Hayır! Ona buyurduğu şeyi yerine getirmedi.
Hayır! İnsan, Allah'ın emirlerini yerine getirmedi.
Gerçek şu ki (insan, Allah'ın) ona emrettiğini yerine getirmedi.
Ne var ki O'nun kendisine emrettiğini yerine getirmedi.
Hayır! Ona buyurduğu şeyi yerine getirmedi.
Yok, yok… O, Allah'ın verdiği emri tutmadı.
Asla! Kendisine verdiği buyruğu yerine getirmedi.
Evet, (hiçbir insan) O'nun emirlerini asla kusursuz olarak yerine getirememiştir.
Hayır, hayır! O, O'nun kendisine emrettiğini hiç yerine getirmedi.
Hayır; ona (Allah'ın) emrettiğini yerine getirmedi.
Hayır, hayır doğrusu o, O'nun emrini tam yerine getirmedi.
Hayır, (insan) Allah'ın kendisine buyurduklarını henüz yerine getirmiş değildir!
Hayır, hayır o, Allah'ın kendisine emrettiğini yerine getirmedi. (İman etmedi.)
Hayır hayır, doğrusu o hiç onun emrini tam eda etmedi
Hayır, insan, O'nun kendisine emrettiğini yapmadı.
Hayır; ona (Tanrı'nın) buyurduğunu yerine getirmedi.
Gerçek (o insan, Allahın) emretdiği şeyleri yerine getirmemişdir.
Hayır; Allah'ın emrettiğini yerine getirmemiştir.
-Hayır, buna rağmen, henüz onun emrini yerine getirmedi.
Hayır! İnsan, Allah'ın buyruğunu layıkıyla yerine getirmedi.
Hayır! Ona emrettiği şeyi henüz yerine getirmedi (Hilafetinin tam hakkını veremedi).
Ne var ki O'nun kendisine emrettiğini yerine getirmedi.
Hayır! Ona buyurduğu şeyi yerine getirmedi.
Alas, when what has been ordained is complete.
No, indeed! He has not accomplished what He commanded him.
No indeed! He has not done what He ordered him.
He shall uphold His commandments.
Alas, when what has been ordained is complete.
Alas, he did not fulfill what He commanded him.