O, beslemez ve açlığı gidermez.
- O gün birtakım yüzler öne eğilecek; çok çabalayıp yorgun düşecek; kızgın ateşe girecek; son derece sıcak bir kaynaktan içirilecek.Onlar için kuru dikenden başka yemek yoktur; o ise, ne besler, ne de açlığı giderir.
Hem beslemez hem de açlığı gidermez.
Ne besler, ne de açlığı giderir.
O, beslemez ve açlığı gidermez.
O onları ne besleyecek, ne de açlıklarını giderecektir.
Ne doyurur ne de açlığı giderir.
ama ne besleyicidir ne doyurucudur.
Ne semirtir ne açlıktan kurtarır.
Ne doyurup semirtir, ne açlıktan korur.
Ne besler, ne açlıktan kurtarır.
ne bir güç veren ne de açlığı gideren (dikenlerin).
O, ne besler ne de açlıktan kurtarır.
Ne besler ne açlıktan kurtarır
O da ne semirtir, ne de açlığı giderir.
Ne doyurup semirtir, ne açlıktan korur.
Ki o, ne semirtir (doyurur), ne de açlığı giderir.
O, ne semirtir, ne de açlığı giderir.
Ne semirtir ne açlığı giderir.
Bu diken ne besleyicidir, ne de açlığı giderir.
Ne besler ne de açlıktan kurtarır.
Ne besler, ne de açlığı giderir.
O, beslemez ve açlığı gidermez.
It does not nourish nor avail against hunger.
Neither sustaining, nor availing against hunger.
which neither nourishes nor satisfies.
It never nourishes, nor satisfies hunger.
Itdoes not nourish nor avail against hunger.
It does not nourish nor avail against hunger.