Kendilerinin yılda bir iki defa sınandıklarını görmüyorlar mı? Yine de tevbe edip öğüt almıyorlar!
Onlar, her yıl bir veya iki defa imtihan edildiklerini görmüyorlar mı? Sonra da ne tövbe ediyorlar ne de ders alıyorlar.
Onlar, her yıl bir veya iki kez (çeşitli belâlarla) imtihan edildiklerini görmüyorlar mı?* Sonra tevbe de etmiyorlar, (gerçeği) de hatırlamıyorlar.
Her sene, bir iki defa belalarla sınandıklarını görmüyorlar mı? Buna rağmen ne tövbe ediyorlar, ne de öğüt alıyorlar.
Kendilerinin yılda bir iki defa sınandıklarını görmüyorlar mı? Yine de tevbe edip öğüt almıyorlar!
Her yıl bir ya da iki kere sıkıntıya sokulduklarını görmüyorlar mı? Ama yine de dönüş (tevbe) yapmıyorlar ve akıllarını başlarına almıyorlar.
Her yıl, bir veya iki kez sınandıklarını zaten görmüyorlar mı? Yine de pişmanlık göstermiyorlar; öğüt de almıyorlar.
Görmüyorlar mı ki her yıl bir ya da iki kez skandala konu oluyorlar, sonra da ne tevbe ediyorlar ne de ders alıyorlar!
Görmüyorlar mı ki, her yıl bir veya iki kez imtihan ediliyorlar. Hala ne tövbeye yelteniyorlar ne de öğüt alıyorlar.
Görmüyorlar mı ki, gerçekten onlar her yıl, bir veya iki defa belaya çarptırılıyorlar da sonra tevbe etmiyorlar ve öğüt alıp (ders çıkarıp) düşünmüyorlar.
Görmüyorlar mı her yıl bir veya iki kez fitneye tutulduklarını? Yine de tevbe etmiyor, ibret almıyorlar.
Peki, bunlar her yıl bir ya da iki kere denenip sınandıklarını bilmiyorlar mı ki tevbe edip (Allah'ı) anmıyorlar?
Görmüyorlar mı ki, onlar her yıl bir veya iki kere belaya çarptırılıp imtihan ediliyorlar. Sonra ne tövbe ederler, ne de ibret alırlar.
Görmezlerde mi ki her yıl bir veya iki kerre fitneye tutulurlar, sonra da tevbe etmezler, ıbret almazlar
Kendilerinin her yıl bir iki defa sınandıklarını görmüyorlar mı? Yine de tevbe etmiyor, öğüt almıyorlar.
Görmüyorlar mı ki, gerçekten onlar her yıl, bir veya iki defa belaya çarptırılıyorlar da sonra tevbe etmiyorlar ve öğüt alıp (ders çıkarıp) düşünmüyorlar.
(Münafıklar) görmüyorlar mı ki onlar her yıl ya bir, ya iki kerre çeşidli belalara çarpılıyorlar da yine (nifaklarından) tevbe etmiyorlar ve onlar (bundan) ibret de almıyorlar.
Onlar görmezler mi ki; her yıl bir veya iki kere belalara çarpılıyorlar da yine tevbe etmiyorlar. Ve ibret almıyorlar.
Onlar, her yıl bir veya bir kaç kez belaya uğratıldıklarını görmüyorlar mı ki tevbe etmiyorlar ve ibret almıyorlar?
Onlar, görmüyorlar mı ki her yıl, bir veya iki kere imtihan ediliyor,çeşitli belalara çarptırılıyorlar da yine nifaklarından dönüş yapmıyor, onlar bundan ibret de almıyorlar.
Görmüyorlar mı ki onlar her yıl bir veya iki kere deneniyorlar? (Hala) tövbe etmiyorlar; ibret de almıyorlar.
Her sene, bir iki defa belalarla sınandıklarını görmüyorlar mı? Buna rağmen ne tevbe ediyorlar, ne de öğüt alıyorlar.
Kendilerinin yılda bir iki defa sınandıklarını görmüyorlar mı? Yine de tövbe* edip öğüt almıyorlar!
Do they not see they are tested every calendar year once or twice, but then they do not repent, nor do they remember.
See they not that they are subjected to means of denial once or twice every year? Then do they turn not in repentance, nor do they take heed.
Do they not see that they are tried once or twice in every year? But still they do not turn back. They do not pay heed.
Do they not see that they suffer from exacting trials every year once or twice? Yet, they consistently fail to repent, and fail to take heed?
Do they not see they are tested every year once or twice? But then they do not repent, nor do they remember.
Do they not see they are tested every calendar year once or twice? Yet, they do not repent, nor do they take heed.