سورة البينة

98. Beyyine suresi
Kanıt

Rahmeti Bol ve Kesintisiz Olan Allah'ın Adıyla

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

Bismillahir rahmanir rahim.

Kitap Ehli'nden ve Müşriklerden Kafirler kendilerine beyyine gelmeden ayrılığa düşmüş değillerdi.

لَمْ يَكُنِ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا مِنْ اَهْلِ الْـكِتَابِ وَالْمُشْرِك۪ينَ مُنْفَكّ۪ينَ حَتّٰى تَأْتِيَهُمُ الْبَيِّنَةُۙ

Lem yekunillizine keferu min ehlil kitabi vel muşrikine munfekkine hatta te'tiye humul beyyineh.

Allah'tan gelen dokunulmamış sahifelerden okuyan bir resul.

رَسُولٌ مِنَ اللّٰهِ يَتْلُوا صُحُفاً مُطَهَّرَةًۙ

Resulun minallahi yetlu suhufen mutahharah.

Onda değerli kitaplar vardır.

ف۪يهَا كُتُبٌ قَيِّمَةٌۜ

Fiha kutubun kayyimeh.

Kitap verilmiş olanlar, kendilerine beyyine geldikten sonra ayrılığa düştüler.

وَمَا تَفَرَّقَ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْـكِتَابَ اِلَّا مِنْ بَعْدِ مَا جَٓاءَتْهُمُ الْبَيِّنَةُۜ

Ve ma teferrekallezine utul kitabe illa min ba'di ma caet humul beyyineh.

Oysa Allah'a kulluktan ve dini hanifler olarak O'na has kılmaktan ve salatı ikame etmekten, zekatı yapmaktan başka bir şeyle emrolunmadılar. İşte doğru din budur.

وَمَٓا اُمِرُٓوا اِلَّا لِيَعْبُدُوا اللّٰهَ مُخْلِص۪ينَ لَهُ الدّ۪ينَ حُنَفَٓاءَ وَيُق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَيُؤْتُوا الزَّكٰوةَ وَذٰلِكَ د۪ينُ الْقَيِّمَةِۜ

Ve ma umiru illa li ya'budullahe muhlisine lehud dine hunefae ve yukimus salate ve yu'tuz zekate ve zalike dinul kayyimeh.

Kitap Ehli'nden gerçeği yalanlayan nankörler ve müşrikler, içinde sürekli kalmak üzere Cehennem ateşindedirler. İşte onlar, yaratılmışların şerlileridirler.

اِنَّ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا مِنْ اَهْلِ الْـكِتَابِ وَالْمُشْرِك۪ينَ ف۪ي نَارِ جَهَنَّمَ خَالِد۪ينَ ف۪يهَاۜ اُو۬لٰٓئِكَ هُمْ شَرُّ الْبَرِيَّةِۜ

İnnellezine keferu min ehlil kitabi velmuşrikine fi nari cehenneme halidine fiha, ulaike hum şerrul beriyeh.

İman eden ve salihatı yapan kimseler; işte onlar yaratılanların hayırlı olanlarıdır.

اِنَّ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِۙ اُو۬لٰٓئِكَ هُمْ خَيْرُ الْبَرِيَّةِۜ

İnnellezine amenu ve amilus salihati ulaike hum hayrul beriyyeh.

Onların, Rabb'leri yanındaki ödülleri; onlar için içinden nehirlerin aktığı cennetler vardır. Orada süresiz kalacaklar. Allah onlardan, onlar da O'ndan razı olmuşlardır. İşte bu, Rabb'ine huşu duyan kimseler içindir.

جَزَٓاؤُ۬هُمْ عِنْدَ رَبِّهِمْ جَنَّاتُ عَدْنٍ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُ خَالِد۪ينَ ف۪يهَٓا اَبَداًۜ رَضِيَ اللّٰهُ عَنْهُمْ وَرَضُوا عَنْهُۜ ذٰلِكَ لِمَنْ خَشِيَ رَبَّهُ

Cezauhum inde rabbihim cennatu adnin tecri min tahtihel enharu halidine fiha ebeda, radıyallahu anhum ve radu anh, zalike li men haşiye rabbeh.