Fakat öğüt almayı gereksiz gören o kimseye gelince de;
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | emma | ama | |
2 | meni | kimse ise | |
3 | stegna | kendisini muhtaç hissetmeyen | غني |
- Kendisine ama geldi diye yüzünü ekşitti ve döndü. Sen nereden bileceksin, belki o arınacaktı? Yahut, öğüt dinleyecek de öğüt kendisine yarayacaktı. Kendisini yeterli görüp tenezzül etmeyene gelince; sen ona yöneliyorsun. Onun arınmamasından sen sorumlu değilsin. Fakat koşarak sana gelen, saygı duyarak gelmişken, sen onunla ilgilenmiyorsun.
(5, 6) Kendini zengin (ihtiyaçsız) gören bu kişiye gelince, sen ona yöneliyorsun.*
Kendisini zengin görüp önemsemeyene gelince;
Fakat öğüt almayı gereksiz gören o kimseye gelince de;
Sana ihtiyaç duymayan adama gelince,
Fakat kendisini her şeye yeterli gören kimse.
Fakat, kendi kendine yettiğini sanan kimseye gelince:
O, kendisini her türlü ihtiyacın üstünde görene gelince,
Fakat kendini müstağni gören (hiçbir şeye ihtiyacı olmadığını sanan) ise,
Ama ihtiyaç duymayana gelince,
Ama kendini her şeye yeterli görene gelince,
Kendini muhtaç hissetmeyene gelince;
Amma istiğna edene gelince
Kendisini zengin görüp tenezzül etmeyene gelince;
Fakat kendini müstağni gören ise,
Amma (zengin olduğu için) kendisini müstağni gören adam (yok mu)?
Ama kendisini müstağni gören.
Ama, kendisini ihtiyaçsız görene..
(5-6) Ama irşada ihtiyaç duymayana ise, ona dönüp itibar ediyorsun.
Kendini mustağni görene gelince.. .
Kendisini zengin görüp önemsemeyene gelince;
Fakat öğüt almayı gereksiz gören o kimseye gelince de;
As for the one who was rich.
As for him who is self-sufficient:
As for him who thinks himself self-sufficient,
As for the rich man.
As for the one who was rich.
As for the one who was conceited;