"Doğrusu bir kısmımız salihlerdeniz, bir kısmımız da bunun dışındadır. Biz, ayrı ayrı yollar tuttuk."
"Bizden iyiler de vardır, iyi olmayanlar da. Biz çeşitli gruplara ayrıldık."
İçimizden iyiler de başkaları (kötüler) de var. Hepimiz türlü türlü yollar tutmuştuk.
"Aramızda erdemliler de var, bunun aşağısında olanlar da var; biz çeşitli tarikatlara(yollara) ayrıldık."
"Doğrusu bir kısmımız salihlerdeniz, bir kısmımız da bunun dışındadır. Biz, ayrı ayrı yollar tuttuk."
Bizim içimizde iyiler de var, yanlış yapanlar da. Her birimiz ayrı ayrı yollardayız.
"Aslında, aramızda, hem erdemli olanlar hem de bunun dışında olanlar vardır; çok sayıda yollara ayrıldık!"
Nitekim bizden iyi olanlar var, ama bizden öyle olmayanlar da var: zaten öteden beri biz hep birbirine aykırı yollar izlemişiz.
"Şu da bir gerçek ki, bizden hayra yönelenler/barışçılar vardır; ama bizden, başka türlü olanlar da vardır. Dilim dilim yollar olmuşuz biz."
"Gerçek şu ki, bizden salih olanlar vardır ve bunun dışında (ya da aşağısında) olanlar da. Biz türlü türlü yolların fırkaları olmuşuz."
Doğrusu bizler: Bizlerden iyi olanlar da var, olmayanlar da var. Dilim dilim tarikatlar olmuşuz.
tıpkı, içimizden bazıları (nasıl) dürüst ve erdemli olurken bazılarımızın da bunun (çok çok) aşağısında kaldı(ğını bilmediğimiz gibi). Biz her zaman birbirinden çok farklı yollar/yöntemler izledik.
"Doğrusu içimizde salih olanlar da var, olmayanlar da. Ayrı ayrı yollar tutmuşuz."
Ve doğrusu bizler: bizlerden salih olanlar da var, olmıyanlar da var dilim dilim tarikatler olmuşuz
Bize gelince, bizden iyiler de var ve bizden başka türlü olan da var. Biz çeşitli yollara ayrıldık.
"Gerçek şu ki, bizden salih olanlar vardır ve bunun dışında (ya da aşağısında) olanlar da. Biz türlü türlü yolların fırkaları olmuşuz.
"Hakıykaten biz, kimimiz salaha ermiş (iyi kişi) leriz, kimimiz ise bunlardan aşağıdır. Çeşid çeşid yollar (a saahib) olmuşuz".
Gerçekten aramızda salihler de vardır ve bundan aşağı olanlar da. Biz, türlü türlü yollara ayrılmışız.
İçimizden iyi olanlar da var, olmayanlar da var. Biz, türlü türlü yollara ayrılmışız.
"Bizden iyi kimseler olduğu gibi, iyi olmayanlar da var. Biz türlü türlü yollar tutmuşuz.
"Bizden salihler vardır; yine bizden, ondan (Salihlik mertebesinden) aşağı olanlar da vardır.. . Biz çok çeşitli tarikler (türleri - yapıları anlayışları farklı, kozmopolit halk) olduk. "
'Aramızda erdemliler de var, bunun aşağısında olanlar da var; biz çeşitli tarikatlara(yollara) ayrıldık. '
"Bir kısmımız salihlerdeniz*, bir kısmımız da bunun dışındadır. Biz, ayrı ayrı yollar tuttuk."
"And among us are those who are good doers, and some of us are opposite to that, we are in many paths. "
“And that: ‘Among us are those righteous, and among us are other than that; we are of diverse paths.’
Among us there are some who are righteous and some who are other than that. We follow many different paths.
" 'Some of us are righteous, and some are less than righteous; we follow various paths.
"And among us are those who are good doers, and some of us are opposite to that, we are in many paths."
"Among us are those who are good doers, and some of us are opposite to that, we are in many paths."