılan o toplulukların örneği budur. Bu olayı anlat, belki düşünürler.

  • Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek

    Eğer dileseydik, kesinlikle onu yüceltirdik. Fakat o, yeryüzüne sarıldı ve kendi tutkularına kapıldı. İşte, onun durumu, üstüne varsan da dili dışarıda havlayan, kendi durumuna bıraksan da dili dışarıda havlayan köpeğin durumunun tıpkısıdır. Ayetlerimizi yalanlayan toplumun durumu, işte böyledir. Bu öyküyü anlat; böylece, belki düşünürler.*

  • Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an

    Ki, eğer Biz isteseydik onu mesajlarımızla yüceltirdik, ne ki o dünyaya sarıldı ve ihtirasının peşine düştü. İşte bu yüzden böyle birinin durumu, üstüne varsan da kendi haline bıraksan da hırlayıp duran köpeğe benzer. Mesajlarımızı yalanlamaya kalkanların durumu işte böyledir. Şu halde bu kıssaları aktar, belki üzerinde düşünürler.

  • Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali

    Dileseydik onu, o ayetlerle yüceltirdik. Ama o, yere saplandı, iğreti arzularına uydu. Onun durumu şu köpeğin durumuna benzer: Üstüne varsan dilini sarkıtarak solur, kendi haline bıraksan dilini sarkıtarak solur. Ayetlerimizi yalanlayan toplumun örneği işte budur. Bu hikayeyi anlat ki düşünüp taşınabilsinler.

  • Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

    Eğer biz dileseydik, onu bununla yükseltirdik. Ama o yere meyletti (veya yere saplandı), hevasına uydu. Onun durumu, üstüne varsan dilini sarkıtıp soluyan, kendi başına bıraksan dilini sarkıtıp soluyan köpeğin durumu gibidir. İşte ayetlerimizi yalanlayan topluluğun durumu böyledir. Artık gerçek haberi onlara aktar. Ki düşünsünler.

  • Elmalılı (sadeleştirilmiş)

    Eğer dileseydik Biz onu ayetlerle yükseltirdik, fakat o, yere alçaklığa saplandı ve hevasının ardına düştü. Artık onun hali, o köpeğin haline benzer ki, üzerine varsan dilini sarkıtıp solur, bıraksan yine dilini sarkıtıp solur. İşte böyledir ayetlerimizi inkar eden o kimselerin durumu; kıssayı kendilerine bir naklet, belki biraz düşünürler.

  • Muhammed Esed Kur'an Mesajı

    İmdi, Biz eğer dileseydik, onu ayetlerimizle yüceltir, üstün kılardık: fakat o hep dünyaya sarıldı ve yalnızca kendi arzu ve heveslerinin peşinden gitti. Bu bakımdan, böyle birinin durumu (kışkırtılan) bir köpeğin durumu gibidir: öyle ki, onun üzerine korkutarak varsan da dilini sarkıtıp hırlar, kendi haline bıraksan da. Bizim ayetlerimizi yalanmaya kalkan kimselerin hali işte böyledir. Öyleyse, bu kıssayı anlat, ki belki derin derin düşünürler.

  • Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali

    Dileseydik o ayetlerle onu elbette yüceltirdik. Fakat o, dünyaya saplanıp kaldı da kendi heva ve hevesine uydu. Onun durumu köpeğin durumu gibidir: Üzerine varsan da dilini sarkıtıp solur; kendi haline bıraksan da dilini sarkıtıp solur. İşte bu, ayetlerimizi yalanlayan toplumun durumudur. Şimdi onlara bu olayları anlat ki düşünsünler.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali

    Eğer dilese idik biz, onu o ayetlerle yükseltirdik ve lakin o, yere (alçaklığa) saplandı ve hevasının ardına düştü, artık onun meseli o köpeğin meseline benzer: üzerine varsan dilini salar solur, bıraksan yine dilini salar solur; bu işte ayetlerimizi tekzib eden o kavmin meseli, kıssayı kendilerine bir nakl eyle, gerektir ki bir düşünürler

  • Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali

    Dileseydik elbette onu o ayetlerle yükseltirdik, fakat o, yere saplandı ve hevesinin peşine düştü. Onun durumu, tıpkı şu köpeğin durumuna benzer: Üstüne varsan da dilini sarkıtıp solur, onu bıraksan da dilini sarkıtıp solur. İşte ayetlerimizi yalanlayanların durumu budur. Bu kıssayı anlat, belki düşünür(öğüt alır)lar.

  • Gültekin Onan

    Eğer biz dileseydik, onu bununla (ayetlerimizle) yükseltirdik. Ama o yere meyletti (veya yere saplandı), hevasına uydu. Onun durumu, üstüne varsan dilini sarkıtıp soluyan, kendi başına bıraksan dilini sarkıtıp soluyan köpeğin durumu gibidir. İşte ayetlerimizi yalanlayan topluluğun durumu böyledir. Artık gerçek haberi onlara aktar ki düşünsünler (yetefekkerun).

  • Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim

    Eğer dileseydik onu bu (ayetler) le yükseltirdik. Fakat o, yere saplandı, hevasına uydu. Artık onun sıfatı o köpeğin haali gibidir ki üstüne varsan dilini sarkıtıb solur, yahud kendi haaline bıraksan yine dilini uzatıb solur. İşte ayetlerimizi yalan sayanlar güruhunun sıfatı budur. Artık sen (Habibim) kıssayı (onlara) anlat. Belki iyice düşünürler.

  • İbni Kesir

    Dileseydik onu, bununla yükseltirdik. Fakat o; yere saplandı ve hevesine uydu. Artık onun hali; o köpeğin hali gibidir ki, üstüne varsan da dilini sarkıtıp solur, kendi haline bıraksan da dilini sarkıtıp solur. İşte ayetlerimizi yalanlayan kavmin hali böyledir. Sen, kıssayı anlat. Belki düşünürler.

  • Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı

    Dileseydik onu ayetlerimizle yükseltirdik. Fakat o yeryüzünü ebedi zannetti, heveslerine tabi oldu. Onun misali, üzerine yürüsen de kendi haline bıraksan da dilini çıkartıp soluyan köpeğe benzer. Ayetlerimizi yalanlayan kavmin misali budur. Hikayeyi onlara anlat umulur ki düşünürler.

  • Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali

    (175-176) Onlara, kendisine ayetlerimiz hakkında ilim nasib ettiğimiz kimsenin de kıssasını anlat: Evet, o adam bu ilme rağmen o ayetlerin çerçevesinden sıyrıldı, şeytan da onu peşine taktı, derken azgınlardan biri olup çıktı. Eğer dileseydik, onu o ayetler sayesinde yüksek bir mevkiye çıkarırdık, lakin o, dünyaya saplandı ve hevasının esiri oldu. Onun hali tıpkı köpeğin durumuna benzer: Üzerine varsan da dilini sarkıtıp solur; kendi haline bıraksan da yine dilini salar solur! İşte bu, tıpkı ayetlerimizi yalan sayan kimselerin misalidir. Sen olayı onlara anlat, olur ki düşünüp kendilerine çekidüzen verirler.

  • Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü

    Eğer dileseydik, onu bu işaretlerle yükseltirdik.. . Fakat o arza (bedenselliğe) yerleşti ve boş asılsız dürtülerine tabi oldu! Artık onun meseli şu köpeğin meseli gibidir: Üstüne varsan da dilini sarkıtıp solur, terketsen de dilini sarkıtıp solur. . . İşte işaretlerimizi yalanlayan topluluk, buna benzer! (Sen bu) kıssayı anlat, belki üzerinde düşünürler.

  • Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi

    Dileseydik onu ayetlerimizle yükseltirdik. Fakat o, toprağa yapışmakta direndi ve hevesinin ardına takıldı. Onun durumu, üstüne varsan da bıraksan da dili dışarda soluyan huysuz bir köpeğin durumuna benzer. Ayetlerimizi yalanlayan toplulukların durumu işte böyledir. Bu olayı aktar, olur ki düşünürler.

  • Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an

    Dileseydik* onu bununla* yükseltirdik. Fakat o yere saplandı, tutku ve kuruntusuna uydu. Onun durumu, üzerine varsan da dilini sarkıtıp soluyan, varmasan da dilini sarkıtıp soluyan köpeğin durumu gibidir. İşte ayetlerimizi yalanlayan toplumun durumu böyledir. Sen bu kıssayı anlat, belki düşünürler.

  • Progressive Muslims

    Had We wished, We could have elevated him by it, but he stuck to the Earth and he followed his desire. His example is like the dog, if you scold him he pants, and if you leave him he pants; such is the example of the people who deny Our revelations. Relate the stories, perhaps they will think.

  • Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation

    And had We willed, We would have raised him thereby; but he clung to the earth and followed his vain desire. So his likeness is as the likeness of a dog: if thou win him over, he pants; or if thou leave him, he pants. That is the likeness of the people who deny Our proofs; so relate thou to them the story, that they might reflect.

  • Aisha Bewley

    If We had wanted to, We would have raised him up by them. But he gravitated towards the earth and pursued his whims and base desires. His metaphor is that of a dog: if you chase it away, it lolls out its tongue and pants, and if you leave it alone, it lolls out its tongue and pants. That is the metaphor of those who deny Our Signs. So tell the story so that hopefully they will reflect.

  • Rashad Khalifa The Final Testament

    Had we willed, we could have elevated him therewith, but he insisted on sticking to the ground, and pursued his own opinions. Thus, he is like the dog; whether you pet him or scold him, he pants. Such is the example of people who reject our proofs. Narrate these narrations, that they may reflect.

  • The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation

    And if We had wished, We could have raised him with it, but he stuck to the earth and he followed his desire. His example is like the dog, if you scold him he pants, and if you leave him he pants; such is the example of the people who deny Our revelations. So tell the stories, perhaps they will think.

  • Edip-Layth Quran: A Reformist Translation

    Had We willed, We could have elevated him by it, but he stuck to the earth and he followed his wishful thinking. His example is like the dog; if you scold him he pants, and if you leave him he pants; such is the example of the people who deny Our signs. Relate the stories, perhaps they will think.