"Gökten üzerinize bol yağmur göndersin."
-"Size gökten bol bol yağmur yağdırsın. Sizi, mal ve çocuklarla desteklesin; size bahçeler lütfetsin ve nehirler akıtsın."
(Af dileyin ki) üzerinize göğü (yağmuru) bol bol göndersin!*
«‘Size gökten bol yağmur göndersin.'»
"Gökten üzerinize bol yağmur göndersin."
"Öyle yapın ki size gökten bereketli yağmurlar göndersin.
"Size, gökten bol yağmur göndersin!"
göğü üzerinize cömertçe boşaltacaktır;
"Göğü üzerinize bol bol yağmur taşıyıcı olarak gönderir."
"(Öyle yapın ki,) Üzerinize gökten sağanak (bol miktarda yağmur) yağdırsın."
Bol hayır (yağmur) ile göğü üzerinize salsın.
Size, hesapsız semavi nimetler yağdıracaktır,
'(Bağışlama dileyin ki,) üzerinize gökten bol bol yağmur indirsin.'
Bol hayır ile üzerinize semayı salsın
'(O'ndan mağfiret dileyin) Ki üzerinize gökten bol yağmur göndersin'
"(Öyle yapın ki,) Üzerinize gökten sağanak (bol miktarda yağmur) yağdırsın."
"(O sayede) O, üstünüze bol yağmur salıverir".
Ta ki size, gökten bol yağmur salıversin.
Gökten size bol yağmurlar yağdırır.
Mağfiret dileyin ki üzerinize bol bol yağmur indirsin.
"Üzerinize semayı yoğun olarak irsal eder. "
' 'Size gökten bol yağmur göndersin.' '
"Gökten üzerinize bol yağmur göndersin."
"He sends the clouds upon you constantly. "
“‘He will send the sky upon you in torrents,
He will send heaven down on you in abundant rain
" 'He will then shower you generously with rain.
"He sends the sky to you abundantly."
"He sends the clouds upon you constantly."