O huşu duyanla,
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | vehuve | ve o | |
2 | yehşa | saygı duyarak | خشي |
- Kendisine ama geldi diye yüzünü ekşitti ve döndü. Sen nereden bileceksin, belki o arınacaktı? Yahut, öğüt dinleyecek de öğüt kendisine yarayacaktı. Kendisini yeterli görüp tenezzül etmeyene gelince; sen ona yöneliyorsun. Onun arınmamasından sen sorumlu değilsin. Fakat koşarak sana gelen, saygı duyarak gelmişken, sen onunla ilgilenmiyorsun.
(8, 9, 10) Fakat (Allah'a) saygı ile koşarak sana gelenle ilgilenmiyorsun.
Saygı gösterdiği halde,
O huşu duyanla,
(Allah'tan) korkuyor,
Üstelik derin bir saygı içindeyken.
-ki o Allah'a saygıda kusur etmez-
Odur içine ürperti düşen.
Ki o, 'içi titreyerek korkar' bir durumdadır;
içinde saygı duyarak gelmişken,
ve (Allah) korkusu ile (yaklaşanı)
(8-10) Allah'a karşı derin bir saygıyla korku içinde koşarak sana geleni ise bırakıp, ona aldırmıyorsun.
Haşyet duyarak gelmişken
Saygılı olarak gelmişken,
Ki o, 'içi titreyerek korkar' bir durumdadır;
o, (Allahdan) korkar bir (adam) olduğu halde,
Ki o, korkar durumdadır.
Ve korkarak..
(8-10) Fakat Allaha saygı duyarak sana şevkle koşa koşa gelenle sen ilgilenmiyorsun.
O haşyet duyuyor!
Saygı gösterdiği halde,
O huşu duyanla,
While he was fearful.
And in fear:
showing fearfulness,
And is really reverent.
While he was concerned.
While he was fearful.